OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 25, 2005 00:00
Armağan Çağlayan, son günlerin gündemden düşmeyen kadını Gülseren’le konuştu. Sinirlerinin iflas ettiğini söyleyen genç şarkıcı, ‘Bu yarışı bırakmayacağım’ dedi. Gülseren röportaja ‘Artık beni ciddiye alın’ dercesine simsiyah bir tayyörle geldi. Daha tokalaşır tokalaşmaz, kendisiyle ilgili hazırladığı dosyayı çıkarıp, elime tutuşturdu. Sinir sistemi iflas etmiş. Artık dokunsanız ağlıyor. Şarkının yeni düzenlemesini Ozan Çolakoğlu’nun yapıyor olmasının huzuru içinde eşiyle Paris’e döndü. ‘Bırakmayacağım bu yarışı’ diyen Gülseren kendini savundu: Sanki savaşa gidiyorumBen jüriden birileriyle olmuşum ve büyük bir aşk yaşıyormuşum! Buraya gelmek için para vermişim! Eurovision yarışması bir mankenlik yarışması değil ama benim her şeyime laf söylediler. Bir televizyon kanalında canlı yayına çıktım. Kötü çıksın diye albümümdeki sesimle oynadılar! Sanırsınız ki ben savaşa gidiyorum. Hayır ben savaşa gitmiyorum! Ben müziğe inanıyorum. Çalıştığım yerden hiç utanmam Çalıştığım yere ‘batakhane’ dediler. Ama orası Fransızların bildiği çok ünlü bir caz kulübü. Eğer orası batakhane olsaydı, oraya müzik dinlemeye gidenler ne olacak peki. Eurovision’u kazanabilirim de, kazanamayabilirim de! Zaten Thai Chi benim için çok önemli. Bu felsefede içinizi hissetmek ve içiniz ne diyorsa ona göre hareket etmek gerekiyor. Benim içim çok güzel bir derece alacağımı söylüyor.KALÇALARI TAM 93 CM. Gülseren, ‘Bu kalçalarla olmaz bile dediler! Bu kadar da abartmasınlar artık! Kalçamla, göğüslerimle uğraştılar, çok saçmaladılar! Görüntü tabii ki önemli. Ama 52 kiloyum. 45 kiloya da düşmemeliyim değil mi? ‘ deyince ben de dayanamayıp, o çok sözü edilen Gülseren’in kalçasını sizler için ölçtüm. Tam 93 cm. Yani öyle televizyonlarda gözüktüğü kadar kocaman değil. Neredeyse ideal ölçülerde. Vallahi de billahi de 93 cm! Eksiği vardır, fazlası yoktur. KİM NE DEMİŞTİ:Mazhar Alanson: Bu kadın, dünyadaki en iyi, en büyük şarkıyı söylese de o fizikle, o kalçalarla, o Shakira gibi şeylerle bir şey yapamaz...Anne-Marie David: Eurovision gibi bir yarışmayı kaldırabilecek nitelikte bir şarkı değil Rimi Rimi Ley. Fransa’da Gülseren’in ismini duymadım.Işın Karaca: Kız resmen sahnede striptiz yaptı, çok çirkin bir görüntüydü. Kabadayı mı, şarkıcı mı belli değil.Kendimi tanıtmam için bana zaman vermediler Neredeyse 10 gündür onunla yatıp kalktık. Çocukluğumuzun ‘milli davası’ geri dönmüştü. İçimizde uyuttuğumuz ‘canavar’ uyanmıştı! Fransa’dan gelen Gülseren adındaki şarkıcı, ‘Rimi Rimi Ley’ şarkısıyla Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye’yi temsil etme hakkı kazanınca, hepimiz bir laf ettik. Gülseren, Maslak Princess Otel’e ‘Artık beni ciddiye alın’ dercesine, simsiyah bir tayyörle geldi. Daha benimle tokalaşır tokalaşmaz çantasından kendisiyle ilgili hazırladığı dosyaları çıkartıp, kendisini anlatmaya başladı Gülseren. BEN ÇALIŞTIĞIM YERDEN HİÇBİR ZAMAN UTANMAM - Kaç yıldır Paris’te yaşıyorsunuz?23 yıldır Paris’teyiz. Babam İstanbul’da çok ünlü bir aşçıydı. Fransızlar babamı keşfediyor ve Paris’e bir Türk lokantasına aşçı olarak çağırıyorlar. Büyükelçilikte yapılan kokteyllerde hep babamı çağırıyorlardı aşçı olarak. Annem de çok meşhurdur Paris’te. ‘Tatlıcı teyze’ derler ona orada.- Kaç yıldır Paris’te sahneye çıkıyorsunuz?1983 senesinden beri. Bizim sürekli eşimle birlikte çalıştığımız bir yer var. - Batakhane dendi oraya da... Evet, dendi. Ama orası Fransızların bildiği çok ünlü bir caz kulübü. Orada Nina Simon da şarkı söyledi. Zaten Türkiye’de çıkan bu haberlerden sonra bu konu Fransız televizyonlarına da
haber olmuÅŸ. Patronumuz bizi aradı ‘Çok ayıp ettiler. Burası dünya müziÄŸi yapılan bir yer’ dedi. Zaten tam 15 tane Türk gazetecisi ve kameraman çalıştığım yeri basmış neredeyse! Ama çeksinler! Ben çalıştığım yerden hiçbir zaman utanmadım. - Peki gerçekten batakhanede çalışsaydınız ‘Evet batakhanede çalıştım, ne var bunda’ der miydiniz?EÄŸer orası batakhane olsaydı, oraya müzik dinlemeye gelenler insan olmayacak mıydı? Müzik evrensel bir ÅŸey! Ben hep müziÄŸimle tanınmak istedim. 8 Nisan’da yine Paris’te ‘Tutti Frutti’ adıyla bir ÅŸovum baÅŸlayacak. - Sizin Eurovision’a katılmanızı kim istedi?Ali Durgut, Paris’te THY görevlisidir. Bir akÅŸam ÅŸovdan sonra eÅŸimle beraber konuÅŸurken, neden Türkiye’de bir ÅŸeyler yapmadığımızı sordu bana. Birkaç sene sonra da, ‘Eurovision’a katılır mısın’ dedi. Erdinç Bey, Ali Durgut’u aramış ve ‘Bir ÅŸarkımı Barış seslendirecek, diÄŸer ÅŸarkım için bir sanatçıya ihtiyacım var’ demiÅŸ. Ali Durgut da ‘Tam istediÄŸiniz gibi birisini tanıyorum’ diyor! - Hiç dans grubunuzla, vokallerle prova yapmadınız mı?Erdinç Bey’e dedim ki ‘Bizim iÅŸlerimiz var, bize bir plan verin. Biz de ona göre hareket edelim.’ Her ÅŸeyi yolladı bize. Aranjörlerle tanıştık, bu aranjörlere fikirler verdik. Onlar geri döndüler, Türkiye’de her ÅŸeyi bitirdiler. Bana sadece yapılan alt yapının üzerine ÅŸarkıyı okumak kaldı. - Final gecesi gösterdiÄŸiniz performanstan memnun musunuz? Üç gün içinde yaptık her ÅŸeyi. Ben memnun deÄŸilim. Kendi kıyafetlerimi giydim mesela. - Kaç gün sürdü her ÅŸey? Bizi buraya bir ay önce getirdiler ama bütün hazırlık için üç gün çalışıldı. Kalan günlerde oturdum.- Maddi kayba da uÄŸradınız yani?Tabii ki! Ben iÅŸimi bıraktım orada. - Åžu anda burada kaldığınız otelin masraflarını kim karşılıyor?TRT karşılıyor. Ondan önce Erdinç Bey bizi doktorların misafirhanesinde misafir etti!FÄ°NAL GECESÄ° ÖKSÃœZ EVLAT GÄ°BÄ° KALAKALDIK - Ali Durgut’un jüride olmasına raÄŸmen bahis oynadığı yolunda iddialara ne diyeceksiniz?Sorunuzu anlamıyorum! Hürriyet Gazetesi’nde böyle acayip haberler okudum. Ben ÅŸimdiye kadar hiç kimseye para verip sahneye çıkmadım! - Ali Durgut’la onun sizi seyirci olarak izlemeye gelmesinden baÅŸka bir arkadaÅŸlığınız var mı?Hayır! Sadece beni tavsiye etmiÅŸ. Biliyor musunuz, biz hiç kimsenin favorisi deÄŸildik aslında. Kimse bize inanmadı. Final gecesi biz orada eÅŸimle birlikte öksüzler gibi kaldık! Erdinç Bey bile bize inanmamıştı aslında. Bize tek inanan kiÅŸi Ali’ydi. Çünkü o sahnemizi görmüştü. - Eurovision’un final gecesi mi öksüz kaldınız?Kameramanlar, foto muhabirleri gelip baÅŸka sanatçıları çektiler, bizi hiç çekmediler. Pozlar veriyoruz bizi de çeksinler diye, ama kimse çekmedi! Sahneye çıktığımda bir ışık doÄŸdu içime, dedim ki ‘Gülseren’in ne olduÄŸunu sahnede göstermelisin!’- Sahne performansınız için de çok ÅŸey söylendi. Neredeyse hakkınızda konuÅŸmayan kalmadı. En çok hangisine sinirlendiniz? Hepsini okumadım! Ben jüriden birileriyle olmuÅŸum ve büyük bir aÅŸk yaşıyormuÅŸum! Buraya gelmek için kime para vermiÅŸim? ‘Bu kalçalarla olmaz’ bile dediler! Kalçamla, göğüslerimle uÄŸraÅŸtılar, saçmaladılar yani. - YediÄŸinize içtiÄŸinize dikkat eder misiniz?Çok fazla deÄŸil, normal! - Kalçalarınızın kaç cm. olduÄŸunu biliyor musunuz?Bilmiyorum! Zaten ‘Hiç takma’ diyorlar bana. ‘Jennifer Lopez poposuyla meÅŸhur oldu, sen de kalçanla olursun!’ diyorlar. Ama 52 kiloyum. 45 kiloya da düşmemeliyim deÄŸil mi?- Bu söylenenlerden sonra diyete girip spora baÅŸladınız mı?Hayır, hayır! Neden? Ben kendimi böyle iyi hissediyorum.NEDEN BANA OY VERENLER ÇIKIP BENÄ° SAVUNMUYOR - Bir gün Türkiye’de çok meÅŸhur olacağınızı düşünüyor muydunuz?Ä°lk defa Türkiye’de bu kadar uzun süre kaldım ve inanır mısınız kendimi çok ezik hissettim. Neyse ki Thai Chi benim için çok önemli.- Nedir felsefesi?İçinizi hissetmek ve içiniz ne diyorsa ona göre hareket etmek.- Ne diyor içiniz Eurovision finali için?Çok güzel bir derece alacağımı söylüyor. - Bir tek siz inanıyorsunuz! Bir de eÅŸim inanıyor. - Bir sabah kalksanız ve size TRT’den telefon gelse ‘Bu ÅŸarkıdan vazgeçtik’ diye. Ne yaparsınız?Kırılırım ama yoluma devam ederim. Fransız basınında bile ‘Türkler Fransa’da yaÅŸayan bir Türk kızını bile savunamadılar’ diyorlarmış. (Burada artık neredeyse hıçkırarak aÄŸlamaya baÅŸladı!) Sanırsınız ki ben savaÅŸa gidiyorum. Hayır ben savaÅŸa gitmiyorum ki! Ben müziÄŸe inanıyorum. Kim ne derse desin, ben Kiev’e gitmek istiyorum ve vazgeçmeyeceÄŸim. - Åžarkının bu sene Türkçe söylenecek olması bir dezavantaj mı sizce?Bu sene TRT böyle istemiÅŸ, ben ne yapabilirim? 17 kiÅŸilik jüriden 14 kiÅŸi beni seçmiÅŸ. Bana jüride oy veren insanlar nerede? Niye ‘Evet biz onu seçtik, çünkü yedi parça içinde en iyisi oydu’ demiyorlar! - Yarışmadan sonra verilen kokteyle sizinle aynı bestecinin ÅŸarkısını seslendiren Barış katılmamış. Nedenini biliyor musunuz?Hayır bilmiyorum sebebini. Ama benim arkamdan o da kötü ÅŸeyler söylemiÅŸ. Vokalistlerimden duydum. Kötü çıksın diye albümdeki sesimle bile oynandıBana hiç kimse kendimi tanıtmam için zaman vermedi ki! Eurovision yarışması bir mankenlik yarışması deÄŸil ama benim her ÅŸeyime laf söylediler. Benim Türkçem çok kuvvetli olmadığı için derdimi anlatamadım! Ä°stedikleri gibi kesip yayınladılar. Ben bir TV’de canlı yayına çıktım. Yayından sonra ailem arayıp ‘Sesin çok kötü çıktı, çünkü kötü olması için ellerinden geleni yaptılar’ dedi. Düşünün, albümümdeki sesimle bile oynadılar! Ben en son dün TRT Koordinatörü’ne ‘Bizi çok yalnız bıraktınız’ dedim. Beni tanımadan kimse konuÅŸmasın! Beni kimseyle karşılaÅŸtırmasınlar. Elimden gelen her ÅŸeyi yapacağım. Â
button