Sinema

Güncelleme Tarihi:

Sinema
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2007 00:00

21 yönetmenden Paris’e övgü

ROMANTİK
/images/100/0x0/55eaa194f018fbb8f88ca25c


PARİS, SENİ SEVİYORUM

Paris, je t’aime

Yön: Bruno Podalydes, Gurinder Chadha, Gus Van Sant, Joel ve Ethan Coen, Walter Salles - Daniela Thomas, Christopher Doyle, Isabel Coixet, Nobuhiro Suwa, Sylvain Chomet, Alfonso Cuaron, Olivier Assayas, Oliver Schmitz, Richard La Gravenese, Vincenzo Natali, Wes Craven, Tom Tykwer, Frederic Auburtin -Gerard Depardieu, Alexander Payne

Oyn: Natalie Portman, Fanny Ardant, Elijah Wood, Nick Nolte, Juliette Binoche, Steve Buschemi, Gerard Depardieu, Bob Hoskins , Maggie Gyllenhaal, Willem Dafoe...

Dünyanın farklı ülkelerinden 21 seçkin yönetmenden Paris’in 18 bölgesini kendi bakış açılarıyla anlatmaları istendi. Projeye katılan tüm yönetmenler, Paris’in zengin sinematografik tarihine rağmen, geriye bakmaktansa, Paris’i bugünkü haliyle, beyazperdeye hiç taşınmamış yönleriyle aktarmayı yeğlediler. Bu nedenle "Paris, Seni Seviyorum", farklı sosyal sınıflar, kuşaklar, kültürler ve atmosferlerin karışımı...

Her yönetmenin, kentin çeşitli yerlerinde geçen farklı yaşam kesitleri sunduğu sevinç, ayrılık, beklenmedik garip rastlantılar ve her şeyden çok aşka dair hikayelerden oluşan film, her sinemaseveri cezbedecek bir yönetmen ve oyuncu kadrosuna sahip.

Coen Kardeşler, Wes Craven, Gus Van Sant, Alexander Payne yönetmenler cephesinde öne çıkan isimler. Filmin oyuncu kadrosunda ise Natalie Portman, Nick Nolte, Juliette Binoche, Steve Buschemi, Willem Dafoe gibi kalburüstü isimler yer alıyor.

İki saatlik bir süreye sahip olan ve dört yıl gibi uzun bir sürede çekilen filmde, her yönetmen yaklaşık altı dakika içinde Paris’e olan aşkını anlatıyor. Kısacası karşımızda çok parçalı bir film duruyor. Ancak filmin asıl marifeti bu kısa filmleri etkileyici bir kurguyla birleştirebilmesi.

Filmde yer alan bizim favori öykülerimiz;

Amerikalı bir turistin metroda tutkuyla öpüşen genç Fransız çifte gözünün takılmasıyla gelişen komik olayları anlatan "Tuileries" (Joel ve Ethan Coen)...

Genç bir adamın son avıyla beslenen dişi bir vampirle yaşadığı tutkulu macerayı konu alan "Quartier de la Madeleine" (Vincenzo Natali)...

Güzel Amerikalı bir aktrisin kör sevgilisini arayarak ilişkilerinin bittiğini anlatmaya çalıştığı "Faubourg Saint-Denis" (Tom Tykwer)...

Ve Amerikalı turist bir kadının 14. Bölge’de yürürken sonunda kendini anlayıp kabullenmesini dokunaklı bir dille anlatan "14e arrondissement" (Alexander Payne)...

Her izleyicinin kendinden bir şeyler bulacağı, Paris’i görenlerin anılarında yolculuğa çıkacağı, görmeyenlerin ise bu büyülü kent hakkında ayrıntılı bilgiler edineceği film, turistik bir şehir turu değil, bir şehir için yapılabilecek belki de en anlamlı sanatsal eylemlerden birisi olsa gerek.

Tıpkı filmin yönetmenlerinden Walter Salles’ın dediği gibi: "Her şehrin pek az dikkat ettiğimiz bir alt dünyası vardır; biz bunu göstermek istedik."

Filmdeki en etkileyici performanslardan birini sergileyen Natalie Portman da Salles’a benzer bir yorum yapmış: "Bu film, Paris’in normalde görmediğimiz, alışılmadık bir yanını gösteriyor."

Geçtiğimiz yıl FilmEkimi’nde gösterilen "Paris, Seni Seviyorum", tartışmasız haftanın en iyisi, kaçırmayın.

Yerli starların Hollywood çıkarması

Living & Dying
/images/100/0x0/55eaa194f018fbb8f88ca25e


Yön:
Jon Keeyes

Oyn: Michael Madsen, Arnold Vosloo, Tamer Karadağlı, Deniz Akkaya

AKSİYON/GERİLİM

ÖLÜMLE DANS

Deniz Akkaya’nın tecavüz sahnesiyle yerli internet sitelerinde download rekoru kıran, bazılarının DVD için çekilmiş dediği, Mehmet Ali Erbil’in "Tamer, sakın Hollywood yerine Bollywood’a gitmiş olmasın" sözleriyle tartışma yarattığı, yaklaşık bir buçuk yıldır magazin basınına epeyce malzeme veren "Ölümle Dans", nihayet vizyona girdi.

Michael Madsen dışında uluslararası bir stara sahip olmayan, Tamer Karadağlı ve Deniz Akkaya’nın yan rollerde görev aldıkları filmin konusu kısaca şöyle: Duca şirketine ait bir ofiste çalışanların maaşlarını çalan dört soyguncu polis tarafından kuşatılır. Acımasız bir çatışma sonrasında soyguncular, sokağın karşısındaki kafeye sığınmak zorunda kalır. Kafede ise iki azılı katil bulunmaktadır. Polisin kuşatması altındaki durum, iki katilin herkesi rehin alıp kontrolü ele geçirmesiyle daha da karışık bir hal alır. Katiller soygunculardan birini öldürürler.

Yerli starların Hollywood çıkarmasını merak ediyorsanız "Ölümle Dans", sinemalarda sizleri bekliyor.

Keyifli bir zamanda animasyon yolculuğu

Meet The Robinsons

Yön: Stephen J. Anderson

ANİMASYON

ROBİNSON AİLESİ

Wilbur Robinson adlı esrarengiz bir yabancıyla tanışmasından itibaren üstün zeka Lewis’ın zaman yolculuğu başlar. Bu yolculuk sırasında Lewis, başka hiçbir aileye benzemeyen bir aileyle; geleceğin dünyasının Robinson Ailesi’yle karşılaşır.

Robinson ailesinin üyeleri ele ele vererek Lewis’ın limitsiz potansiyelini ve benliğinin derinliğindeki sırları keşfetmesine yardımcı olurlar. Ancak her macerada olduğu gibi Lewis da kötü ruhlu bir düşmanla savaşmak zorunda kalacaktır...

William Joyce’un A Day with Wilbur Robinson adlı kitabından uyarlanan, yönetmen Stephen J. Anderson’ın ilk uzun metraj denemesi olan Robinson Ailesi, Walt Disney yapımı sürükleyici bir animasyon.

Filmin İngilizce seslendirme kadrosunda; Angela Bassett, Tom Selleck, Harland Williams, Türkçe seslendirme kadrosunda ise Ali Özkul, Volkan Severcan, Talat Bulut gibi ünlü isimler yer alıyor. Filmin senfonik tarzdaki müziklerini iki kez Oscar adaylığı elde etmiş ünlü besteci Danny Elfman (Örümcek Adam, Hulk, Görevimiz Tehlike, Batman) hazırladı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!