Şimdi herkes fotoğrafçı
Güncelleme Tarihi:
Hollywood ünlülerinin vazgeçilmez fotoğrafçısı Brigitte Lacombe, en iyi 192 fotoğrafını derlediği bir kitap çıkardı. Kitaptan kareler Türkiye’de ilk kez Tempo dergisinde yayınlandı. ? 17 yaşında okulu bırakıp siyah beyaz fotoğraf asistanı olarak Elle dergisinde staj yapmaya başlayan, 1975’te gittiği Cannes Film Festivali sayesinde de tüm hayatı değişen Lacombe, verdiği röportajda her önüne gelenin fotoğrafçı olarak anılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi: “Benim tüm hayatım fotoğraf. Ama günümüzde herkes fotoğrafçı oldu!”
Fotoğraf benim hayatım
Dünyanın en ünlü yönetmenleri onu paylaşamıyor. Hollywood’da fotoğrafını çekmediği ünlü neredeyse yok gibi... Kısa süre önce en iyi 192 fotoğrafını derlediği bir kitap çıkaran fotoğraf sanatçısı Brigitte Lacombe, Tempo dergisinin sorularını yanıtladı.Brigitte Lacombe’un hikayesi gerçek bir Amerikan rüyası... 17 yaşında okulu bırakıp siyah beyaz fotoğraf asistanı olarak Elle dergisinde staj yapmaya başladı. Bir yıl sonra, 1975’te Cannes Film Festivali’ne dergi için fotoğraf çekmeye gittiğinde hayatı değişti. Festivalde tanıştığı Dustin Hoffman ve Donald Sutherland, bu genç ve sevimli kızdan çok hoşlanıp, “Fellini’nin Kazanova’sı” ile “Başkanın Bütün Adamları” filmlerinin setlerine fotoğraf çekmesi için davet etti.
Aynı yılın sonunda Los Angeles’ta tanıştığı Steven Spielberg için “Üçüncü Türden Yakınlaşmalar”ın setinde çektiği fotoğraflarla, ünlü yönetmenin de gözüne girdi. Gerisi çorap söküğü gibi geldi. 1983’te David Mamet ile birlikte Chicago’daki Goodmant Tiyatrosu’nun sahne arkasında sık sık elinde makinesiyle görülüyordu.
1985’te Mamet, Lacombe’u Gregory Mosher’e kaptırdı. New York’taki Lincoln Center Tiyatrosu’nun ilk ve tek kadrolu fotoğrafçısı olarak yedi yıl çalışan Lacombe, “Çok şanslı olduğumu biliyorum” diyor, “Çünkü bugün ünlü olmak isteyenlerin aşması gereken çok fazla engel var”...
Brigitte Lacombe, şimdilerde Martin Scorsese, Mike Nichols, Sam Mendes, Spike Jonze ve Stephen Daldry’nin film setlerinde fotoğraf çekiyor. Vanity Fair, GQ, Glamour, The New Yorker ve Paris Vogue dergileri ondan vazgeçemiyor. Conde Nast Traveler için dünyayı dolaşıyor. Lancome, Hermes, Rolex, HBQ, Miramax ve Movado gibi devlerin reklam kampanyalarını da sayarsak, çok yoğun bir programı var. Tempo dergisi, Lacombe ile fotoğrafları üzerine konuştu.
? Sizin için fotoğraf ne anlama geliyor?
- Her şey demek... Benim hayatım fotoğraf. Çünkü hayatım ve işim benim için aynı şeydir.
? Genellikle siyah beyaz çekiyorsunuz...
- Portreleri siyah beyaz seviyorum. Siyah beyaz fotoğrafların zamansız olduklarını düşünüyorum. Renkli de çok çekiyorum aslında; özellikle röportajlarda ve seyahat dergilerinde... Renkli çekimlerimin çoğu Conde Nast Traveler için oluyor. Beni dünyanın dört bir yanına inanılmaz öyküleri fotoğraflamam için gönderiyorlar.
? Çalışmayı özellikle tercih ettiğiniz ünlüler var mı?
- Meryl Streep ve Martin Scorsese ile çalışmayı çok severim. ıkisi de son derece sıra dışı insanlar.
? Günümüzde fotoğraf sanatı ne durumda?
- Herkes fotoğrafçı artık!
? Şu anda üzerinde çalıştığınız projeler neler?
- Aynı anda birçok proje yürütüyorum. Film setlerinde çalışıyorum, gezilerim var ve ayrıca birkaç reklam kampanyası çekeceğim.
? Kitabınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?
- Retrospektif bir çalışma... 1973’ten bugüne dek çektiğim resmi portreler ve röportaj fotoğraflarını içeriyor. Çok çeşitli disiplinlerden insanlar yer alıyor: Sanatçılar, yazarlar, politikacılar, film yapımcıları, aktörler, müzisyenler... Yayımcım Steidl, dünyadaki en iyi sanat kitaplarını basıyor. Kitabın baskı kalitesi olağanüstü oldu. Gurur duydum.