OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 05, 2001 00:00
"SİNİR" OLDUĞUM KELİMELER!.. (1) Malzeme ve vesile o kadar bol ki, sâdece yaklaşımlar, dillere pelesenk edilen tekerlemeler, basmakalıp şarlatanlıklar, içtenliği yokeden tavırlar yetmedi. Tek başına kelimeler de, artık, kişinin tam tekmil emniyet sübaplarını zorluyor. Ve, bu tahripkâr kelimeler upuzuuuun bir liste oluşturma yolunda son sürat ilerliyor. Sadece "sinir" olmak ifadesi bile kifayetsiz! Öylesine kalıcı halleri var ki, korkarım, "daima sinir olacağım kelimeler" bunlar. Mânasız insanlar yüzünden... Esâsen, kelimelerin hiçbir günahı yok! OPERASYON Ne güzel... Bir zamanlar "ameliyat" demekti. Şimdiii.... yalama oldu... "Günaydın" günlerimde bir gün... "Hürriyet"te tanıdığım Ergun Kaftancı Abim, köşesini yazma arifesinde, eli şakağında oturuyor. Dükkânda işler kesat olmalı ki, eli şakağında, havada konu avlanacak gibi... - Jülide, Allahaşkına bir fikir versene... Ne yazayım? Güneydoğu'da göz gözü görmüyordu o sırada. Dağlarda ölen ölene..Her gün, yeni operasyonlar açıklanıyordu. - Operasyon bağımlısı olduk çıktık. İstersen, bunu yaz." dedim. Ergun Abi, o gün -ismimi vererek- yaz dediğimi, yazdı. Ama, bendeniz gafil kardeşiniz, o günlerde (1995) "operasyon istihkakımız"ı çoktan doldurduğumuzu zannediyordum. Bir de bugünkü furyayı düşününüz... Milletin kelime dağarcığı yetersiz kalacak yakında. Hayvan türleri, fırtına isimleri tükenmek üzere. TV kanallarından biri ilginç ya da egzantirik operasyon isimleri bulunabilsin diye yarışmalar düzenlerse hiç şaşmayacağım. "Reyting"i de garanti! HAYALİ Genç kızlık hayallerimiz, romanlar, sosyalizm hayallerimiz, bir zamanlar hayatımızı ne güzel zenginleştirmişti. "İnsan, hayal ettiği müddetçe yaşar"ın doğru olduğuna inandırmışlardı bizi. Ufkumuz geniş olsun, ömrümüzü dar alanda kısa paslaşmalarla tüketmeyelim diye herhalde. Gelin görün ki, "hayali ihracat" erbabı yüzünden, "hayal"e müteallik her şey mahvoldu; "hayali" gerçek oldu! TREND Böyle uluorta kullanıldıkça, sinir olmamak mümkün mü?.. Niçin Türkçe karşılığı tercih edilmiyor? Çoğu yerde yanlış kullanıldığı anlaşılmasın diye mi acaba? ELİNİN HAMURUYLA... Neredeyse, insanlık tarihi kadar eski ve bir o kadar da talihsiz bir ifade... Çok haksız bir küçük görme. Keşke, daha çok "hamurlu" hanımeli olsa da, her bir şeye maydanoz oluverse... ÇETE Tarih boyunca sevimsizdi... Dâima "nâhoş" kalacak. SOTE "Kavurma"nın ya da "pembeleştirme"nin suyu mu çıktı? HORTUM Fil ne sevimlidir... Tayland'da kutsal da sayılıyor. Hele, hele o hortumu; tabii beni havaya savurmadığı sürece... Geçen gün, gazetede bir
haber vardı: Tayland'da filler hortumlarıyla resim yapıyormuÅŸ... Ãœstelik, bu tablolar Londra'da kapış kapış satılıyormuÅŸ... Ama... Ne fayda?.. DaÄŸa kaçan filler marifetiyle hortumlana hortumlana, fiileri -hortumlarıyla beraber- sevimli bulmak çok zorlaÅŸtı. KOMPLO Mülkiye'de okurken, kendi çapımızda "komplo"lara bayılırdık. Ama, akıl almaz ve çok bulaşıcı bir tür paranoyanın uzantısı olan "komplo teorileri" her türlü habâsetin müsebbibi gibi görünmeye baÅŸlanınca kantarın topu kaçtı. AF Af, affedilemedi... Hayretlere sezâ, ne Ä°sa'ya ne de Musa'ya yaranamayan, haddini aÅŸan bu af yasası yüzünden, günahsız "gaf" kelimesinin de suyu ısındı. UYUM ÖrneÄŸine çok ender rastlandığı halde, dilimizde fasılasız sözü edilen "içi boÅŸ kavramlar" dizisine, Sayın BaÅŸbakanımız sâyesinde bir yenisi daha eklendi. HOÅžGÖRÃœ Keza!.. GAZETECÄ°-YAZAR Mükerrer ifade! Ne yani, gazeteci yazmaz da ne yapar? BoÅŸ oturup çocukluÄŸunu mu düşünecek, yoksa ıslık mı çalacaktı? "EX" OLMUÅž Adam ölmüş iÅŸte! "Ex" olunca, daha mı havalı ölünüyor? "Ä°MÖRCINSÄ°" Bizzat uçucu hosteslik yaptığım, uçmaya ve uçaklara tutkun oldığum halde, havacılıkta niçin "emergency"nin yerli okunuÅŸunun kullanıldığını anlayamadım gitti. Düşündükçe, insanı baÅŸtan ayaÄŸa sinir basıyor! Mis gibi, "âcil" kelimesi ne güne duruyor? Ä°MPARATOR Korkarım, bu kelimenin doÄŸru karşılığını çok az kiÅŸi biliyor. Ya da, halkımızın ve öbür Akdeniz halklarının herÅŸeyi kolayca nisbetsiz büyütme becerisi (?) iÅŸbaşında. Üç yüz nüfuslu köyün camiine "Ulucami" diye isim verilirse, Fatih Terim'e de "imparator" deniverir. Adam yeterince baÅŸarılı, iÅŸini çok iyi yapıyor. Pohpohlanmaya ihtiyacı yok ki! Azıcık sivrilen, hop! Ä°mparator oluveriyor. Bizdeki yersiz enflasyonun aksine, "Ä°mparator" bir tane olur BEKARET (ve KONTROLÃœ) Kadının iffetini bekârete baÄŸlamak, hem yanlış hem haksızlık. Bu konuda baÅŸvurulan -tıp destekli- sayısız üçkâğıtları, yaÅŸanan türlü çeÅŸitli sahtekârlıkları düşününce, komik de... Kız öğrencilere bekâret kontrolü yapılması ise, tek kelimeyle "vahÅŸet", "insanlık suçu"! Tüm bunlardan ötürü mide bulantısından kurtulamazken, ÅŸu meÅŸhur fezleke meselesinde, Turgut Yılmaz'ın "Bu mesele benim için bekâret kontrolüdür" beyanı, bardağı hepten taşırdı. Bu ne talihsiz bir benzetmedir! DÜĞME Zavallı düğme. Böylesine ele ayaÄŸa düşmeyi hiç hak etmemiÅŸti. Yakında, memlekette ceketini ilikleyen bir Allah'ın kulu kalmayacak. Hadi beyler neyse de, hanımlar düğme iliklemeyi terkederse neler olur, bilemiyorum. Fermuar sektöründe patlama yaÅŸanır herhalde. Tabii, baÅŸka geliÅŸmeler de görülebilir. "Düğmeye basanla" ya da "düğmeye basması muhtemeller"le aynı kefeye konulmamak için, zile basılmayıp kapı vurulabilir; otobüste giderken her durakta "Ä°necek vaaarrrr!" feryatları gırla gidebilir. Düğmeye basılmayıp evler karanlıkta kalırsa, maazallah, bilmem kaç dakikalık karanlık eylemleri baÅŸladı sanılabilir -ve, ne yazık ki, kimsenin umurunda olmayabilir. Vee, daha neler neler... En kötüsü... Bilgisayarların tuÅŸlarına basılmayabilir ve hayat ossaat durur! Jülide ERGÃœDER - 5 Åžubat 2001, Pazartesi Â
button