Sinema

Güncelleme Tarihi:

Sinema
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 2006 00:00

Bir kiralık katilin düşüşü

The Matador
/images/100/0x0/55eb058ff018fbb8f8a5def0

Yön: Richard Shepard

Oyn: Pierce Brosnan, Arlin Miller, Azucena Medina

KOMEDİ/SUÇ/GERİLİM

MATADOR

Julian Noble (Pierce Brosnan), işinde son derece başarılı bir kiralık katildir. Ancak cinayet işi içten içe Julian’ı bitirmektedir. Danny Wright (Greg Kinnear) ise 10 yıllık mutlu bir evliliği olan, ancak mali sıkıntılar yaşayan bir adamdır. Danny, yeni bir iş fırsatı için Meksiko City’ye gelir. Birbirlerini hiç tanımayan bu iki adam, daha önce hiç tahmin edemeyecekleri biçimde bir otel barında karşılaşırlar ve kısa sürede beklenmedik bir maceraya atılırlar.

Küçük bütçeli filmler ve TV dizileriyle adını duyuran Richard Shepard’ın yönetmenliğini üstlendiği Matador, aslında bir bilgisayar oyunu projesiydi. Pierce Brosnan, mali destek almak için kendisine yollanan oyun projesini o kadar çok beğendi ki, projeyi filme çekmek istediğini söyledi. Böylece 250 bin dolarlık bilgisayar oyunu, Pierce Brosnan’ın başrolünü oynadığı bir filme dönüştü.

Bakın yönetmen Shepard filmini nasıl özetliyor: "Sexy Beast (Seksi Hayvan) filminden çok etkilendim. ’Son bir soygun’ temasını ele alıyor ve karakteri aksiyonun önüne geçirerek, bu temayı alt üst ediyor. O filmi gördükten sonra, belki o türün klişelerine düşmeden bir kiralık katil filmi çekilebilir diye düşündüm. Filmde her ne kadar cinayetlerin yarattığı bir aksiyon ve gerilim varsa da, bu film yine de tam bir komedi."

Pierce Brosnan başrolde diye James Bond tadında bir macera beklemeyin. Matador, büyük ölçüde bir anti James Bond filmi. Bir kiralık katilin işsiz olduğu zamanlarda neler yaptığı üzerinde yoğunlaşan filmdeki ana komedi unsuru, acımasız bir kiralık katilin zavallılaşmaya kadar devam eden büyük düşüşü. Matador keyifli bir aksiyon-komedi olmasına rağmen satır aralarında sağlam sistem eleştirisine de yer veriyor. Başarılı kurgusuyla haftanın en iyilerinden birisi.

Serinin diğer filmlerinden daha sahici ve romantik

Mission: Impossible III

Yön: J.J. Abrams

Oyn: Tom Cruise, Philip Seymour Hoffman, Ving Rhames, Billy Crudup, Michelle Monaghan
/images/100/0x0/55eb058ff018fbb8f8a5def2

AKSİYON

GÖREVİMİZ TEHLİKE

Hollywood’un son dönemde piyasaya sürdüğü en önemli aksiyon serilerinden biri olan Görevimiz Tehlike, üçüncü filmiyle karşımızda. Aynı adlı kült TV dizisinden uyarlanan serinin ilkini Brian De Palma, ikincisini ise John Woo gibi farklı stillere sahip, çok önemli yönetmenler çekmişti. Brian De Palma’nın temellerini attığı öykü, John Woo ile aksiyonun doruklarına çıkmıştı. Üçüncü filmde yönetmen koltuğuna, daha önce hiç uzun metrajlı film çekmemiş bir isim; J.J. Abrams oturdu. Abrams daha önce Alias ve Lost gibi kült dizileri yönetmişti. Lost ile En İyi Yönetmen ve En İyi Dramatik Dizi kategorilerinde iki Emmy ödülü var. Yönetmen, Görevimiz Tehlike’de büyük bir aşk ve dostluk öyküsünü öne çıkartarak farkını ortaya koyuyor.

Tom Cruise’un canlandırdığı Ethan Hunt’ın bu kez aktif görevden ayrıldığını görüyoruz. Hunt’ın yeni görevi stajyer konumundaki ajanları eğitmektir. Görev değişimiyle beraber evlilik de dahil olmak üzere hayatında yeni olasılıklara kucak açma fırsatı bulmuştur. Ancak bela Hunt’ın peşini bırakmaz. Yaptığı işlerden en küçük bir pişmanlık veya vicdan azabı duymayan uluslararası silah ve bilgi sağlayıcısı Owen Davian ile mücadele etmek zorunda kalır.

Merak etmeyin film, salt Ethan Hunt’ın evlilik hayatına odaklanmıyor. Abrams, filmdeki aksiyon olgusu için şunları söylüyor: "En baştan beri bu filmin Ethan Hunt karakteri üzerine bir film olmasını istiyorduk. Böyle bir tercih yapmamız, fazla aksiyon sahnesi olmayacağı anlamına gelmiyordu. Aksiyon sahneleri bol miktarda yine var. Ancak şahsen benim favori casusluk filmlerim, aksiyon sahnelerini en ekstrem boyutta içerdiği halde hiper-gerçekçi kalmayı başarabilen filmlerdir... Casusluk filmlerinin genel çerçevesi içerisinde kalması kaydıyla çok daha inandırıcı bir tablo elde etmek istedik."

Tom Cruise’un Paula Wagner ile birlikte yapımcılığını da üstlendiği filmin ikinci ağır topu, Capote ile En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazanan Philip Seymour Hoffman. Ethan Hunt’ın en büyük düşmanı Davian’ı canlandırıyor. Ethan’ın hayatındaki özel kadın Julia rolünü ise Mr. and Mrs. Smith ve Kiss Kiss Bang Bang filmlerinde küçük rollerde karşımıza çıkan pek tanınmamış bir isim; Michelle Monaghan üstleniyor. Görevimiz Tehlike 3, diğer filmlere göre daha romantik. Ancak aksiyon ve macera tutkunlarını fazlasıyla memnun edecek sahneler de yer alıyor. Tartışmasız haftanın en iddialı filmi.

Kaybolan değerlere İslami bakış

Anne ya da Leyla

Yön: Mesut Uçakan

Oyn: Turgay Başyayla, Oğulcan Gezgin, Aylin Coşkun, Bülent Polat

DRAM

ANNE YA DA LEYLA

Reis Bey (1988), Yalnız Değilsiniz (1990), Kelebekler Sonsuza Uçar (1993) gibi dini içerikli filmlerle adını duyuran, Türkiye’deki İslami sinemanın önde gelen temsilcilerinden Mesut Uçkan’ın yönetmenliğini üstlendiği Anne ya da Leyla’nın öyküsü şöyle: Babası ve dadısıyla birlikte yaşayan 10 yaşındaki Kerem, yıllardır haber alamadığı annesinin yokluğu nedeniyle derin ruh sarsıntıları yaşamaktadır. Sonunda dadısından annesine ait olduğunu öğrendiği bir fotoğraf alır. Evi terk edip, Beyoğlu’nda annesini aramaya başlar. Ancak kaybettiklerini Beyoğlu’nda arayan tek kişi küçük Kerem değildir. Mecnun adından bir genç de çocukluk aşkı Leyla’yı aramaktadır. Mecnun ve Kerem, Beyoğlu’nda tanışıp kısa sürede arkadaş olur. Kerem’in koynundan düşen fotoğraf, Leyla’nın ta kendisidir...

Uçakan filmini şu sözlerle özetliyor: "Anne ya da Leyla, saf annelik duygusuyla saf sevginin arandığı çok farklı bir film. Bir arayış öyküsü. Bu arayışın altında elbette kaçınılmaz bir toplumsal yergi var. Annesini arayan bir çocukla sevgilisini arayan bir gencin şahsında bugünkü toplum yapımızda kaybolan değerleri sorguluyor." Geçtiğimiz yıl Antalya Altın Portakal’da yarışan Anne ya da Leyla, Yeşilçam melodramlarını hatırlatan öyküsü ve bildik sinema diliyle olumlu eleştiriler almamıştı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!