Hazırlayan: Mevlüt TEZEL mtezel@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2005 00:00
En eğlenceli Oscar Wilde uyarlaması
A Good Woman
Yön: Mike Barker
Oyn: Scarlett Johansson, Helen Hunt, Mark Umbers, Tom Wilkinson
Gizemli Kadın, Oscar Wilde’ın 1892’de yazdığı Lady Windermere’in Yelpazesi adlı tiyatro oyununun, 1930’ların İtalyan Rivierası’nda geçen etkileyici bir uyarlaması. Evli erkeklerin vazgeçilmez metresi Bayan Erlynne (Helen Hunt), New York’ta adı kötüye çıkınca soluğu İtalya’nın şirin Amalfi kıyılarında alır. Burada kendisinden yaşça çok genç olan Robert (Mark Umbers) ve Meg (Scarlett Johansson) Windermere çiftiyle dostluk kurar. Robert, Bayan Erlynne’ye para yardımında bulununca aşk dedikoduları da kulaktan kulağa dolaşmaya başlar...
Öykü fazlasıyla dış mekánlara taşınsa da tiyatro havasından kurtulamıyor ve tempoda yer yer büyük düşüşler yaşanıyor. Aslında söz konusu oyunun yazarı Oscar Wilde olunca bu teatral havadan kurtulmak gerçekten zor. Çünkü orijinal metinde o kadar güzel, dantel gibi işlenmiş diyaloglar var ki, yönetmen Mike Barker bu uzun diyalogları atmaya kıyamadığı için sinemasal anlamda bazı tavizler vermek zorunda kalmış. Kısacası Gizemli Kadın, Oscar Wilde’ın zeki ve nükteli sözlerine kendinizi kaptırıp izleyebileceğiniz bir çalışma. Filme artı değer katan bir diğer unsur ise parlak oyuncu kadrosu. Bu kadro içinde en önemli isim ise hiç şüphe yok ki, güzelliğin ve yeteneğin birleştiği oyunculardan Scarlett Johansson. Aşk, aldatma ve evlilik kurumuna dair Oscar Wilde’dan öğütler almak istiyorsanız Gizemli Kadın’ı kaçırmayın deriz. Bakın büyük usta ne diyor: ‘Evlilikte mutluluk iki taraf için de ağır sorumluluktur; bazen üçüncü bir kişinin bu yükü hafifletmesine ihtiyaç duyulur.’
Ferzan Özpetek son filmiyle sinemalarda
Cuore Sacro Yön:Ferzan Özpetek
Oyn: Barbora Bobulova, Andrea Di Stefano, Lisa Gastoni
Geçtiğimiz hafta Madonna’nın bile hayranlığını belirttiği Ferzan Özpetek’in merakla beklenen filmi Kutsal Yürek sinemalarda. Hamam (1997), Harem Suare (1999), Cahil Periler (2001) ve Karşı Pencere (2003) filmleriyle adım adım yeteneğini kanıtlayan Ferzan Özpetek’in bu son filmi, İtalyan sinemasının Oscar’ı kabul edilen David di Donatello Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu (Barbora Bobulova) ve En İyi Sanat Yönetmeni (Andrea Crisanti) dallarında ödül kazandı. Öykü şöyle:
Ailesinin eski evini satışa çıkarmaya karar veren Irene, en büyük derdi para kazanmak olan başarılı bir iş kadınıdır. O küçük bir çocukken hayata veda eden annesi Adriana’ya ait odanın 30 yıldır hiç bozulmadan muhafaza edildiğini görür. Annesinin hayaliyle büyük bir iç çatışmaya ve kendini yeniden keşfedişe sürüklenir. Fatih Akın gibi Ferzan Özpetek de bir Sezen Aksu hayranı.
Film, Sezen Aksu’nun Deliveren albümünde yer alan Hayat Sana Teşekkür Ederim adlı şarkısıyla başlıyor. İtalya’da 400 salonda gösterime giren Kutsal Yürek, Katolik değerler ağırlıklı olmak üzere dini temalara yer veren mistik bir çalışma. Müzikleri tek kelimeyle harika olan filmi kaçırmayın deriz.
Başrolde Fenerbahçeli taraftar var
Takım Böyle Tutulur
Yön: Okan Altıparmak-Andreas Treske
Oyn: Fenerbahçe seyircisi
Takım Böyle Tutulur, 2004-2005 futbol sezonu boyunca Fenerbahçe takımının ve taraflarının takip edildiği 280 saatlik çekimlerin ürünü olan bir belgesel. Son derece iddialı isminden de anlaşılacağı gibi Fenerbahçe taraftarlarına sesleniyor. Eski Fenerbahçeli futbolcu Ogün Altıparmak’ın oğlu Okan Altıparmak’ın, Andreas Treske’den yönetmenlik desteği alarak çektiği belgeselin oyuncu kadrosunda ise Şükrü Şaracoğlu Stadı’nı dolduran binlerce Fenarbahçeli seyirci var. Fenerbahçe’yi tutanların sadece yüzde 10’nu, 120 bin dolara çekilen bu filmi izlese, Takım Böyle Tutulur tüm zamanların en çok kár eden yerli filmleri arasına girebilir.İyilik meleği Vera’nın yürek acıtan öyküsü
Vera Drake Yön: Mike Leigh
Oyn: Richard Graham, Imelda Staunton, Eddie Marsan...
Hemşire, izleyicisini II. Dünya Savaşı’nın yaralarını sarmaya çalışan 1950’ler İngiltere’sine götürüyor ve Vera adında bir kadının büyük trajedisiyle yüzleştiriyor. Yetişkin üç çocuğu ve eşiyle yaşayan iyi kalpli Vera, evlere temizliğe giderek ailesine destek olmaktadır. Ancak kadının ailesinden bile sakladığı büyük bir sırrı vardır: Vera, yasak olmasına rağmen istenmeyen hamileliklere son veren bir kürtajcıdır. Bu büyük sır, polislerin onu bir akşam, aile yemeğinin ortasında tutuklamasıyla ortaya çıkar. Vera’nın kürtaj yaptığı kadınlardan para almadığı öğrenilince öykü daha da ilginç bir boyut kazanır.
En İyi Yönetmen (Mike Leigh), En İyi Orijinal Senaryo (Mike Leigh), En İyi Kadın Oyuncu (Imelda Staunton) gibi üç önemli dalda Oscar’a aday gösterilen, Venedik’te Altın
Aslan ödülünü kazanan Hemşire, kürtaj sorununu tartışma masasına yatırırken sınıfsal farkları eleştirmeyi de ihmal etmiyor. Imelda Staunton’un olağanüstü performansıyla büyük beğeni toplayan filmin senaryosuz çekilmesine rağmen En İyi Orijinal Senaryo dalında Oscar alması da ayrı bir başarı.
Okyanusta define avı
Into the Blue Yön: John Stockwell
Oyn: Paul Walker, Jessica Alba, Scott Caan
Blue Crush (2002) filmiyle adından söz ettiren John Stockwell, yine denizlerde geçen bir macerayla karşımızda. Hızlı ve Öfkeli’den tanıdığımız Paul Walker ile Günah Şehri’nin vahşi güzeli Jessica Alba’nın başrollerini paylaştıkları film, Bahamalar’ın derin sularında 6 milyon dolarlık bir hazinenin peşinde koşan dört gencin maceralarına odaklanıyor. Denize düşen kokain yüklü bir uçağın peşine düşen dört genç, okyanusun derin sularında 6 milyon dolarlık mücevher yüklü bir batıkla karşılaşır. Ancak her macerada olduğu gibi evdeki hesap çarşıya uymaz.
Keşke klişelerle dolu olmasaKötü Kızlar ve Çılgın Cuma’nın yönetmeni Mark Waters, Fransız romancı Marc Levy’nin Keşke Gerçek Olsa adlı kitabından uyarladı Cennet Gibi’yi. Fantastik öğeler taşıyan filmin öyküsü kısaca şöyle: San Francisco’da bir daire kiralayan David (Mark Ruffalo), çok geçmeden dairesini ‘keşke gerçek olsa’ dedirtecek derecede güzel Elizabeth adında bir hayaletle paylaştığını öğrenir. En büyük sorun ise Elizabeth’in hafıza kaybına uğramış olmasıdır. David’in Elizabeth’ten kurtulmasının tek bir yolu vardır; zoraki ev arkadaşının hafızasını geri getirmek.
Sıra dışı bir öyküye sahip olan Cennet Gibi, başta eğlenceli gidiyor ancak ortalara doğru en büyük kozu olan sürpriz duygusunu kaybedip romantik-komedinin bütün klişelerini perdeye taşımaya başlayınca can sıkıcı olmaktan kurtulamıyor. Cennet Gibi, sadece Reese Witherspoon ile Mark Ruffalo’nun başarılı performanslarının hatırına izlenebilecek bir film.