Sinema

Güncelleme Tarihi:

Sinema
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2005 00:40

Yunan mitolojisini hatırlatan bilimkurgu

Immortel Yön: Enki Bilal Oyn: Thomas Kretschmann, Linda Hardy, Frederic Pierrot

Yugoslav asıllı Fransız çizgi romancı Enki Bilal’in, kendi eseri olan Nikopol Üçlemesi’nin ilk iki bölümünden uyarladığı Kadın Tuzağı, dijital ortamda oluşturulmuş etkileyici bir bilimkurgu. Mitolojik öğelerle yüklü filmin konusu biraz karışık: Tanrıların piramidi, New York’un semalarındadır. Jill Bioskop, New York’un üçüncü seviye bölgelerinden birinde yaşamaktadır. Şahin başlı tanrı Horus, evrenin diğer ucundan Jill ile buluşmaya gelecektir. Ancak Lordlar, Horus’u ölüme mahkum etmişlerdir. Yaşayacak sadece yedi günü kalan Horus, bu zaman içinde Jill’i şehrin labirentlerinde bulup baştan çıkarmalıdır. Bunu gerçekleştirebilmek için bir insan bedenine ihtiyacı olan tanrı, Alcide Nikopol’ü seçer. Nikopol 30 yıl önce New York’un segmentlerine ayrılması ile ilgili detaylı bilgiye sahip olduğu için dondurularak cezalandırılmıştır.

Yer yer Sky Captain, Sin City (Günah Şehri) yapımlarını hatırlatan Kadın Tuzağı, üç boyutlu animasyon tekniklerinin uygulandığı, dijital teknoloji ürünü görüntüleriyle öne çıkan bir yapım. Mekán ve obje tasarımlarıyla dudak uçuklatmasına rağmen animasyon ve gerçek görüntülerin karşı karşıya geldiği sahnelerde sorunları var. Bu sahnelerde inandırıcılığını büyük ölçüde yitiriyor. Görsel açıdan stilize bir film olmanın yanında felsefi yönüyle de ağır bir çalışma. Tanrı-insan karşılaştırmaları üzerinde yoğunlaşan film, tüm evrenin ikiye ayrıldığını ve tanrılar dahil herkesin taraf tuttuğunu söylüyor. Gerek teknik özellikleri gerekse felsefi alt metinleriyle haftanın ilgiyi hak eden yapımlarından. Not: Çizgi roman sanatında Avrupa ekolünün en önemli temsilcilerinden biri olan Enki Bilal’ın birçok eseri Marmara Çizgi tarafından Türkçe’ye kazandırıldı.

Klişesi bol bir aksiyon filmi

Four Brothers Yön: John Singleton Oyn: Mark Wahlberg, Tyrese Gibson, Andre Benjamin

Kültürel olarak çok farklı özelliklere sahip dört erkek, manevi annelerinin bir market soygununda öldürülmesinin ardından bir araya gelir. Öfkeli bir karaktere sahip olan Bobby (Mark Wahlberg), kadınların gözde erkeği Angel (Tyrese Gibson), işadamı Jeremiah (Andre Benjamin) ve rock yıldızı adayı Jack (Garrett Hedlund), Detroit polisinden ümidi kesince katili kendi yöntemleriyle bulmak için harekete geçer. Birbirlerine kan bağıyla bağlı olmayan bu dört kardeşi, mafyanın da içinde olduğu büyük bir bela beklemektedir...

23 yaşında yönettiği ‘Boyz n the Hood’ (1991) filmiyle sinema dünyasına bomba gibi düşen, ardından gelen ‘Shaft’ (2000) ve ‘Daha Hızlı, Daha Öfkeli’ gibi popüler aksiyon filmleriyle Hollywood’da yerini sağlamlaştıran John Singleton, ABD’nin önde gelen Afro-Amerikan yönetmenlerinden. Singleton, Dört Kardeş’te bu kez aksiyonun yanına dramayı da eklemeye çalışmış. Ancak film dramatik yoğunluk açısından inandırıcılıktan yoksun. Başarılı karakter analizlerine rağmen senaryodaki büyük boşluklar öykünün havada kalmasına yol açıyor. Basmakalıp kötü karakterler, olay yerine her zaman geç gelen polisler gibi birçok klişeyi bünyesinde barından film, mantık sınırlarını zorlayacak hatalara da ev sahipliği yapıyor. The Italian Job’da adından söz ettiren Mark Wahlberg ve hip-hop grubu OutKast’ın üyesi Andre Benjamin’in başarılı performansları dışında, filmde fazla ilgi çekici bir şey yok.

Kevin Costner romantik komedilere demir attı

The Upside of Anger Yön:
Mike Binder Oyn: Joan Allen, Kevin Costner, Erika Christensen

Gişede zarara uğrayan Su Dünyası’ndan sonra kariyerinde büyük bir düşüş yaşayan, birbiri ardına fiyaskoyla sonuçlanan filmlerde rol alan Oscar’lı oyuncu Kevin Costner, Open Range gibi western çalışmalarından sonra bu hafta vizyona giren Öfkeli Aşıklar’la eski romantik filmlerine dönüş yapıyor... Filmde Kevin Costner’a, geçtiğimiz ay ülkemizde vizyona giren Evet filminin başarılı oyuncusu Joan Allen eşlik ediyor. Mike Binder’ın yönetmen koltuğunda oturduğu Öfkeli Aşıklar, kadın-erkek ilişkilerini yer yer dramaya da göz kırparak anlatan romantik bir komedi.

Kocası tarafından terk edilen Terry’nin yaşamı kábusa dönüşmüştür. Yaşadığı şoka rağmen dört genç kızıyla birlikte sürdürmesi gereken bir hayatı olduğuna karar verip, alkolik komşusu Denny’ye yakınlaşmaya başlar. Eskiden başarılı bir beyzbol oyuncusu olan Denny, artık hayatını DJ’lik yaparak sürdürmektedir. Kevin Costner’ın bu film için 10 kilo aldığını meraklılarına not düşelim.

Haftasonu kafasını dağıtmak isteyenlere

Wedding Crashers Yön:
David Dobkin Oyn: Owen Wilson, Vince Vaughn, Christopher Walken

Owen Wilson ve Vince Vaughn ikilisi, Afili Aynasızlar filminde sinemaseverleri epeyce güldürmüş olsa gerek ki, Davetsiz Çapkınlar’da yine bir aradalar. Wilson ve Vaughn ‘iki kafadar’ temalı komedilerin vazgeçilmez oyuncuları olma yolunda hızla ilerliyorlar.... Şangay Şövalyeleri’nde de Owen Wilson’la birlikte çalışan David Dobkin’in yönetmenliğini üstlendiği Davetsiz Çapkınlar’ın ilginç bir konusu var: John Beckwith (Owen Wilson) ve Jeremy Grey’in (Vince Vaughn) en büyük tutkusu davetli olmadıkları düğünlere katılıp, bekár kadınları baştan çıkarmaktır. William Cleary (Christopher Walken) ve eşi Kathleen’in (Jane Seymour) nikáh tazeleyeceklerini öğrenen John ve Jeremy, Washington sosyetesinden önemli isimlerin yer aldığı davetiye listesinden gelinin nedimelerini gözlerine kestirirler. Ancak evdeki hesap çarşıya uymaz ve iki kafadar kendilerini bir anda trajikomik bir maceranın içinde bulur. Davetsiz Çapkınlar, ABD’de gösterime girdiği ilk iki haftada box office listesinde iki numaraya yükseldi, üçüncü hafta ise Charlie’nin Çikolata Fabrikası’nın yerini alarak birinci oldu. Eleştirmenlerden de olumlu not alan Davetsiz Çapkınlar, fazla kafa yordurmayan ‘izle unut’ tarzı keyifli bir komedi. Hafta sonu komedi arayanlar için yerinde bir tercih olabilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!