Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2005 00:00
İstanbul’un sesleriBelgeselistanbul hatırasıCrossing the Bridge: The Sound of İstanbulYön: Fatih Akın Fatih Akın bu kez kamerasını İstanbul’a çevirip, şehri müziğiyle anlatıyor. Duvara Karşı’nın müziklerine imza atan ‘Einstürzende Neuinstürzende’ grubunun üyesi Alexeander Hacke’ı anlatıcı olarak izlediğimiz belgeselde, İstanbul’un müziğine kulak vermek için iyi adresler seçilmiş: Baba Zula, Orient Expressions, Duman, Replikas, Erkin Koray, Ceza, İstanbul Style Breakers, Mercan Dede, Selim Sesler, Brenna MacCrimmon, Siyasiyabend, Aynur, Orhan Gencebay, Müzeyyen Senar. Bu isimlerle yapılan söyleşilerin arasına ise canlı performansları eklenmiş. Sezen Aksu’yu sadece belgesele ismini veren İstanbul Hatırası şarkısını söylerken izliyoruz. Müzeyyen Senar’ın Haydar Haydar şarkısını söylerken rakıyı fondip yapması filmin en klas hareketi. Belgeselde ‘No hiphop yes Müslüm’ duvar yazısı, Boğaz Köprüsü’ndeki ‘Welcome to Asia’ tabelası gibi izleyiciyi güldüren birçok ince ayrıntı da yer alıyor. İstanbul Hatırası, Wim Wenders’in Buena Vista Social Club’ından esinlenmiş. Bu, belgeselin orijinalliğine darbe vuruyor. İkinci dezavantaj ise ‘İstanbul, Avrupa ve Asya’yı bağlayan köprüdür’ klişesine defalarca yer verilmesi.Fransız gözüyle ülkücü mafyaaksiyonkurtlar imparatorluğuL’empire des LoupsYön: Chris Nahon Oyn: Jean Reno, Jocelyn Quivrin, Arly Jover Önemli bir devlet görevlisinin eşi olan Anna Heymes, halüsinasyon nöbetleri geçirmektedir. Hatta kocasından şüphelenmeye başlar. Bu arada polis şefi Paul Nerteaux, öldürülen üç kaçak Türk işçi kadının davasını araştırmaktadır. Jean-Christophe Grange’nin aynı adlı romanından uyarlanan, çekimlerinin bir kısmı İstanbul ve Kapadokya’da yapılan ‘Kurtlar İmparatorluğu’, acımasız bir katilin öyküsünün ekseninde uyuşturucu kaçakçılığı ve ülkücü mafyayı ele alıyor. Filmde, Türkler kötü adam rolünde. Edebiyat uyarlamaları çoğunlukla okuyucuda aynı tadı bırakmıyor. Ancak Jean Reno’nun filme bayağı renk kattığını belirtelim.Söze gerek yokdram3-Iron Yön: Kim Ki-Duk Oyn: Hee Jae, Lee Seung-yeon, Jin Mo-ju Yine bir Güney Kore şaheseriyle karşı karşıyayız. Ama bu şaheserin tadına varmak için emek harcamak gerekiyor: Boş Ev’in kahramanının ağzından tek kelime çıkmıyor. Tae-suk, geceleri, boş evlere girip uyumaktadır. Ayrılırken de ev sahiplerinin çamaşırlarını yıkayıp bozuk eşyaları tamir eder. Hatta Tae-suk, girdiği bir evde ölü bulduğu adamı gömecek kadar nazik! Filmde gardiyanla, Tae-suk arasında geçen, ‘Yaşadıklarımız ne kadar gerçek?’ sorusunu yanıtlayan muhteşem gölge oyununa ve aşkın yerçekimine meydan okuduğu sahnelere özellikle dikkat.
Film bittikten sonra sakın yerlerinizden kalkmayın ve Natacha Atlas’ın muhteÅŸem ÅŸarkısını dinleyin. Ä°nandıklarımız bize ait deÄŸilkomedieÄŸitmenlerSistem karşıtı iki radikal genç olan Peter ve Jan, zenginlerin evine girip mobilyaların yerlerini deÄŸiÅŸtirmekte, ‘Sende fazla para var’, ‘Varlıklı günleriniz sayılı’ gibi notlar bırakmaktadırlar. Jan ve Peter’ın eylemleri, tutkulu bir aÅŸk ve rehin almak zorunda kaldıkları bir zenginin eski bir solcu çıkmasıyla farklı bir kulvara kayar. 11 yıl sonra Cannes’da Altın Palmiye için yarışan ilk Alman filmi olan EÄŸitmenler, Bukowski’nin ‘İnandığımız hiçbir ÅŸey bize ait deÄŸil, ya can sıkıntısından ya da bir ÅŸeylere ait olma isteÄŸiyle yapıyoruz’ sözlerini hatırlatıyor. Hayatım film ÅŸeridibilim kurguson kurguThe Final Cut Yön: Omar Naim Oyn: Robin Williams, Mira Sorvino, Jim CaviezelDoÄŸumundan önce beyne yerleÅŸtirilen Zoe Çipi sayesinde insanın tüm hayatı öldükten sonra bir film ÅŸeridi gibi gösterilmektedir. Ancak insanların kaydedilmiÅŸ hatıralarının son kurgusunu yapan Alan Hackman (Robin Williams) gibi bu teknolojiye karşı çıkanlar da vardır. Alan müşterilerinin hayatlarını bambaÅŸka göstermektedir. Robin Williams, Mira Sorvino, Jim Caviezel gibi kalburüstü oyuncuları ve farklı konusuyla öne çıkan Son Kurgu, Berlin’de Altın Ayı ödülüne aday gösterilmiÅŸti. Sıradan romantik filmromantik/komediaÅŸk gibi bir ÅŸeyA Lot Like Love Yön: Nigel Cole Oyn: Amanda Peet, Ashton Kutcher, Taryn Manning Ãœniversiteden yeni mezun olan Oliver ile özgür ruhlu kız Emily arasında bir uçak yolculuÄŸunda baÅŸlayıp yedi yıla yayılan aÅŸkın öyküsü. Takvim Kızları’nın yönetmeni Nigel Cole imzalı AÅŸk Gibi Bir Åžey, When Harry Met Sally’yi hatırlatan ‘kendini iyi hisset’ türünde çekilmiÅŸ tipik bir Hollywood romantik komedisi... Film doÄŸrusu türüne hiçbir yenilik katmıyor.Â
button