Mevlüt TEZEL
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2008 00:00
Deliler hakkında delicebir hikáyeDante 01
Yön: Marc Caro
Oyn: Lambert Wilson, Linh-Dan Pham, Simona Maicanescu, Dominique Pinon
BİLİMKURGU/KORKU
DANTE 01
Dante 01, çok iyi korunan bir uzay gemisi hapishanesi ve psikiyatrik araştırma merkezidir. Sakinleri sadece yedi mahkûm, üç idari görevli ve iki doktordur. Suçlular, yasal olmayan nano-teknolojik deneyler için kobay olarak kullanılmaktadır. Dünya dışı varlıklarla yaşanan bir çatışmadan sağ kurtulan tek kişi olarak buraya gelen tutuklu Saint George, içindeki canavarı kontrol altına almak için uğraşmaktadır. Bu canavarın gücü, dehşet verici bir labirenti andıran uzay gemisi sakinlerini etkileyecek, gardiyan ve tutukluların şiddet dolu isyanlarına sebep olacaktır. Konusunu kısaca özetlediğimiz "Dante 01" son İstanbul
Film Festivali’nde çok beğenilmişti. Yönetmen Marc Caro festivalde katıldığı konferansta tek başına çektiği bu ilk filmi için "Deliler hakkında deliler tarafından yapılmış bir film. Umarım fazla delice bulmazsınız" demişti.
Bir Cassavates daha Broken English
Yön: Zoe R. Cassavates
Oyn: Parker Posey, Drea de Matteo, Tim Guinee, Gena Rowlands
KOMEDİ/DRAM
AŞKIN İNGİLİZCESİ
Nora Wilder, şehir merkezindeki lüks bir otelde gecesini gündüzüne katarak çalışan bir kadındır. Tek hayali arkadaşı Audrey gibi mükemmel bir evlilik yaşamaktır. Otoriter annesinin ona sürekli otuzlarında ve yalnız olduğunu hatırlatması da ayrı bir can sıkıntısı yaratmaktadır. Yeni insanlarla tanışmak için pek çok randevuya gider ama bir türlü başarılı olamaz. Sonunda yine bu randevulardan birinde yaşam tutkusuyla dolu ve pervasız Fransız Julien’le tanışır. Bu randevusunun da kötü sonuçlanacağını düşünüp geçmişteki hatalarını tekrarlamamaya çalışır ama kendini bir anda Paris’te bulur.
Babası yönetmen-oyuncu John Cassavates ve annesi oyuncu Gena Rowlands olunca, Zoe R. Cassavates’in de sinemacı olması kaçınılmaz oldu. Bu filmle ilk kez senaristlik ve yönetmenliği deneyen Zoe Cassavates kendini geçen yıl filmin galasının yapıldığı Sundance Film Festivali’nden Jüri Ödülü’nü alarak kanıtladı.
İspanya’dan bir korku filmiEl Rey de la montana
Yön: Gonzalo Lopez - Gallego
Oyn: Leonardo Sbaraglia, Maria Valverde, Thomas Riordan ile Andres Juste
GERİLİM/KORKU
DAĞLARIN HAKİMİ
Quim, kırsal bölgede karmaşık yollarda arabasını sürerken ormanlık alana geldiğinde kaybolur. Doğru yolu bulmaya çalışırken birden üzerine ateş açılır. Mermilerden kaçtığı sırada kendi gibi kaybolduğu belli olan güzel Bea ile tanışır. Hem birbirlerinden şüphelenir, hem de ormana doğru birlikte kaçmaya karar verirler. Korku filmi konusunda çok yaratıcı olan İspanyol sinemasından yeni bir örnek.
Amerikan sinekleri Rus sineklerine karşıFly me to the moon
Yön: Ben Stassen
Seslendirenler: Damla Özüduru, Ayşegül Bingöl, Dilek Gürel.
ANİMASYON/MACERA
BENİ AYA UÇUR
Büyükbabası gibi maceraperest ve kahraman olmak isteyen sinek Nat, isteksiz iki arkadaşını da ikna ederek Apollo 11 ile aya gitmeye karar verir. Astronotların başlıklarının içine sızarak unutulmayacak bir yolculuğa çıkan sinekler, ailelerini telaşa düşürdüklerinden habersizdir. Bir TV kanalında astronotların arkasından dünyaya el sallayan sinekler Rusya’da televizyon seyreden sinekleri kıskançlıktan delirtir. Rus sinekler, Amerikan sineklerinin tamamlamaya çalıştıkları görevi sabote etmek için Yegor adında sinsi bir ajanla anlaşır. Film, ABD ile Rusya’nın Gürcistan dolayısıyla karşı karşıya gelmesinden önce yapıldı elbette, ama günümüzün siyasi ortamına çok iyi uyuyor. Beni Aya Uçur, son yıllarda popüler olan 3D teknolojisiyle hazırlandı. İki boyutlu halini pek çok sinemada görebilirsiniz. Üç boyutlu versiyonu sadece REAL D 3D teknolojisine sahip İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Mersin ve Denizli’deki Cinebonus sinemalarında ve Özen Film’e ait Expand D teknolojisine sahip sinemalarda izleyebilirsiniz.
Rönesans’tan etkilenen seri katilAnamorph
Yön: H. S. Miller
Oyn: Willem Dafoe, Scott Speedman, Peter Stormare, Clea DuVall
KORKU
ANAMORF
Yıllarca inzivaya çekilerek çözdüğü son cinayetin etkisinden kurtulmaya çalışan dedektif Stan Aubrey, açıklığa kavuşturduğu her olaydan sonra psikolojik sorunlarla uğraşır. Yeni bir cinayet ortaya çıktığında üstleri bu olayı sadece Stan’in çözebileceğini düşündükleri için tekrar işbaşına dönmesini ister. İpuçları bir araya geldiğinde Stan, bunun beş yıl önce çözdüğü ve failini yakaladığına inandığı bir seri cinayetin devamı olduğunu anlar. O yıllardaki ortağı Carl Unger yanlış adamın hapse atıldığını ileri sürmüş fakat Stan buna inanmamıştır. Stan, cinayetlerin estetikten uzak görüntüleri arasına Rönesans devri ressamlarına ait bir tekniğin karıştığını fark eder. Katil, cinayet yerlerini farklı açılardan bakıldığında değişik görüntüler oluşturan mekanlar haline getirir ve tıpkı bir ressam gibi içine hikayeler gizleyerek Stan’a mesajlar bırakır. Filmin ismi Rönesans döneminde gelişen bir resim tekniği olan "Anamorphosis"ten geliyor. Perspektif kurallarını altüst eden bu akım bir tuvalde iki resmin birden sergilenmesi esasına dayanıyor.