Sinema
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2005 00:20
Alman sineması nihayet Hitler’i beyazperdeye taşıdı
DRAM/SAVAŞ
ÇÖKÜŞ
Downfall
Yönetmen: Oliver Hirschbiegel Oyuncular Bruno Ganz, Alexandra Maria Lara, Corinna Harfouch
Şirinlik abidesi Volkswagen’in ve insanoğluna uzayın kapılarını açan V2 roketlerinin yaratıcısı, ilk uluslararası TV starı (1936 Berlin Olimpiyatları’nda Hitler’in yaptığı açılış konuşması ilk uluslararası yayın kabul ediliyor), inşaatlarda çalışıp kazandığı parayla operaya giden amatör ressam, 1938’de Time dergisi tarafından Man of the Year (Yılın Adamı) seçilen lider, katıksız bir Yeşilaycı ve vejetaryen, 1.60 boyuna, kahverengi saçına aldırmadan sarışın mavi gözlü 2 metre boyunda bir Ari Alman ırkı yaratmaya kalkan bir fanatik ve milyonlarca insanın yeryüzünden silinmesine yol açan tarihin en kanlı lideri... Hitler hakkında söylenecek hálá çok şey var. Onu bu defa Almanlar beyazperdeye taşıdı.
Yıllarca Hitler’i es geçen Alman sineması, onun son 12 gününü anlatan Çöküş filmiyle sessizliğini bozdu. Ünlü Deney filminin yönetmeni Oliver Hirschbiegel, Çöküş filmini, Joachim Fest’in ‘Der Untergang’ kitabından, 2002’de ölmeden önce 60 yıllık sessizliğini bozan Hitler’in sekreteri Traudl Junge’in kitabından (Hitler’in Sekreteri Türkçe’ye de çevrildi) ve dönemin tanıklarının ifadelerinden yola çıkarak çekti. Çöküş’ü diğer filmlerden ayıran fark Hitler’in yanında çalışmaya başladığında çok genç olan sekreteri Traudl Junge’in ‘Genç olmak bahane değildir’ sözleriyle Alman halkını özeleştiriye çağırması.
Çöküş filminde sadece Hitler’in değil çevresindeki birçok insanın da intihar ettiğini göreceksiniz. Saymaya çalıştık ama belli bir süreden sonra ipin ucu kaçıyor filmde, 30’un üzerinde intihar sahnesi sizleri bekliyor. Magda Goebbels’in ‘Hitler’in ve nasyonal sosyalizmin olmadığı bir ülkede çocukların yaşamaya hakkı yok’ diyerek siyanürle çocuklarını teker teker öldürmesi faşizmin doruk noktasıydı. Çöküş’ün bir diğer özelliği Bruno Ganz’ın Hitler rolünde olağanüstü gerçekliği. Birçok uzmana göre Ganz, sinema tarihinin en gerçekçi Hitler portresini perdeye taşıyor. Ganz rolüne hazırlanırken Finlandiyalı bir diplomatın 1942’de Hitler’in doğum günü partisinde çektiği kayıtlardan yararlanmış. Çöküş’ün Hitler’i sempatik bir lider olarak yansıttığı yönündeki eleştiriler bizce yersiz. Filmde, hem ‘Böyle bir savaşta sivil halk yoktur. Alman halkı kaderini kendisi çizdi’ diyerek kendi halkını Berlin’den ölüme terk eden cani bir lider hem de sekreterleriyle şakalaşan, köpeğiyle oynayan bir insan portresi çiziliyor. Zaten filmin başarısı da burada yatıyor. Ne yazık ki, caniler de birer insan.
Aksiyon değil sanki bale gösterisi
AKSİYON
PARLAYAN HANÇERLER
House of Flying Daggers
Yön: Zhang Yimou Oyn: Ziyi Zhang, Takeshi Kaneshiro, Andy Lau
Aksiyon sinemasında yeni eğilim, Uzakdoğu dövüş sporlarını bale estetiğiyle perdeye taşımak. Kaplan ve Ejderha’nın başı çektiği bu trend, Kahraman’da doruk noktasına çıktı. Aksiyon sahneleri ne kadar mantık dışı olsa da, perdeye yansıyan görsel şölen ve şiirsel anlatım izleyiciyi tutsak etmeye yetiyor. Kahraman’ın yaratıcısı Zhang Yimou’nun yönetmenliğini üstlendiği Parlayan Hançerler’de, Ziyi Zhang başrolde. Oyuncuyu daha önce Kaplan ve Ejderha ile Kahraman’da da izlemiştik.
800’lü yıllar... Çin İmparatorluğu iyice zayıflamış, ülkede büyük isyanlar başlamıştır. Uçan Hançerler Evi adlı isyankar grup, Robin Hood misali zenginden çalıp fakire dağıtmaktadır. İmparatorluk için savaşan Leo ve Jin, isyankarların içine sızarlar. Jin, bir savaşçı kılığına girip eski liderin kızı olduğunu düşündüğü Mei’yle ilişki kurar. Ancak Jin ve Mei arasında gerçek bir aşk doğar. Şiirsel dövüş koreografileri ve görkemli görselliğiyle Kahraman’ı hatırlatan Parlayan Hançerler, öncelikle dövüş sporlarından hoşlananlara sesleniyor. Film, usta oyuncu Anita Mui’nin son filmi olacaktı. Kansere yakalanan oyuncu çok istemesine rağmen filmde rol alamadı ve 2003 yılında hayata veda etti. Zhang Yimou, bu filmi Anita Mui’nin anısına çektiğini açıkladı.
Amelie bu kez ağlatacak
DRAM/ROMANTİK
KAYIP NİŞANLI
Un Long Dimanche de Fiançailles
Yön: Jean-Pierre Jeunet Oyn: Audrey Tautou, Gaspard Ulliel, Jean-Pierre Becker
Sınırsız hayal gücü ve lirizmiyle özgünlüğünü marka haline getiren, çağımızın en önemli görüntü sihirbazı (Kayıp Çocuklar Şehri, Şarküteri, Alien 4, Amelie) Jean-Pierre Jeunet’nin 10 yıllık rüyası Kayıp Nişanlı, nihayet gösterimde. Sebastien Japrisot’nun romanından uyarlanan film, I. Dünya Savaşı’nın son dönemlerinde Fransa’da geçiyor. Mathilde (Audrey Tautou) nişanlısı Manech’in savaş mahkemesinde hüküm giyerek, gidenlerin bir daha geri dönmediği tarafsız bölgeye gönderilen beş askerden biri olduğunu öğrenir. Ama Mathilde her şeye rağmen bir umut taşımaktadır ve nişanlısını bulmak için büyük bir yolculuğa çıkar.
Savaşın anlamsızlığı, Jeunet imzalı kusursuz görüntüler eşliğinde perdeye yansıyor. Kayıp Nişanlı, bir savaş filmi değil ama birçok savaş filmine taş çıkartacak sahnelere sahip. Dramatik öyküsüne rağmen, zekice esprileriyle güldürmeyi de başarıyor. Audrey Tautou hangi rolde oynarsa oynasın galiba hafızalarda hep Amelie olarak kalacak gibi. Yine harikalar yaratıyor ama bu kez izleyiciyi bayağı hüzünlendiriyor. Bu arada küçük bir rolde izlediğimiz Jodie Foster’ın, mükemmel Fransızca konuştuğunu da öğrenmiş olduk. Jeunet’nin önceki filmleri kadar başarılı olmasa da Kayıp Nişanlı’yı kaçırmayın deriz. Perdeye yansıyan görüntüler ancak başka bir Jeunet filminde izlenir.
Buz Devri’nin yönetmeni sunar
ANİMASYON
ROBOTLAR
Robots
Yön: Chris Wedge Türkçe ses: Okan Bayülgen, Hakkı Ergök, Osman Gidişoğlu, Mehpare Özlük
Ice Age (Buz Devri) ile Oscar ödüllü Bunny’nin yönetmeni Chris Wedge, bu kez robotları kullandığı masalsı bir dünyayı perdeye taşıyor. Orijinalinde Ewan McGregor, Halle Berry, Greg Kinnear, Mel Brooks, Robin Williams gibi usta oyuncuların seslendirdiği Robotlar’ın konusuna gelince:
Küçük bir şehir robotu olan Rodney Copperbottom’ın en büyük hayali usta mucit Koca Kaynak’la çalışıp, hayalindeki robotları üretmektir. Robot şehrine giden Rodney, yolda ayak takımından bir grup robotla tanışır. Rodney, zalim hükümdar Dişli’nin şeytani planını öğrenince, robot arkadaşlarıyla hemen harekete geçer. Sinema sitesi imdb.com kullanıcılarından 10 üzerinden 6.5 alan Robotlar öncelikle küçük izleyicilere sesleniyor.
DRAM/SAVAŞ
ÇÖKÜŞ
Downfall
Yönetmen: Oliver Hirschbiegel Oyuncular Bruno Ganz, Alexandra Maria Lara, Corinna Harfouch
Şirinlik abidesi Volkswagen’in ve insanoğluna uzayın kapılarını açan V2 roketlerinin yaratıcısı, ilk uluslararası TV starı (1936 Berlin Olimpiyatları’nda Hitler’in yaptığı açılış konuşması ilk uluslararası yayın kabul ediliyor), inşaatlarda çalışıp kazandığı parayla operaya giden amatör ressam, 1938’de Time dergisi tarafından Man of the Year (Yılın Adamı) seçilen lider, katıksız bir Yeşilaycı ve vejetaryen, 1.60 boyuna, kahverengi saçına aldırmadan sarışın mavi gözlü 2 metre boyunda bir Ari Alman ırkı yaratmaya kalkan bir fanatik ve milyonlarca insanın yeryüzünden silinmesine yol açan tarihin en kanlı lideri... Hitler hakkında söylenecek hálá çok şey var. Onu bu defa Almanlar beyazperdeye taşıdı.
Yıllarca Hitler’i es geçen Alman sineması, onun son 12 gününü anlatan Çöküş filmiyle sessizliğini bozdu. Ünlü Deney filminin yönetmeni Oliver Hirschbiegel, Çöküş filmini, Joachim Fest’in ‘Der Untergang’ kitabından, 2002’de ölmeden önce 60 yıllık sessizliğini bozan Hitler’in sekreteri Traudl Junge’in kitabından (Hitler’in Sekreteri Türkçe’ye de çevrildi) ve dönemin tanıklarının ifadelerinden yola çıkarak çekti. Çöküş’ü diğer filmlerden ayıran fark Hitler’in yanında çalışmaya başladığında çok genç olan sekreteri Traudl Junge’in ‘Genç olmak bahane değildir’ sözleriyle Alman halkını özeleştiriye çağırması.
Çöküş filminde sadece Hitler’in değil çevresindeki birçok insanın da intihar ettiğini göreceksiniz. Saymaya çalıştık ama belli bir süreden sonra ipin ucu kaçıyor filmde, 30’un üzerinde intihar sahnesi sizleri bekliyor. Magda Goebbels’in ‘Hitler’in ve nasyonal sosyalizmin olmadığı bir ülkede çocukların yaşamaya hakkı yok’ diyerek siyanürle çocuklarını teker teker öldürmesi faşizmin doruk noktasıydı. Çöküş’ün bir diğer özelliği Bruno Ganz’ın Hitler rolünde olağanüstü gerçekliği. Birçok uzmana göre Ganz, sinema tarihinin en gerçekçi Hitler portresini perdeye taşıyor. Ganz rolüne hazırlanırken Finlandiyalı bir diplomatın 1942’de Hitler’in doğum günü partisinde çektiği kayıtlardan yararlanmış. Çöküş’ün Hitler’i sempatik bir lider olarak yansıttığı yönündeki eleştiriler bizce yersiz. Filmde, hem ‘Böyle bir savaşta sivil halk yoktur. Alman halkı kaderini kendisi çizdi’ diyerek kendi halkını Berlin’den ölüme terk eden cani bir lider hem de sekreterleriyle şakalaşan, köpeğiyle oynayan bir insan portresi çiziliyor. Zaten filmin başarısı da burada yatıyor. Ne yazık ki, caniler de birer insan.
Aksiyon değil sanki bale gösterisi
AKSİYON
PARLAYAN HANÇERLER
House of Flying Daggers
Yön: Zhang Yimou Oyn: Ziyi Zhang, Takeshi Kaneshiro, Andy Lau
Aksiyon sinemasında yeni eğilim, Uzakdoğu dövüş sporlarını bale estetiğiyle perdeye taşımak. Kaplan ve Ejderha’nın başı çektiği bu trend, Kahraman’da doruk noktasına çıktı. Aksiyon sahneleri ne kadar mantık dışı olsa da, perdeye yansıyan görsel şölen ve şiirsel anlatım izleyiciyi tutsak etmeye yetiyor. Kahraman’ın yaratıcısı Zhang Yimou’nun yönetmenliğini üstlendiği Parlayan Hançerler’de, Ziyi Zhang başrolde. Oyuncuyu daha önce Kaplan ve Ejderha ile Kahraman’da da izlemiştik.
800’lü yıllar... Çin İmparatorluğu iyice zayıflamış, ülkede büyük isyanlar başlamıştır. Uçan Hançerler Evi adlı isyankar grup, Robin Hood misali zenginden çalıp fakire dağıtmaktadır. İmparatorluk için savaşan Leo ve Jin, isyankarların içine sızarlar. Jin, bir savaşçı kılığına girip eski liderin kızı olduğunu düşündüğü Mei’yle ilişki kurar. Ancak Jin ve Mei arasında gerçek bir aşk doğar. Şiirsel dövüş koreografileri ve görkemli görselliğiyle Kahraman’ı hatırlatan Parlayan Hançerler, öncelikle dövüş sporlarından hoşlananlara sesleniyor. Film, usta oyuncu Anita Mui’nin son filmi olacaktı. Kansere yakalanan oyuncu çok istemesine rağmen filmde rol alamadı ve 2003 yılında hayata veda etti. Zhang Yimou, bu filmi Anita Mui’nin anısına çektiğini açıkladı.
Amelie bu kez ağlatacak
DRAM/ROMANTİK
KAYIP NİŞANLI
Un Long Dimanche de Fiançailles
Yön: Jean-Pierre Jeunet Oyn: Audrey Tautou, Gaspard Ulliel, Jean-Pierre Becker
Sınırsız hayal gücü ve lirizmiyle özgünlüğünü marka haline getiren, çağımızın en önemli görüntü sihirbazı (Kayıp Çocuklar Şehri, Şarküteri, Alien 4, Amelie) Jean-Pierre Jeunet’nin 10 yıllık rüyası Kayıp Nişanlı, nihayet gösterimde. Sebastien Japrisot’nun romanından uyarlanan film, I. Dünya Savaşı’nın son dönemlerinde Fransa’da geçiyor. Mathilde (Audrey Tautou) nişanlısı Manech’in savaş mahkemesinde hüküm giyerek, gidenlerin bir daha geri dönmediği tarafsız bölgeye gönderilen beş askerden biri olduğunu öğrenir. Ama Mathilde her şeye rağmen bir umut taşımaktadır ve nişanlısını bulmak için büyük bir yolculuğa çıkar.
Savaşın anlamsızlığı, Jeunet imzalı kusursuz görüntüler eşliğinde perdeye yansıyor. Kayıp Nişanlı, bir savaş filmi değil ama birçok savaş filmine taş çıkartacak sahnelere sahip. Dramatik öyküsüne rağmen, zekice esprileriyle güldürmeyi de başarıyor. Audrey Tautou hangi rolde oynarsa oynasın galiba hafızalarda hep Amelie olarak kalacak gibi. Yine harikalar yaratıyor ama bu kez izleyiciyi bayağı hüzünlendiriyor. Bu arada küçük bir rolde izlediğimiz Jodie Foster’ın, mükemmel Fransızca konuştuğunu da öğrenmiş olduk. Jeunet’nin önceki filmleri kadar başarılı olmasa da Kayıp Nişanlı’yı kaçırmayın deriz. Perdeye yansıyan görüntüler ancak başka bir Jeunet filminde izlenir.
Buz Devri’nin yönetmeni sunar
ANİMASYON
ROBOTLAR
Robots
Yön: Chris Wedge Türkçe ses: Okan Bayülgen, Hakkı Ergök, Osman Gidişoğlu, Mehpare Özlük
Ice Age (Buz Devri) ile Oscar ödüllü Bunny’nin yönetmeni Chris Wedge, bu kez robotları kullandığı masalsı bir dünyayı perdeye taşıyor. Orijinalinde Ewan McGregor, Halle Berry, Greg Kinnear, Mel Brooks, Robin Williams gibi usta oyuncuların seslendirdiği Robotlar’ın konusuna gelince:
Küçük bir şehir robotu olan Rodney Copperbottom’ın en büyük hayali usta mucit Koca Kaynak’la çalışıp, hayalindeki robotları üretmektir. Robot şehrine giden Rodney, yolda ayak takımından bir grup robotla tanışır. Rodney, zalim hükümdar Dişli’nin şeytani planını öğrenince, robot arkadaşlarıyla hemen harekete geçer. Sinema sitesi imdb.com kullanıcılarından 10 üzerinden 6.5 alan Robotlar öncelikle küçük izleyicilere sesleniyor.