Güncelleme Tarihi:
TERÖR BİSİKLETLE GELDİ
Saldırının 10. yılı. Saat 11.00’i gösteriyor. Esnafı dolaşıyorum. Aslında resmi tatil. Ama Keup esnafı törenler için bugün açık. Birazdan 10 binlerce insan Keup’a akın edecek. Esnaf hazırlık yapıyor. Yüzlerde hüzün ve korku. Yüzlerde endişe ve soru: Niçin? Bombanın kapısının önünde patladığı Özcan Kuaför salonu sahibi Özcan ve Hasan Yıldırım kardeşlerle konuşuyorum. Bombacıyla gözgöze gelen ve olayı yaşayan Hasan Yıldırım anlatıyor. Anlatırken sanki o korku dolu anları yaşıyor gibi heyecanlı. Halen sinsi saldırının etkisini taşıyor: “Bir müşterimi sakal tıraşı yapacaktım. O sırada beyzbol şapkalı biri dükkanın önüne bisikletini park etti. Müşteri sandım. Sakal tıraşı için mutfağa sıcak su almaya gittim.
DÖNERKEN PATLADI
“Elimde sıcak suyla dönerken, bomba patladı. Arka camın penceresi kafama uçtu. Kanlar içindeydim. Pencerenin çerçevesini kafamdan çıkardım. Kanları durdurmak için havlu bastım. Dükkanın önüne koştum. Yerde döner ekmeğiyle yatan İtalyan yaralının üzerinden halen duman çıkıyordu. Tüm cadde esnafı dışarı fırlamıştı. O sahneler korkunçtu. Herkesin yüzü bembeyaz. Tam bir kaos vardı. Herkes ne oldu diye soruyordu. Can kurtaranlar geldi. İki yaralıyı helikopterle götürdüler. Diğerlerini can kurtaranla. Uzun süre karanlıkta yatamadım. Hep arkama bakıyordum yolda giderken, bir şey olacak diye. Psikolojik tedavi gördüm. Ama asıl zor olan bizim Keup esnafının zan altında bırakılmasıydı.”
7 YIL HEP ONU BEKLEDİM
“Polis sorguları başladı. Mafya, haraç, uyuşturucu soruları. 7 yıl boyunca sorgulandık. Ta ki asıl gerçek tesadüfen ortaya çıkıncaya kadar. O zaman nasıl rahatladığımızı kimse anlayamaz. Biz polise başından itibaren söyledik. Bizim bir düşmanımız yok. Bu yabancı düşmanlarının işi. Bu bir terör dedik. Ben göz göze geldiğim teröristi anlattım. Başında kepi ve sakallı olduğunu. Eşkal çizdiler. Ama bulamadılar. Gerçekten mi bulamadılar, yoksa ilgilenmediler mi bilemem. Ama ben 7 yıl boyunca bir gün Keup’ta veya başka bir yerde bisikletli kepli saldırganı göreceğim, yakasına yapışıp polise teslim edeceğim diye bekledim. Sonunda cezalarını buldular. Ama yaşayıp cezaevinde sürünmelerini arzu ederdim.”
CUMHURBAŞKANIYLA
Öğleden sonra Cumhurbaşkanı Joachim Gauc esnafı ziyaret edecek. Gauck anma törenleri için özel olarak Köln’e geliyor. Türk esnafı dolaşacak. Bomba 9 Haziran 2004’te saatler 15.50’yi gösterirken patladı. 15.50’de bir dakikalık saygı duruşu yapılacak. Bir dakikalığına hayat duracak.
TÜP SANMIŞTIK
Cumhurbaşkanı Gauck’un ziyaret ettiği Mevlana Restoran’ın sahibi Muhittin Özdemir anlatıyor: “Patlama olunca dışarı fırladık. Tüp patladı sandık. Bizim dükkanın tabelası çivilerin isabet etmesiyle yere indi. Dışarıda yaralılar vardı. Patlamanın gürültüsü halen kulaklarımızda şaşkın şaşkın birbirimize bakarak ne oldu diye soruyorduk.”
ÇİVİLERİ ÇIKARDIM
Türkiye’den orduda kimyacı albay kardeşiyle Köln’e gezmeye gelen ve bombalı saldırıyı yaşayan Muzaffer Türkoğlu anlatıyor: “Türkiye’den albay kardeşimle Keup’ta yemek yeyip çıktık. Tam arabamızını başına vardık, bomba patladı. Dört çivi saplandı vücuduma. Albay kardeşim patlamayla birlikte kendini yere attığı için ona bir şey olmadı. Çivileri kendim çıkardım. Sonra gece yarısına kadar polis sorguladı bizi. Kardeşim asker ve kimyacı olduğu için şüpheyle üzerimizde durdular. Sabaha karşı Berlin’e döndüğümüzde polisler bekliyordu. Eve girip evimi aradılar. Kardeşim Türkiye’de de sorgulandı. 7 yıl sonra asıl gerçek ortaya çıktı