Sinema

Çikolata tadında bir masalCharlie and the Chocolate Factory Yön: Tim Burton Oyn: Johnny Depp, Freddie Highmore, David KellyRoald Dahl’ın 1964 yılında yayınladığı, birçok nesli derinden etkileyen Charlie’nin Çikolata Fabrikası adlı çocuk romanı, ikinci uyarlamasıyla sinemalarda. Mel Stuart imzalı 1971 yapımı ilk film, büyük eleÅŸtiriler almış, hatta yazar Roald Dahl tarafından beÄŸenilmemiÅŸti. Bu hafta vizyona giren ikinci uyarlama ise hayata veda eden Roald Dahl’ı mezarında rahat uyutacak kalitede bir çalışma. Tabii bu baÅŸarıdaki en büyük etken, filmin yönetmeninin, soyadını sinemadaki Burtonesk tanımına verecek kadar özgün çalışmalara imza atan Tim Burton olması. Annesi, babası, büyükanne ve babalarıyla yaÅŸayan Charlie Bucket, çikolatayı sadece doÄŸumgünlerinde yiyebilen çok fakir bir çocuktur. Charlie’nin evinin hemen yakınındaki çikolata fabrikasının tuhaf sahibi Willy Wonka, herkesin rüyalarını süsleyen, 15 yıldır kimsenin içeri giremediÄŸi fabrikasına beÅŸ ÅŸanslı çocuÄŸu davet edeceÄŸini açıklar. Yüz binlerce çikolatanın içindeki beÅŸ davetiyeden birisi Charlie’ye çıkar...Film, daha önce Makas Eller, Ed Wood ve Sleepy Hollow’da birlikte çalışan Tim Burton ile Johnny Depp’i dördüncü kez bir araya getiriyor. Bu ikilinin varlığı bile bu filmi izlemek için yeterli bir neden. Charlie’nin Çikolata Fabrikası, 1971 yılındaki uyarlamadan daha karanlık. Burton, atmosfer yaratmadaki dehasını yine konuÅŸturuyor. Willy Wonka’nın Çikolata Fabrikası gerçekten görülmeye deÄŸer. Şöyle düşünün çocukken hiç kola dolu bir gölün içinde yüzmek ya da tadı hiç bitmeyen sakız çiÄŸnemek istemez miyidiniz? Charlie’nin Çikolata Fabrikası da, hiçbir çocuÄŸun hayır diyemeyeceÄŸi çikolata ve ÅŸekerlemelerden oluÅŸmuÅŸ bir harikalar dünyası sunuyor. Çikolatalar büyük ÅŸelaleden akıyor, fabrikanın etrafı çikolatadan oluÅŸmuÅŸ bir gölle kaplı, çimler, daÄŸlar her ÅŸey çikolatadan oluÅŸmuÅŸ. EÄŸer çocuÄŸunuzun çikolataya alerjisi varsa bu filmi izlettirmeyin! Söylentilere bakılırsa Burton, Johnny Depp’in canlandırdığı Wonka’yı yaratırken rock ÅŸarkıcısı Marilyn Manson’dan etkilenmiÅŸ. Senaryo yazarı John August, fantastik bir filmde bulunması gereken her ÅŸeyi; gizem, macera ve komediyi aynı potada eritmiÅŸ. Kısacası sizleri masal tadında bir film bekliyor. Film müzikal olmasa da birbirinden keyifli ÅŸarkılarla dolu. Charlie’nin Çikolata Fabrikası, çikolata aÄŸaçları, hiç bitmeyen çikletleri, ceviz kıran sincaplarıyla tam bir çocuk filmi. Ekip ruhuna inanan kahramanlarFantastic FourYön: Tim Story Oyn: Ioan Gruffudd, Michael Chiklis, Jessica Alba, Chris Evans, Julian McMahonMarvel Comics’in Hulk, X-Men, Örümcek Adam gibi kahramanlarının yaratılmasında ilham kaynağı olan Fantastik Dörtlü, bir uzay araÅŸtırması sırasında kaza sonucu radyasyona maruz kalarak mutasyona uÄŸrayan dört astronotun doÄŸaüstü güçler kazanmasıyla geliÅŸen olayları konu alıyor. Görünmezlik özelliÄŸi kazanan Sue Storm, onun taÅŸtan bir adama dönüşen sevgilisi Ben Grimm ve Storm’un ateÅŸi kontrol etme özelliÄŸi olan erkek kardeÅŸi Johnny Storm ile vücudunu istediÄŸi ÅŸekle sokan Mr. Fantastic, her çizgi romanda olduÄŸu gibi bu insanüstü özelliklerini kötülere karşı kullanmak için harekete geçerler. Fantastik Dörtlü’nün en büyük düşmanları ise dünyayı ele geçirmek isteyen Doktor Doom’dur. Stan Lee ile birlikte Marvel’ın en önemli iki çizerinden biri olan Jack Kirby’nin 1961 yılında yayınlanmaya baÅŸlanan aynı adlı çizgi romanından uyarlanan Fantastik Dörtlü’nün en büyük özelliÄŸi ekip ruhunu ön plana çıkartması. Film, çizgi romanlardaki klasik olay örgüsüne sahip. Önce kahramanlarımızın nasıl süper kahraman olduÄŸu anlatılıyor, daha sonra kendilerini bulma süreci iÅŸleniyor ve en sonunda mutlak kötüye karşı giriÅŸtikleri mücadele perdeye yansıtılıyor. 800’den fazla görsel efektiyle öne çıkan Fantastik Dörtlü, yurtdışında giÅŸede iyi bir hasılat elde etmesine raÄŸmen, kliÅŸe anlatımı ve özensiz diyaloglarıyla negatif eleÅŸtiriler aldı. Ekip ruhuna inanıyorsanız Fantastik Dörtlü, ilginizi çekebilir.Ä°ÅžTE FANTASTÄ°K DÖRTLÃœMr. Fantastik-Reed Richards (Ion Gruffudd): Fantastik Dörtlü’nün lideri ve beyni. 14 yaşında üniversiteye baÅŸlayan, korkunç bir zekaya sahip olan Mr. Fanatik, aynı zamanda vücudunu istediÄŸi ÅŸekle sokabilmektedir. Görünmez Kadın- Sue Storm (Jessica Alba): Grubun tek kadın üyesi. Sinema yıldızı olmayı hayal ederken mutasyon sonucu kazandığı kozmik enerjiyle hem kendisini hem de çevresindeki eÅŸyaları görünmez kılan Sue, uçma ve güç kalkanı oluÅŸturma yeteneklerine de sahip. (Åžey)-Ben Grimm (Michael Chiklis): Adından da anlaşılacağı gibi ‘Şey’ (!) dörtlünün en talihsiz karakteri. DiÄŸerleri gibi eski fiziksel görünümüne dönüşemeyen Åžey’in en büyük özelliÄŸi vücudunun taÅŸtan olmasına raÄŸmen çocuksu bir ruha sahip olması. SıcaÄŸa ve basınca karşı dayanıklı, 10 dakika nefessiz kalabiliyor. Alev Adam-John Storm (Chris Evans): Çevresindeki ısı enerjisini kontrol eden, kızdığında etrafına ateÅŸ atan, canı istediÄŸinde kuÅŸlar gibi uçan Alev Adam’ın en büyük zevki otomobiller ve kızlar. O da uçabiliyor Japonya’dan kısa ve lirik yalnızlık filmi Tony TakitaniYön: Jun Ichikawa Oyn: Issei Ogata, Rie MiyazawaSavaÅŸ sonrası Japon edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Haruki Murakami’nin aynı adlı romanından uyarlanan ‘Tony Takitani’, Locarno Film Festivali’nde Jüri Özel ve FIPRESCI ödüllerini kazanan nitelikli bir sinema örneÄŸi. Babası bir caz müzisyeni olan Tony, insanlardan uzakta, büyük bir yalnızlığın pençesinde yaÅŸamaktadır. BaÅŸarılı bir tasarımcı olan Tony, evlenince yalnızlığının farkına varır ancak lüks delisi karısı hayatını kaybeder. Tony, karısından geriye kalan her ÅŸeyi satar ve tekrar büyük bir yalnızlığa yelken açar. Yalnızlık üzerine çarpıcı bir ‘kaybedenler’ öyküsü sunan ‘Tony Takitani’, dingin, minimalist anlatımıyla öne çıkıyor. Filmin özgünlüğü ve çarpıcılığı ile dikkat çeken görsel atmosferi, özenli bir çalışmanın ürünü. Jun Ichikawa’nın Edward Hopper’ın resimlerinden esinlenerek oluÅŸturduÄŸu filmde, görsel açıdan stilize kamera hareketleri ve etkileyici tek plan çekimler var. Dünyaca ünlü müzisyen Ryuchi Sakamato’nun ezgilerinin de filme olan katkısı çok fazla. Yalnızlık duygusu ve aÅŸkı aynı potada eriten Japon lirizminin en güzel örneklerini sunan Tony Takitani, 75 dakika gibi kısa bir süreye sahip. Diyalogların yerini görselliÄŸin aldığı filmlerden hoÅŸlanıyorsanız Tony Takitani’yi kaçırmayın. Â