Mevlüt TEZEL
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2007 00:00
Georgia Ailesi’nin sıkı kadınları
Georgia Rule
Yön: Garry Marshall
Oyn: Jane Fonda, Lindsay Lohan, Felicity Huffman,Dermot Mulroney
GEORGIA YASASIAsi genç kız Rachel, yaptığı son araba kazasıyla annesi Lilly’nin sabrını taşırır. San Francisco’da yaşayan Lily, içinden geldiği gibi hareket eden ve ele avuca sığmayan kızının hayatına çeki düzen vermek için radikal bir karar alır. Asla dönmemeye yemin ettiği tek yer olan annesi Matriarch Georgia’nın Idaho’daki evine taşınır. Georgia, sevimli, insanın üzerine titreyen tipik bir büyükanne değildir. Birtakım kırılamayacak kurallarla hayatını yaşayan ve evine gelen herkesten de aynısını yapmasını isteyen Georgia için önce Tanrı gelmektedir, hemen arkasından da çok çalışma. Ama Rachel’in bu kurallara uymak gibi bir derdi olmayınca ortalık karışır...
Filmin yönetmeni, Özel Bir Kadın (Pretty Woman) ve Kaçak Gelin (Runaway Bride) filmleriyle kendini kanıtlayan, romantik komedilerin usta yönetmeniGarry Marshall. Senaryo yazarıda As Good As It Gets’te iyi bir iş çıkaran Mark Andrus.
Hitchcock’tan esinlenen kaliteli gerilimDisturbiaYön: D. J. Caruso
Oyn: Shia LaBeouf, Carrie-Anne Moss, David Morse, Amanda Walsh, Elyse Mirto
GERİLİMŞÜPHEKale Brecht, babasının trajik ölümünden sonra girdiği bunalımı atlatmaya çalışan sorunlu bir gençtir. Asık yüzlü, içine kapanık Kale, işlediği küçük bir suçtan dolayı ev hapsi cezasına çarptırılır. Zaman geçirebilmek için tüm ilgisini pencerenin dışındaki komşu evlere yöneltince röntgenci biri olup çıkar. Gözetlediği evler arasında, sorunlu geçmişinden kaçmak için mahalleye yeni taşınan güzel komşu kızı Ashley de vardır. Yerel gazetelerde esrarengiz adam kaçırma olaylarıyla ilgili
haberler çıkmaya başlayınca Kale tüm dikkatini komşularından biri olan orta yaşlı gizemli adama yöneltir.
Alfred Hitchcock’un başyapıtı Arka Pencere’den (Rear Window) esinlenilerek çekilen Şüphe, Hitchcock’un apartman dairelerinde geçen öyküsünü Amerikan çekirdek ailesinin yaşam alanı banliyö ortamına taşıyor. İzlenme ve röntgencilik olguları üzerine kurulu yapımda, bir cinayet öyküsü de işleniyor.
Eğer aradığınız kaliteli bir gerilim filmi ise, ABD’de 79.6 milyon dolar gişe hasılatı elde eden Şüphe, sinemada sizleri bekliyor.
Düşmanın bedeninde uyanıncaIt’s a Boy Girl ThingYön: Nick Hurran
Oyn: Samaire Armstrong, Kevin Zegers, Sherry Miller,Robert Joy
ROMANTİK/KOMEDİKIZ ERKEK MESELESİEdebiyat tutkunu bir iyi aile kızı olan Nell ile eğlence düşkünü, pervasız Woody, iki ezeli düşmandır. Bu ikili bir sabah uyandıklarında kendilerini çok garip yerlerde bulurlar: Birbirlerinin yatak odalarında ve daha da kötüsü, birbirlerinin vücudunda... Bu isteksiz değiş tokuş, intikam almaları için bulunmaz bir fırsata dönüşür ve birbirlerinin hayatlarını sabote etmeye başlarlar. Ama çabalarının meyvelerini almaya başladıkça, başlarına hiç hesapta olmayan işler açılır...
Kız Erkek Meselesi, yer yer kahkaha tufanına dönüşen keyifli bir gençlik komedisi. Filmin en büyük sürprizi ise ünlü müzisyen Elton John’un yürütücü yapımcı görevini üstlenmesi. John’un evlendiği partneri David Furnish ise yapımcı kadrosunda yer alıyor.
Muhteşem bir Edith Piaf portresi La Vie En Rose
Yön: Olivier Dahan
Oyn: Marion Cotillard, Sylvie Testud, Pascal Greggory, Gerard Depardieu
DRAMKALDIRIM SERÇESİKaldırım Serçesi, dünyaca ünlü Fransız şarkıcı Edith Piaf’ın sıradışı yaşamını perdeye taşıyor. İp cambazı baba ile fahişe annenin çocuğu olarak 1915 yılında dünyaya gelen, 15 yaşında evden kaçıp sokak şarkıcılığıyla başladığı müzik kariyerinde zirveye ulaşan, uyuşturucu bağımlılığı ve alkol yüzünden öldüğünde kilisenin günahkar ilan edip cenaze töreni yapmadığı Piaf’ın yaşam öyküsü kronolojik sırayla ele alınmamış. Sürekli geriye ve ileriye atlayışlarla dolu olan
film, bu müthiş sesin hayatının son dönemine odaklanıyor.
Taxi serisi ile Kayıp Nişanlı’dan tanıdığımız Marion Cotillard’ın muhteşem Piaf portresi sunduğu filmde, 140 dakika boyunca sizleri hem sarsıcı bir yaşamöyküsü hem de muhteşem şarkılar (üçü hariç tüm şarkılar Piaf’ın orijinal sesinden) bekliyor. Berlin Film Festivali’nin açılış filmi olan "Kaldırım Serçesi"nde, tabulara meydan okuyan, hayatın sürekli çelme takmasına rağmen inadına inançlarından taviz vermeyen Edith Piaf’ın yaşamından çıkarılacak çok ders var!
Penguenler bu kez sörf yapıyorSurf’s Up
Yön: Ash Brannon, Chris Buck
ANİMASYONNEŞELİ DALGALARErgenlik çağındaki Rockhopper türü penguen Cody Maverick, ilk profesyonel yarışmasına katılacak yeni ve yükselmekte olan bir sörfçüdür. Bu deneyimini belgelemek için peşinden ayrılmayan bir kamera ekibiyle birlikte, ’Büyük Z Surf Yarışması’na katılmak üzere, ailesinden ve Antarktika-Buztanbul şehrindeki evinden Pen Gu Adası’na doğru yola çıkar. Cody seyahati sırasında, sörf manyağı Tavuk Joe, ünlü sörf organizatörü Reggie Belafonte, yetenek avcısı Mikey Abromowitz ve şevkli cankurtaran Lani Alikai’yla tanışır. Hepsi de Cody’nin zaman zaman biraz yanlış yönlere sapan sörf tutkusunu fark ederler. Neşeli Ayaklar’dan sonra yine penguenlerin sevimli dünyasına dönüyoruz. Neşeli Ayaklar’ın büyük ilgi görmesinden dolayı olsa gerek, dağıtımcı firma Surf’s Up için Türkçe’de Neşeli Dalgalar ismini uygun görmüş. Ancak film, penguenlerin hayatından çok sörf sporunu konu alıyor.
Gerard Depardieu’dan gövde gösterisi
Quand J’Etais Chanteur
Yön: Xavier Giannoli
Oyn: Gerard Depardieu, Cecile de France, Mathieu Almalric, Christine Citti
ROMANTİK DRAMAŞANTÖRAlain, karaoke fenomeni yüzünden kariyeri sona ermek üzere olan 50 yaşında bir şantördür. Bir gece, sahneden seyircilerine serenat yaparken kalabalığın içinde sarışın, güzel bir kız görür. Zaman içinde Marian adlı bu kızla tanışmayı başarır. Alain’nın sesiz direnişi ve insancıl yapısı nihayet hak ettiğini bulur, ikili bir süre sonra ilginç bir şekilde birbirine yaklaşır. Alain’ın, güzel Marian’a karşı olan ilgisi onu yeniden hayatta bağlar. İstanbul ve Adana film festivallerinde gösterildikten sonra vizyona giren Şantör, 1998’de L’Interview adlı filmiyle Cannes’da En İyi Kısa Film dalında Altın Palmiye kazanan Xavier Giannoli’nin üçüncü uzun metrajlı filmi. Son dönemde kariyerinde büyük bir düşüş yaşayan Gerard Depardieu için adeta tek kişilik görkemli bir oyunculuk gösterisine dönüşmüş. Save The Last Dance For Me ve L’Anamour gibi birçok hit parçayı kendi sesiyle yorumlayan ünlü aktörün hem oyunculuğu hem de şarkıcılık performansı Fransa’da göklere çıkarıldı. Şantör, romantizmden hoşlananları fazlasıyla memnun edecek bir film.