Dilek DALLIAĞ
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2006 00:00
Bir yandan asker sevgilisi Tuna Kiremitçi’nin yolunu gözleyen İclal Aydın diğer yandan 5 yıl aradan sonra oyunculuğa döndü. Emre Kınay’la birlikte Star için ’İki Aile’ isimli dizinin çekimlerine başlayan Aydın, "Ayrıldıktan sonra daha iyi bir anne oldum" dedi.
İclal Aydın oyunculuktan bir türlü kopamıyor ve yine geri dönüyor... Biraz bahseder misiniz İki Aile’den?
Dedem, Gofret ve Ben dizisinden sonra oyunculuktan kopalı 5 yıl oldu. Yakın arkadaşlarım ve herkes oyunculuğa dön diyordu. Çok teklif gelmişti ama bu ’İki Aile’ senaryosunu okurken çok güldüm. Buradaki kadın karakteri huysuz, komik ve eğlenceli. Tabii ki Emre Kınay’ın kabul etmesi benim kabul etmemde etkili oldu. Emre ve eşi Emine Ün benim çok sevdiğim arkadaşlarım olmasının yanında Emre’nin gerek tiyatroda gerek tv dizilerindeki seçiciliği benim için önemliydi. Cast çok iyi kuruldu küçükten büyüğe... Artık ben bağırıp, çağıran işlerden çok yoruldum, sanırım bu huzurlu bir iş olacak.
- Tiyatro ile başladın sanırım değil mi?
1990 yılında profesyonel hayatım tiyatro ile başladı evet. Hayatın her kademesinde iş yaptım ben. Tiyatro oyunu da yönettim, yönetmen yardımcısı olarak da çalıştım.
- Neden uğraştılar sizinle bu kadar sizce o zaman?
Neden bunu yapıyorlar anlam veremedim. 2000 yılından beri yazıyorum. Kimseye çamur, taş atmam. Gazetede odamdan dışarı çıkmam. Kendi kendime bir şey yazıyorum, nedir bunları öfkelendiren? En uç isimleri bile İclal Aydın nefreti ortak bir noktada birleştirdi. O dönem Tuna’nın çok büyük desteği oldu. Çok kötüydü, her sabah gazeteyi açıp hiç tanımadığım insanların yorumlarını okumak.
- Bu yorumlar ağırlıklı olarak boşanmanız ve Tuna Kiremitçi’yle birlikteliğinizle ilgiliydi...
Evet terbiyesizce yorumlar. Beni ahlaksızlıkla suçladılar... Yoo, ben gerçekten kızımın babasına (Kemal Başbuğ) çok aşık oldum. O kadar aşık oldum ki, ona dünyanın en güzel varlığını armağan ettim. İyi ki evlendim onunla, iyi ki bir kızım oldu. Şimdi Levent Yüksel’in eski nişanlısı Yeşeren Ergin’le evlendi. Mutlu olmalı ki kızım da huzurlu.
- Daha önce hiç asker yolu beklediniz mi?
Hayır, ilk kez bekliyorum ve çok güzel beklemek. Aradı mı, arayacak mı diyorum hep. Erzurum’da yapıyor askerliğini. 6 ayın 3 ayı bitti neredeyse. Tankçı olarak görev yapıyor. Bugün ne yaptın diyorum, tankımı temizledim, parlattım, 5 kilometre koştum diyor. Ciddi ciddi ağır askerlik yapıyor. Hiç iltimas tanınmıyor.
- Kızın Zeynep Lal neler yapıyor? Kaç yaşında oldu?
3,5 yaşında bir dünya güzeli oldu. Tuna’yla da arası iyi. Tuna’nın da 1,5 yaşında Can adında oğlu var. Zeynep Lal’in Tuna ile kurduğu ilişki çok arkadaşça, benden bağımsız. Tuna ona gitar çalıyor, şarkı söylüyor ve öğretiyor. Müziğe ve dansa çok düşkün Lal ve böyle özel bir ilişkileri var. İtiraf edeyim ki, ayrıldıktan sonra daha iyi bir anne oldum. Ben eskiden işim çerçevesinde yaşamımı kurguluyordum, şimdi Lal’in etrafında dönen bir dünya düzenim var. O da benimle birlikte geliyor seyahatlere. Galiba bana çok iyi bir arkadaş olacak.
Daldan dala konamam
Daldan dala konmak için artık çok yaşlıyız. Şu anda Tuna benim hayatımdaki en iyi arkadaşım. Çünkü her şeyi konuşabildiğim bir insan. Bir gün tartışıyoruz, o söylüyor, ben söylüyorum ama ikimiz de aynı şeyi söylüyoruz aslında. Bunu fark ettik ve ikimizde 30 yaşın üzerindeyiz. İkimizin de yeni bir şeye dermanımız yok. Kim ne söylerse söylesin ilişkimize sahıp çıkalım, kulağımızı tıkayalım, biz birbirimiz için şansız diyoruz. Beni çok seven bir adamı seviyorum ve onu bekliyorum...