Sinema

Güncelleme Tarihi:

Sinema
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2008 00:00

Yılın en iyi filmi

No Country For Old Men

Yön:
Ethan Coen & Joel Coen
/images/100/0x0/55eb2bd3f018fbb8f8aff02b

Oyn: Tommy Lee Jones, Javier Bardem

DRAM

İHTİYARLARA YER YOK

İhtiyarlara Yer Yok, bu yıl tam sekiz dalda Akademi Ödülleri’ne aday oldu ve En İyi Film, Yönetmen, Yardımcı Erkek Oyuncu ile Senaryo Uyarlaması dallarında Oscar’ı aldı. Cormac McCarthy’nin aynı adlı romanından uyarlanan filmde, Teksas sınırında yaşayan Lwelyn Moss’un, içinde 2.4 milyon dolar olan bir çanta bulması ile gelişen olaylar anlatılıyor. Moss, çantayı bulduğunda, çantanın yanında tek başına ölmekte olan bir adam da vardır. Önce onu kaderine terk etmeye karar verir. Ama vicdanı rahat vermeyince, adamı kurtarmak için çantayı bulduğu yere geri döner. Ancak bu işte parmağı olan haydutlarla karşılaşır ve acımasız, ölümcül bir kovalamanın ortasında kalır.

İhtiyarlara Yer Yok, çağdaş Batı’nın iyi ve kötü kavramları üzerine düşünmemizi sağlıyor. Onur ve adalet gibi kavramların yok olması, insanın kötülüğe karşı verdiği mücadele, günümüzün şiddet dolu ortamı ve her şeye rağmen umut, filmde işlenen değerler.

Aksiyon sevenler için

Jumper

Yön: Doug Liman

Oyn: Hayden Christensen, Samuel L. Jackson, Diane Lane

AKSİYON

JUMPER

David 17 yaşında bir gençtir, ama doğaüstü güçleri onu yaşıtlarından ayırır. Çünkü zihninde canlandırdığı herhangi bir yere kendini ışınlayabilmektedir. Bu gücü sayesinde, göz açıp kapayıncaya kadar dünyanın bir tarafından öbür tarafına gidip, duvarların içinden geçip, kilitli banka kasalarına ve en gizli odalara girebilmektedir. David bir gün bu yeteneğini, annesinin ölümünden sorumlu olan adamı bulmak için kullanmaya karar verir. Bu macerasında varoluşunun sebepleri de ortaya çıkar: David "Jumper" denilen bir gruba aittir ve bütün Jumper’ları yok etmeyi amaçlayan gizli bir organizasyon, artık David’i de fark etmiştir. Böylece genç adam asırlardır süren bu savaşın kilit oyuncularından biri olur.

Görevimiz medeniyeti kurtarmak

10.000 B.C.

Yön:
Roland Emmerich

Oyn: Camilla Belle, Cliff Curtis

MACERA/DRAM

M.Ö. 10.000

D’Leh, bir dağ kabilesinde yaşayan genç bir avcıdır. Sevdiği kadın Evolet, gizemli bir grup savaşçı tarafından kaçırılır. D’leh, Evolet’i kurtarmak için peşlerine düşer. Beraberinde küçük bir avcı grubu vardır. Bilinmeyen diyarlara ilk kez ayak bastıklarında, başka ve daha gelişmiş medeniyetler olduğunu keşfederler. Karşılarına çıkan her köyde, saldırıya uğramış kabileler onların grubuna katılır ve küçük grupları bir orduya dönüşür. Savaşlarla dolu yolculuğun sonunda, kayıp bir uygarlığı ortaya çıkarırlar. Burada despot bir Tanrı’ya karşı savaşmaları gerekir. Eğer zafer kazanırlarsa, sadece Evolet değil tüm medeniyet kurtulacaktır.

23 yıl sonra sinemalarda

Love in the Time of Cholera

Yön: Mike Newell

Oyn: Giovanna Mezzogiorno, Javier Bardem, Benjamin Bratt

DRAM

KOLERA GÜNLERİNDE AŞK

Nobel ödüllü yazar Gabriel Garcia Marquez’in 1985 yılında yazdığı Kolera Günlerinde Aşk, sonunda beyazperdede. Marquez, filmin yapımcılarını üç yıl peşinde koşturduktan sonra, kitaba tamamen sadık kalmaları şartıyla razı olmuştu.

Florentino Ariza, bir telgraf memurudur. Zengin bir tüccarın kızı olan Fermina’ya ilk görüşte aşık olur. Genç kız da ona aşıktır, ama babası bu ilişkiye onay vermez. Sonunda Fermina seçkin bir aristokratla evlenir. Kocası, bölgeyi kuşatan kolera hastalığıyla baş eden bir doktordur. Evlendikten sonra Paris’e yerleşirler. Uzun yıllar sonra, Cartagena’ya döndüklerinde, Fermina ilk aşkını unutmuş gibidir. Bu arada Florentino da zenginleşmiştir. Aradan geçen yıllarda hayatına birçok kadın girmesine rağmen, hala Fermina’ya aşıktır ve onunla beraber olmak için fırsat beklemektedir.

Mültecinin Almanya yolculuğu

Yön: Reis Çelik

Oyn: Halil Ergün, Luk Piyes

DRAM

MÜLTECİ

20 yaşındaki Şivan’ın dedesi, Güneydoğu Anadolu’da oldukça etkin bir ağadır. Gücünü sürdürebilmek için, hem devlete hem de bölgede güçlü olan örgüte mesafeli durmak zorundadır. Torunu Şivan’ın hayatının tehlikede olduğunu düşündüğü için, onun yurtdışına kaçmasını sağlar. Böylece Şivan, kendini bir anda Almanya’daki bir mülteci kampında bulur. Kampta kendisini getiren şebekenin ona öğrettiği gibi, Kürt olduğunu ve baskı gördüğü için geldiğini ileri sürer. Alman yetkililer, iddialarını ispatlaması için belge göstermesini ister, ama elinde belge yoktur. Öte yandan mülteci kampında bulunan gerçek örgüt üyeleri de Şivan’ı araştırıp, sorgular. Şivan iki taraftan gelen baskının arasında kalır ve bu durumdan kurtulmak için tek çareyi kaçmakta görür.

Michael Moore bu kez sağlığa el attı

Sicko

Yön: Michael Moore

BELGESEL

HASTA

Michael Moore, Fahrenheit 9/11, Benim Cici Silahım gibi belgesellerin ardından, bu kez Amerika’nın sağlık sistemini ele alıyor. Sicko, günlük yaşamda insanların hastanelerde karşılaştığı sıradışı ve üzücü olayları anlatıyor. Yönetmen; Kanada, İngiltere ve Fransa ile karşılaştırma yaparak, Amerika’da neyin yanlış gittiğini bulmaya çalışıyor. Filmin sonunda Moore, 9/11 saldırısı sonrasında kurtarma çalışmalarında yer almış, bu nedenle hastalanmış ve doğru düzgün tedavi olanağı bulamamış kahramanlardan bir grup toplayıp, onları hiç beklenmedik bir yere götürüyor ve dünyanın en zengin ülkesinde göremeyecekleri bir bakım almalarını sağlıyor.

Karl Lagerfeld’in dünyası

Lagerfeld Confidential

Yön:
Rodolphe Marconi

Oyn: Karl Lagerfeld, Nicole Kidman, Prenses Caroline

BELGESEL

LAGERFELD SIRLARI

Moda dünyasının kült ismi Karl Lagerfeld’in hayatı, her zaman merak konusu oldu. Lagerfeld Sırları, ünlü modacının kendi izni ve desteğiyle çekilmiş bir film. Yönetmen Rodolphe Marconi, 10 senedir hayalini kurduğu Karl Lagerfeld belgeseli projesine, ancak 2004 yılında onay aldı. Ondan sonra 150 saatlik çekimler başladı. Ortaya çıkan belgesel, Lagerfeld’in bir elbiseyi hazırlayışını, söyleşilerini, fotoğrafçılık ve resim çalışmalarını, sanat kitapları koleksiyonunu, Chanel’i, Fendi’yi, Lagerfeld Galeri’yi, dünyanın en güzel kızlarını, aktrislerini, yani onun günlük hayatını gözler önüne seriyor.

Umudunu kaybetme

Yön: Berrin Dağçınar

Oyn: Zeki Alasya, Tarık Pabuçcuoğlu

DRAM

HAYATTAN KORKMA

Talat, Bedrettin ve Rıfkı, doğduklarından beri aynı kasabada yaşayan ve birbirlerinden hiç ayrılmamış üç arkadaştır. Gelirleri hep kısıtlıdır ama hepsi birer huzurlu aile sahibidir ve kendi hallerinde yaşar giderler. Ancak hiç beklemedikleri bir anda gelen çok kötü bir haber, tüm düzenlerini bozar. Talat’ın çocuğu hastalanmıştır. Onun tedavisi için para bulmaları gerekir. Bu işte onlara yardımcı olacak tek bir şey vardır; umutlarını kaybetmemek.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!