OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 12, 2000 00:00
ŞİMDÄ°LERDE "ALTERNATÄ°F TIP" MODA Pozitivist-Empirisist yaklaşımlı Tıbba Alternatif olarak sunulabilecek ve birçoÄŸu da "binlerce yıllık" olan Tıb akımları tüm dünyada en çok tercih edilen tedavi biçimi olma yolunda. Amerika'da bu yıl en çok satan kitap "KendiliÄŸinden Ä°yileÅŸme ve 8 haftada Mükemmel SaÄŸlığa UlaÅŸmanın Yolları" adını taşıyor. Amerikan Ulusal SaÄŸlık Enstitüsü bu yıl Alternatif Tıp konulu araÅŸtırmalara ayırdığı fonu 20 milyon Dolardan 50 milyon Dolara çıkardı ve ilgili bölümü bağımsız bir kuruluÅŸ haline getirdi. Amerikan vatandaÅŸlarının %33-40'ının ve avrupalıların %28'inin Alternatif Tıb yöntemlerini hastanelere tercih ettiÄŸi de araÅŸtırmalarla saptandı. Kanser hastalarında bu oranın %65'lere vardığı söyleniyor. Bu konuda 1999 yılı içinde 2500 Tıbbî makale yayınlanmış durumda. Alternatif Tıbbı yıllardır yadsıyan doktorlar ÅŸimdi "acaba konuyu yardımcı tedavi yöntemleri" baÅŸlığı altında incelesek mi diye düşünürken, çoÄŸu Tıb doktoru olmayan Alternatifçi arkadaÅŸlar Amerika ve Avrupa'da rehabilitasyon kliniklerini kurmuÅŸ ve yayın organlarını çıkarmaya baÅŸlamış durumdalar. Peki biz neye inanacağız; yani Alternatif Tıp dedikleri 21. Yüzyılın gerektirdiÄŸi bir postmodern "yaklaşım" mı, yoksa OrtaçaÄŸ büyücülüğünün yeniden hortlaması mı? Alternatif Tıp aslında tedavi ve koruyucu amaçlı birçok yöntemi kapsayan bir kavram. Öyle yeni ortaya çıkmış bir konu da deÄŸil. 18.yüzyıl sonlarında Samuel Hahnemann'ın bilimsel bir temele oturtmaya çalıştığı "telkin" yöntemini tanımlamasıyla baÅŸladığı kabul ediliyor bugün. Artık bitki özlü karışımlar, akupunktur, telkinin her türlüsü, masaj, vitaminler, elektrik veya özel aletli uygulamalar, su (hidroterapi) ve benzeri pek çok yöntem Alternatif Tıbbın bir parçası olmuÅŸ durumda. Boston'daki akupunktur kliniklerine, saÄŸlık sigortası kapsamında olmadıkları halde, haftada ortalama 40 kiÅŸi baÅŸvuruyor. Ãœstelik bu tedavinin fiyatı 50 Dolar/saat. Bu hastaların %80'inde tedavi bitki özleriyle destekleniyor. Alternatif Tıp özellikle akademik Tıbbın çaresini pek bulamadığı hastalıklar konusunda ön plana çıkıyor. Bunların en başında kanser türleri var elbette. Yine astım, ÅŸeker, romatizma, iltihabi barsak hastalıkları, sedef, migren en çok baÅŸvuru nedeni olanlardan. Bu tür konularda objektif bir yargıya varabilmek maalesef kolay deÄŸil. Ne de olsa iÅŸin sosyolojik tarafı bilimsel boyutundan çok ileride. Gelin 3 deÄŸiÅŸik açıdan olayı deÄŸerlendirelim. Akademisyenler Alternatif Tıp yöntemlerini tamamen "bilimdışı" buluyor ve özetle şöyle düşünüyorlar: "Sonuçları belirsiz ve kullanılan ilaçlar hastalara zarar verebilecek özelliklere sahip. Yararlı olabileceÄŸi şüpheli bu yaklaşımların çok pahalı olduÄŸu da su götürmez. En akla yakın görünen akupunktur bile 30 yıldır bilimsel bir yörüngeye oturtulamadı." Bu fikirlere kimsenin diyecek bir ÅŸeyi yok. Ama siz akademik iddialarla hastayı tedavi edemiyor ve dertlerine çare olamıyorsanız o zaman iÅŸ deÄŸiÅŸiyor. Hasta bilimsel olarak ölmek yerine, baÅŸka yöntemlere sığınmak zorunda kalıyor. Bu bence ebedi bir açmaz aslında. Yani Alternatif Tıp yöntemlerini bilimsel normlara uydurarak test etmek imkansız. Böyle bir deneysel model yok, Alternatif Tıbbın standartları yok, tekniklerin uygulamaları deÄŸiÅŸken, tedaviye hastaların verdiÄŸi yanıtlar farklı. Sonuçta siz ne yaparsanız yapın eldeki yöntemlerle Alternatif Tıbbın bilimsel bazı kurulamıyor ama iÅŸe yaradığı durumları açıklamak da boynumuzun borcu. Bu nedenlerle bilim dünyası da artık geri adım atmaya baÅŸladı. Zira ÅŸimdilerde, Alternatif Tıpla yapılan tedavileri test edebilecek uygun yöntem arayışlarına girmiÅŸ durumda. Alternatifçilere sorarsanız çok umutlular. Ameliyat yöntemlerinin kullanılmaya baÅŸlanması ve ilaçların tedaviye sokulmasından sonra Alternatif Tıp bu alandaki üçüncü devrim. Yeni bin yılda antibiyotiklere karşı direnç geliÅŸecek ve en ufak bir enfeksiyonun bile tedavisi imkansız hale gelecek. Kanser, AIDS ve romatizmal hastalıklara çare zaten bulunamıyor. Alternatif yöntemler yaygınlaÅŸtıkça en iyiler ön plana çıkacak ve belli bir standardizasyon saÄŸlanacak. Zaten geniÅŸ hasta gruplarına hitap eden merkezler de kurulmaya baÅŸlandı. Gelecek onların velhasıl.. Ya hastalar?.. Bir hasta her zaman istediÄŸi tedaviyi seçmek hakkına sahiptir. Kronik hastalıkların bilinen yöntemlerle tedavisi zor ve zaman alıyor. Atak dönemlerinde ilaçlar yetersiz kalıyor. Yan etkileri çok. Ãœstelik doÄŸal bileÅŸikleri kimyasal olanlara tercih etmek lazım. Sonuçta herkes hastanın saÄŸlığını amaçlıyorsa her iki grubun yöntemlerinin uygun ÅŸekilde kombine edilmesi gerekmez mi? Anlaşılacağı gibi konu pek derin ve kısa vadede bir sonuca ulaşılabilecek gibi deÄŸil. Ve maalesef Alternatif Tıp istismara son derece müsait bir alan... Ãœlkemize gelirsek... O zaman "Alternatif Tıp" diye adlandırmadıysak da, ilk kez "zakkum" olayında tanıdık bu yöntemleri. Yine deprem olayında olduÄŸu gibi profesörler toplandılar ve zakkum bilimsel deÄŸil, kanserde etkili olamaz dediler. Halka anlaşılmaz terimlerle dolu açıklamalar yaparak yardımcı olmaya çalıştılar. Ancak kendileri de bir çare öneremedikleri için hastaların zakkum tedavisine koÅŸmasına mani olamadılar. Sonuç: 1) Hastalar hala kanserden ölüyorlar; 2) Zakkum tedavisini bulan zengin oldu! Muska tedavisi, çamur banyosu, ÅŸifalı sular, masaj salonları gibi ülkemize has yöntemleri ise uluslararası standartlarda Alternatif Tıp deÄŸil daha çok Alternatif Rock alanında deÄŸerlendirmek uygun olacaktır sanırım. Nane, limon kabuÄŸu ve bir tutam zencefil ÅŸarkılarımıza bile konu olmuÅŸ standart yaklaşımlardan sayılmaktadır. SaÄŸlık Bakanlığı'na izin için en çok baÅŸvurulan konu akupunktur oluyor son günlerde. Resmi olarak merkez sayısı bilinemiyor. Ama herhangi bir hastaneye baÄŸlı çalışan özelleÅŸmiÅŸ bölüm yok. Bu konuda bilimsel içerikte bir inceleme de söz konusu deÄŸil. Gazete reklamlarına bakarsak her türlü hastalığa iyi gelen yöntemleri önerenler çok. Etik olarak Tıbbın reklamını yapmak yasak olduÄŸu için tabip odaları bunlarla uÄŸraÅŸmaktan tükenmiÅŸ durumda. Sizin için ülkemizin Alternatif Tıp web sayfalarını da dolaÅŸtık.15 kadar ilgili yer mevcut. Arpacıktan tutun akciÄŸer kanserine kadar çözüm önerenler var. Ãœstelik hassas ölçümlerle bitkiler formüle edilmiÅŸ. Hayat enerjisinin vücuda eÅŸit dağıtımını hedefleyen tedavi yönteminin olduÄŸu sayfa ise "insanlara saygılı ol" komutuyla açılıyor. Genellikle ülkemizde bu konuda bir Uzak DoÄŸu kültürü hakim gibi. Yine de her türlü modaya hemen uyum gösterdiÄŸimiz için dünya Alternatif Tıp sıralamasındaki yerimiz fena sayılmaz. Kanunlarımız da pek elveriÅŸli olduÄŸu için istismar elbette konunun hakim özelliÄŸi ÅŸimdilik. Alternatif Tıp konusunun sınırları tam çizilemediÄŸi için tartışmaya son vermek de kolay olmuyor. Kesin konuÅŸmak için erken, veriler yetersiz. Ama bilim dünyası bu konuyla çok ilgili. Bu yöntemlerden uygun olanlarını Modern Tıbba entegre etmek için çalışmalar sürüyor. Eh, eski çaÄŸlarda doktorlar aynı zamanda büyücülük iÅŸlerini de yerine getirmiyorlar mıydı?.. SaÄŸlıcakla kalın.. Dr. SERDAR GÃœNAYDIN - 12 Ocak 2000, ÇarÅŸamba Â
button