Sinema
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Haziran 08, 2007 00:00
Rüya takımı ama ekip ruhu yok
Ocean’s Thirteen
Yön: Steven Soderbergh
Oyn: Brad Pitt, Matt Damon, George Clooney, Al Pacino, Andy Garcia, Don Cheadle, Ellen Barkin, Casey Affleck
Acımasız kumarhane sahibi Willy Bank, Danny Ocean’ın akıl hocası Reuben Tishkoff’u tuzağa düşürürken başına geleceklerin farkında değildir. Oysa çok ciddi bir hesap hatası yapmıştır. Ocean’ın esas 11’inden birini devirmiş ama diğerlerini ayakta bırakmıştır ve kendisi açısından daha da kötüsü, onlara ortak bir amaç vermiştir: Bank’i en büyük zafer gecesi olması gereken anda, "Banka" adını verdiği kumarhanesinin açılış gecesinde alt etmek...
Frank Sinatra ve Dean Martin gibi ustaların başrolünü paylaştıkları, 1960 yapımı aynı adlı filmin modern bir versiyonu olan Ocean’s Eleven (2001), ’rüya takım’ tabirine uyan dev oyuncu kadrosuyla vizyona girdiği dönemde büyük ilgi görmüş ama eleştirmenlerden kötü not almıştı. Olumsuz eleştirilere "Bu filmi eğlenmek için çektim. İzleyicilere de eğlenmelerini tavsiye ederim" yanıtını veren yönetmen Steven Soderbergh, "Ocean’s Twelve"te (2004) yine ’rüya takım’ formülüyle sahaya çıkmış, yine eleştirmenlerden kötü not almış ve yine gişede büyük bir hasılat elde etmişti. Soderbergh, Ocean’s Thirteen’de de Al Pacino gibi efsaneyle ’rüya takım’ını güçlendirerek yoluna devam ediyor.
Aslında Soderbergh’in belirttiği gibi Ocean’s serisi, izleyicisini kumarhaneler cenneti Las Vegas’ta zekice hazırlanmış bir soygun öyküsü özelinde, fazla kafa yordurmayan eğlenceli bir maceraya davet ediyor. Ancak ’rüya takım’ formülünün serinin her bölümünde daha çok kan kaybettiği bir gerçek. Çünkü kadro o kadar geniş ki, kalburüstü oyuncuların birçoğu filmde reklam yıldızı tadında kalıyor.
Ama amaç sadece eğlenmekse (ki bu da izleyicinin en doğal hakkıdır) Ocean’s Thirteen, bunu fazlasıyla sunuyor. Sonuçta Brad Pitt, Matt Damon, George Clooney, Al Pacino... diye devam eden bu ’rüya takımı’na kim hayır diyebilir ki!
Not: Serinin daha önceki bölümlerinde rol alan Julia Roberts ile Catherine Zeta-Jones senaryo gereği bu filmde yoklar. Onların yerine Ellen Barkin ve talkshow kraliçesi Oprah Winfrey gibi sürpriz konuk oyuncular var.
Romantik bir kurt kadın öyküsü
Blood and Chocolate
Yön: Katja von Garnier
Oyn: Agnes Bruckner, Hugh Dancy, Olivier Martinez, Katja Riemann
Bundan 10 yıl önce, Colorado’nun uzak ve soğuk dağlarında bir kız çocuğu, ailesinin vahşi avcılar tarafından öldürülmesine şahit olur. Minik kız, ormana kaçarak kurtulur ve avcıların onu yakalayamayacağı bir varlığa, bir kurda dönüşür. Şimdi olay yerinden çok çok uzaklarda, Bükreş’te yaşamaktadır ve genç kadının adı Vivian Gandillon’dur. Bükreş’in göreceli güvenli sokaklarında yaşayan Vivian’ı büyük sürprizler beklemektedir...
Annette Curtis Klause’un çok satan romanı Blood and Chocolate’tan uyarlanan Kan ve Çikolata, korku ve gerilim yapımlarının vazgeçilmez teması ’kurt adam’ı dramatik ve romantik öğeler katarak perdeye taşıyor. Dışarıda yayınlanan eleştirilere bakılırsa Kan ve Çikolata, kurt adam klişelerinden uzak durmayı başarıyor. Ancak filmin imdb notu pek de parlak değil, 10 üzerinden 4.9.
Böyle Yaratık görmediniz
Gwoemul
Yön: Bong Joon-ho
Oyn: Song Kang-ho, Byun Hee-bong, Park Hae-il, Bae Doo-na
Amerikan ordusunun birkaç sene önce gizlice boşalttığı kimyasal atıklar, Seul’de bulunan Han nehrinde korkunç bir yaratığın üremesine neden olmuştur. İnsanlar nehir kenarında piknik yaparken yaratık ortalığı savaş alanına çevirir. Hükümet, yaratığın insanlara korkunç bir virüs bulaştırdığından şüphelenmektedir...
Yine Güney Kore yapımı sıradışı bir korku-gerilim filmiyle karşı karşıyayız. Aslında Yaratık’ı sadece korku ve gerilim türlerinin sınırları içerisinde değerlendirmek yanlış olur. Çünkü karşımızda, yer yer gülmekten kırıp geçiren, politik ve toplumsal mesajlarla dolu absürd bir ’yaratık’ filmi durmakta.
Sıradışı sıfatını sonuna kadar hak eden bir yapım. Amerika’ya ve Irak Savaşı’na dair politik eleştiriler de bir korku filminde göremeyeceğimiz kadar sert. Tüm bu artılarının yanı sıra, düşmeyen temposu ve görselliğiyle de büyük övgü hak ediyor.
Yaratık, ’yaratık’ filmlerinde çığır açan, belki de son dönemde çekilmiş en özgün yapımlardan birisi. Ancak mizah anlayışı ve sinema dili Uzakdoğu yapımlarına alışık olmayan, Hollywood normlarında sinema birikimine sahip izleyicilerde ters etki yaratabilir, bizden söylemesi.
Ocean’s Thirteen
Yön: Steven Soderbergh
Oyn: Brad Pitt, Matt Damon, George Clooney, Al Pacino, Andy Garcia, Don Cheadle, Ellen Barkin, Casey Affleck
Acımasız kumarhane sahibi Willy Bank, Danny Ocean’ın akıl hocası Reuben Tishkoff’u tuzağa düşürürken başına geleceklerin farkında değildir. Oysa çok ciddi bir hesap hatası yapmıştır. Ocean’ın esas 11’inden birini devirmiş ama diğerlerini ayakta bırakmıştır ve kendisi açısından daha da kötüsü, onlara ortak bir amaç vermiştir: Bank’i en büyük zafer gecesi olması gereken anda, "Banka" adını verdiği kumarhanesinin açılış gecesinde alt etmek...
Frank Sinatra ve Dean Martin gibi ustaların başrolünü paylaştıkları, 1960 yapımı aynı adlı filmin modern bir versiyonu olan Ocean’s Eleven (2001), ’rüya takım’ tabirine uyan dev oyuncu kadrosuyla vizyona girdiği dönemde büyük ilgi görmüş ama eleştirmenlerden kötü not almıştı. Olumsuz eleştirilere "Bu filmi eğlenmek için çektim. İzleyicilere de eğlenmelerini tavsiye ederim" yanıtını veren yönetmen Steven Soderbergh, "Ocean’s Twelve"te (2004) yine ’rüya takım’ formülüyle sahaya çıkmış, yine eleştirmenlerden kötü not almış ve yine gişede büyük bir hasılat elde etmişti. Soderbergh, Ocean’s Thirteen’de de Al Pacino gibi efsaneyle ’rüya takım’ını güçlendirerek yoluna devam ediyor.
Aslında Soderbergh’in belirttiği gibi Ocean’s serisi, izleyicisini kumarhaneler cenneti Las Vegas’ta zekice hazırlanmış bir soygun öyküsü özelinde, fazla kafa yordurmayan eğlenceli bir maceraya davet ediyor. Ancak ’rüya takım’ formülünün serinin her bölümünde daha çok kan kaybettiği bir gerçek. Çünkü kadro o kadar geniş ki, kalburüstü oyuncuların birçoğu filmde reklam yıldızı tadında kalıyor.
Ama amaç sadece eğlenmekse (ki bu da izleyicinin en doğal hakkıdır) Ocean’s Thirteen, bunu fazlasıyla sunuyor. Sonuçta Brad Pitt, Matt Damon, George Clooney, Al Pacino... diye devam eden bu ’rüya takımı’na kim hayır diyebilir ki!
Not: Serinin daha önceki bölümlerinde rol alan Julia Roberts ile Catherine Zeta-Jones senaryo gereği bu filmde yoklar. Onların yerine Ellen Barkin ve talkshow kraliçesi Oprah Winfrey gibi sürpriz konuk oyuncular var.
Romantik bir kurt kadın öyküsü
Blood and Chocolate
Yön: Katja von Garnier
Oyn: Agnes Bruckner, Hugh Dancy, Olivier Martinez, Katja Riemann
Bundan 10 yıl önce, Colorado’nun uzak ve soğuk dağlarında bir kız çocuğu, ailesinin vahşi avcılar tarafından öldürülmesine şahit olur. Minik kız, ormana kaçarak kurtulur ve avcıların onu yakalayamayacağı bir varlığa, bir kurda dönüşür. Şimdi olay yerinden çok çok uzaklarda, Bükreş’te yaşamaktadır ve genç kadının adı Vivian Gandillon’dur. Bükreş’in göreceli güvenli sokaklarında yaşayan Vivian’ı büyük sürprizler beklemektedir...
Annette Curtis Klause’un çok satan romanı Blood and Chocolate’tan uyarlanan Kan ve Çikolata, korku ve gerilim yapımlarının vazgeçilmez teması ’kurt adam’ı dramatik ve romantik öğeler katarak perdeye taşıyor. Dışarıda yayınlanan eleştirilere bakılırsa Kan ve Çikolata, kurt adam klişelerinden uzak durmayı başarıyor. Ancak filmin imdb notu pek de parlak değil, 10 üzerinden 4.9.
Böyle Yaratık görmediniz
Gwoemul
Yön: Bong Joon-ho
Oyn: Song Kang-ho, Byun Hee-bong, Park Hae-il, Bae Doo-na
Amerikan ordusunun birkaç sene önce gizlice boşalttığı kimyasal atıklar, Seul’de bulunan Han nehrinde korkunç bir yaratığın üremesine neden olmuştur. İnsanlar nehir kenarında piknik yaparken yaratık ortalığı savaş alanına çevirir. Hükümet, yaratığın insanlara korkunç bir virüs bulaştırdığından şüphelenmektedir...
Yine Güney Kore yapımı sıradışı bir korku-gerilim filmiyle karşı karşıyayız. Aslında Yaratık’ı sadece korku ve gerilim türlerinin sınırları içerisinde değerlendirmek yanlış olur. Çünkü karşımızda, yer yer gülmekten kırıp geçiren, politik ve toplumsal mesajlarla dolu absürd bir ’yaratık’ filmi durmakta.
Sıradışı sıfatını sonuna kadar hak eden bir yapım. Amerika’ya ve Irak Savaşı’na dair politik eleştiriler de bir korku filminde göremeyeceğimiz kadar sert. Tüm bu artılarının yanı sıra, düşmeyen temposu ve görselliğiyle de büyük övgü hak ediyor.
Yaratık, ’yaratık’ filmlerinde çığır açan, belki de son dönemde çekilmiş en özgün yapımlardan birisi. Ancak mizah anlayışı ve sinema dili Uzakdoğu yapımlarına alışık olmayan, Hollywood normlarında sinema birikimine sahip izleyicilerde ters etki yaratabilir, bizden söylemesi.