Mevlüt Tezel
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2005 00:00
Evreşeli Süpermen’in İstanbul’da feleği şaşıyorOrganize İşler Yön: Yılmaz Erdoğan
Oyn: Yılmaz Erdoğan, Tolga Çevik, Demet Akbağ, Altan Erkekli, Özgü Namal, Cem Yılmaz
Vizontele ve Vizontele Tuuba gibi gişe canavarı filmlerin yaratıcısı Yılmaz Erdoğan; yönetmenliğini, senaryo yazarlığını ve başrolünü üstlendiği üçüncü filmi Organize İşler’le karşımızda. Filmin oyuncu kadrosu ağırlıklı olarak Yılmaz Erdoğan’ın her zaman birlikte çalıştığı Demet Akbağ, Altan Erkekli gibi BKM’li oyunculardan oluşuyor. Yılmaz Erdoğan kadroya Özgü Namal,
Başak Köklükaya gibi başarılı oyuncuları ve Ebru Akel, Berrak Tüzünataç gibi popüler isimleri de katmayı ihmal etmemiş. Organize İşler’in öyküsü, fragmanından da anlaşılacağı gibi bilinçli bir şekilde deşifre edilmedi. Tanıtım bültenlerinde verildiği kadar konusu şöyle:
Samet (Tolga Çevik), Süpermen’dir ama Kripton’suzdur, Evreşelidir. Süpermen Samet, bir gün Asım Noyan (Yılmaz Erdoğan) ile tanışır. Asım işinin ehli, usta-çırak eğitimi mezunu, prensip sahibi bir dolandırıcıdır. Yusuf Ziya Ocak (Altan Erkekli), hem sosyolog hem de yazardır. Eşi Nuran Ocak (Demet Akbağ) ise fizik profesörüdür. Kızları Umut (Özgü Namal), Süpermen Samet’in biricik aşkıdır. Durulmaz Kardeşler ise yer altı aleminin en önde gelen temsilcilerindendir... Kimin kimi kurtardığının, kimin kimden arakladığının tam belli olmadığı İstanbul’da, tüm işler organizedir ve organize her zaman işler. Hal böyle olunca koskoca Süpermen bile İstanbul’a gelince hayatın dayağını yer!
Filmin en büyük sürprizi tabii ki Cem Yılmaz. Tüm Türkiye’yi güldüren Cem Yılmaz, bu kez gayet ciddi, Müslüm Duralmaz adında suç dünyasından sert bir kişilik olarak karşımıza çıkacak. Filmde yaklaşık 3.5 dakika görünüyor.
Organize İşler, hem oyuncu kadrosu hem de Türk mizahının son dönemde yetiştirdiği en yetenekli kalemlerden Yılmaz Erdoğan faktörüyle öne çıkıyor. Eğer Vizontele ve Vizontele Tuuba’dan zevk aldıysanız, Yılmaz Erdoğan’ın espri anlayışına güveniyorsanız yerinde bir tercih olabilir.
İSTANBUL BAŞROLDEá Filmde 1:2,35 sinemaskop gösterim formatı uygulandı. Bu format Amerikan filmlerinde izlediğimiz geniş ekranı ifade ediyor.
á Müzikler Ozan Çolakoğlu, Brooklyn Funk Essentials, İstanbul Blues Kumpanyası ve Hüsnü Şenlendirici’nin eserlerinden oluşuyor. Nil Karaibrahimgil ve Everly Brothers adlı grubun da müzikal anlamda küçük birer sürprizi var.
á İzmir ve İstanbul’daki çekimlerde 1700 kişi rol aldı. Bunların 70’i profesyonel oyunculardan oluşuyor.
á İstanbul’un havadan çekimleri için Super Gyron FS kamera stabilizasyon sistemi ilk kez Türkiye’ye getirildi.
á Asım Noyan ve çetesi için Tophane’deki bir otoparka iki katlı çelik bir bina inşa edildi.
á Yılmaz Erdoğan’ın kızı Berfin ilk sinema deneyimini yaşadı.
Savaş sonrası AfganistanSag-haye Velgard
Yön: Marzieh Meshkini
Oyn: Gol-Ghotai, Zahed, Agheleh Rezaie
Afganistan sinemasının en üretken ailesi Makhmalbaf’ların annesi Marzieh Meshkini, ikinci filmiyle karşımızda. Eşi Muhsin Makhmalbaf, kızları Samira ve Hana kadar üretken olmasa da Marziyeh Meshkini, Şaşkın Köpekler’le, Altın
Aslan’a aday gösterildiği Venedik
Film Festivali’nde UNICEF Ödülü aldı. Afganistan’da Taliban rejimi sırasında yaşanan büyük baskıyı çocukların gözünden anlatan Şaşkın Köpekler, sarsıcı bir öyküye sahip: Yedi yaşındaki Gol Ghoti ve kız kardeşi, arkadaşlarının Amerikan ya da İngiliz (yani düşman) olduğunu düşündükleri için öldürmek üzere oldukları bir köpeği kurtarıp yanlarına alırlar. Anneleri, Taliban güçleri tarafından kocası öldürülünce zorla başka bir erkekle evlendirilip hapse mahkum edilir. Gidecek yerleri olmayan Gol Ghoti ve Zahed, bir gardiyanın yardımıyla geceleri cezaevinde annelerinin yanında kalmaktadır. Ancak gardiyan anlaşmayı bozunca iki kardeş sokakta kaderleriyle baş başa kalır... Şaşkın Köpekler, gerçek olaylardan esinlenerek yaratıldı. Şiirsel sembolik anlatımına rağmen oldukça sert sahnelere sahip. De Sica’nın unutulmaz filmi Bisiklet Hırsızları’na dokunaklı göndermelerde bulunuyor. Savaş sonrası Afganistan’ın merhametsiz ortamını, kimi zaman gülümseten kimi zaman da boğaz düğümleyen sahnelerle perdeye taşıyor. Kısıtlı bütçe ve amatör oyuncularla harikalar yaratılmış. Tartışmasız haftanın en iyisi.
Yamakasi’lerin ikinci filmiLes Fils Du Vent
Yön: Julien Seri
Oyn: Williams Belle, Chau Belle Dinh, Malik Diouf
1995 yılında Fransa’da ortaya çıkan Yamakasi grubu, "hareketin sanatı" olarak adlandırdıkları yüksek binalara tırmanmak, çatıdan çatıya atlamak gibi kendilerine has son derece tehlikeli bir spor dalı icat etmişti. Luc Besson, yedi kişiden oluşan Yamakasi grubunun marifetlerinden çok etkilenince, 2001 yılında grupla aynı adı taşıyan bir aksiyon filmine yapımcı olarak imza atmıştı. Yamakasi’nin devamı niteliğinde olan Rüzgarın Çocukları’nda yönetmen koltuğunda yine Julien Seri oturuyor. Yeni filmde Yamakasi üyesi yedi atleti bu kez Londra ve Bangkok’da çatıdan çatıya atlarken izleyeceğiz. Kahramanlarımızın yeni görevi kendi suçlu kimlikleriyle baş etmeyi öğrenmek.
1995 yılında Fransa’da ortaya çıkan Yamakasi grubu, "hareketin sanatı" olarak adlandırdıkları yüksek binalara tırmanmak, çatıdan çatıya atlamak gibi kendilerine has son derece tehlikeli bir spor dalı icat etmişti. Luc Besson, yedi kişiden oluşan Yamakasi grubunun marifetlerinden çok etkilenince, 2001 yılında grupla aynı adı taşıyan bir aksiyon filmine yapımcı olarak imza atmıştı. Yamakasi’nin devamı niteliğinde olan Rüzgarın Çocukları’nda yönetmen koltuğunda yine Julien Seri oturuyor. Yeni filmde Yamakasi üyesi yedi atleti bu kez Londra ve Bangkok’da çatıdan çatıya atlarken izleyeceğiz. Kahramanlarımızın yeni görevi kendi suçlu kimlikleriyle baş etmeyi öğrenmek.