Sinema

Güncelleme Tarihi:

Sinema
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 24, 2005 00:00

Küba’da eÅŸcinsel olmakBefore Night Falls Yön: Julian Schnabel Oyn: Javier Bardem, Olivier Martinez, Johnny Depp, Sean Penn 16 Temmuz 1943’te Küba’da doÄŸan, 7 Aralık 1990’da AIDS hastasıyken New York’ta intihar ederek hayatına son veren Kübalı yazar Reinaldo Arenas’ın yaÅŸam öyküsünü konu alan Karanlıktan Önce, nihayet vizyonda. ‘nihayet’ diyoruz çünkü film, ülkemizde beÅŸ yıl gecikmeyle vizyona giriyor. Venedik’te Jüri Büyük Ödülü kazanan, Küba Devrimi’ne getirdiÄŸi eleÅŸtirel bakış nedeniyle birçok festivalde tepkiyle karşılanan Karanlıktan Önce, hem politik hem de sanatsal anlamda tartışma yaratacak bir film. Arenas’ın kendi hayatını anlattığı aynı adlı otobiyografik romandan uyarlama. Annesiyle birlikte Küba’da çiftçilik yapan büyükbabasının yanında yaÅŸayan Arenas, daha çocukken yazma konusundaki yeteneÄŸini kanıtlıyor. Ancak büyükbabasının baskısıyla karşılaşınca evden kaçıp devrimcilere katılıyor. Devrimin rüzgarı eÅŸcinseller aleyhine esmeye baÅŸlayınca basit bir suçtan dolayı hapse atılıyor ve burada iÅŸkence görüyor. Arenas cezaevinde romanını gizlice yazıp ülke dışında bastırıyor. 1980 yılına gelindiÄŸinde sınır dışı edilerek Amerika’ya yerleÅŸiyor, ancak Amerika’da da büyük sorunlarla karşılaşıyor... Arenas’ı canlandıran Javier Bardem’e En Ä°yi Erkek Oyuncu dalında Oscar’a aday gösterilme onuru yaÅŸatan filmde, Johnny Depp ve Sean Penn gibi iki efsane isim, konuk oyuncu olarak rol alıyor. Sean Penn’i küçük bir sahnede çiftçi rolünde izleyeceksiniz. Johnny Depp ise Bon Bon ve TeÄŸmen Victor adlarında iki farklı karakteri canlandırıyor. Depp, eÅŸcinsel fahiÅŸe Bon Bon karakterinde yine harikalar yaratıyor. Filmin en tartışmalı yönü ise Arenas’ın eÅŸcinsel kimliÄŸi yüzünden Küba’da yaÅŸadığı zor günler. Devrimden sonra eÅŸcinsellere uygulanan baskıcı rejim eleÅŸtiriliyor. Ä°lk filmi Basquiat (1996) ile yıldızı parlayan, resim ve heykel sanatlarında da adını duyuran yönetmen Julian Schnabel, Arenas’ın ÅŸiir ve öykülerini stilize bir anlatımla filme yedirmeyi baÅŸarıyor. Schnabel’in Küba’da romantik, New York’ta belgesel tatlar içeren iki farklı anlatım kullanması filmin bir diÄŸer artısı. Hem eÅŸcinsel bir yazarın yaÅŸamına, hem de Küba Devrimi’ne farklı açılardan bakmak istiyorsanız Karanlıktan Önce’yi ıskalamayın. Tipik bir Ä°spanyol gerilimiHipnos Yön: David Carreras Oyn: Cristina Brondo, Demian Bichir, Marisol MembrilloHipnoz, Halle Berry’nin baÅŸrolünü oynadığı Gothika’yı hatırlatan bir öyküye sahip: Genç psikiyatr Beatriz Vargas, yeni hipnoz uygulamalarıyla adını duyuran bir sanatoryumda iÅŸ bulur. Beatriz daha hastanedeki ilk gününde hiçbir tedaviye cevap vermeyen genç bir kızla iletiÅŸim kurmayı baÅŸarır. Ancak kısa bir süre sonra genç kız, bilekleri kesilmiÅŸ halde ölü bulunur. Genç kızın ölümünün ardındaki gerçekleri araÅŸtırmaya baÅŸlayan Beatriz’i büyük sürprizler beklemektedir... Hipnoz, David Carreras’in ilk uzun metrajlı filmi. Ä°zleyiciyi korkutmak için görsel efekt oyunlarına ya da kan banyosuna dönüşen ÅŸiddet sahnelerine gerek duymayan Ä°spanyol gerilim sinemasının tipik bir örneÄŸi. Fakat türünün tüm bu artılarına raÄŸmen ilk film olmanın dezavantajlarını barındırıyor. Sinemasal anlatımı ve teknik özellikleriyle gelecek vaat eden David Carreras ne yazık ki, imdb kullanıcılarından 10 üzerinden 5.1 gibi düşük bir not aldı.11 Eylül’ün gölgesinde Crash Yön: Paul Haggis Oyn: Sandra Bullock, Don Cheadle, Matt DillonAmerikan televizyon dünyasının yaratıcı beyinlerinden biri olan Paul Haggis, geçtiÄŸimiz yıl Oscar yaÄŸmuruna tutulan Milyonluk Bebek filmine yazdığı senaryoyla baÅŸarısını kanıtlamıştı. Paul Haggis, bu kez yönetmen olarak karşımıza çıkıyor. Haggis’in senaryosunu da kaleme aldığı Çarpışma, 6.5 milyon dolar gibi küçük bir bütçeyle çekildi. Birçok oyuncuya para ödenmedi, hatta Sandra Bullock, uçak biletlerini bile kendi cebinden karşıladı. Film küçük bütçesine raÄŸmen etkileyici öyküsüyle büyük ilgi gördü. Çarpışma’nın olay örgüsü, Paramparça AÅŸklar Köpekler, Ucuz Roman ve 21 Gram filmlerini hatırlatıyor. 11 Eylül sonrasında Amerika’da yaÅŸanan ırk ayrımcılığı ve etnik çatışmaları konu alan senaryosuyla farklı olmayı baÅŸarıyor. Los Angeles’ta farklı etnik kökenlere sahip insanların, bir kaza sonucu 48 saat içinde kesiÅŸen yaÅŸamlarını konu alıyor. Filmde, Meksikalı bir çilingir, Ä°ranlı bir esnaf, ırkçı bir polis, Amerikalı bir savcı ve karısı, Koreli bir çiftçi gibi farklı kültürlerden onlarca karakter ve birbirine paralel ilerleyen öyküler var. Öyküyü, yıllar önce başına silah dayanarak arabasının çalınmasından sonra oluÅŸturduÄŸunu belirten Paul Haggis: ‘Film korkuyu ve tanımadığımız insanları konu alıyor. HoÅŸgörüsüzlüğü ve ÅŸefkati, hepimizin yargılanmaktan ne kadar korktuÄŸunu ama baÅŸkalarını yargılamakta hiçbir tezat görmeyiÅŸimizi iÅŸliyor’ diyor. Farklı etnik gruplardan oluÅŸan Amerikan toplumunun 11 Eylül’ün yarattığı milliyetçi duygularla deÄŸiÅŸen deÄŸer yargılarını eleÅŸtiren nitelikli bir çalışma. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!