Güncelleme Tarihi:
Beşoğul, yaptığı yazılı açıklamada, ilerleyen yaşlarda ciddi bir problem olarak görülen kalp hastalıklarının önlenmesinin çocukluktan başladığını dile getirerek, çocuklukta doğru tanı ile tedavi edilen kalp rahatsızlıklarının ilerde problem olmasının önlenebileceğini söyledi.
Çocuklukta görülen kalp hastalıklarının “doğumsal kalp bozuklukları”, “romatizmal kalp hastalıkları” ile “ritm ve elektriki ileti bozuklukları” olmak üzere üçe ayrıldığını kaydeden Beşoğul, doğumsal kalp hastalıklarından en sık görülenin, kulakçıklar arası delik olarak bilinen “ASD” olduğuna vurgu yaptı.
Beşoğul, bu tip deliklerin ameliyatla çok rahatlıkla kapatılabildiğini anlatarak, bunun, sağ koltuk altından küçük bir operasyonla yapılabilmesinin hem çocuk, hem de ebeveynler yönünden büyük bir rahatlık olduğunu dile getirdi.
Aynı yöntemin çocuklarda kalp kapakçıklarının tedavisi içinde sıklıkla uygulanabildiğini ifade eden Beşoğul, çocuklukta görülen kalp hastalıklarını şöyle sıraladı:
“-Doğumsal kalp bozuklukları: Anne karnında bebeğin gelişimi sırasındaki yetersizlik sonucu oluşan anomalilerdir. Kalp deliği olarak da bilinen bu bozuklukların çok değişik şekilleri vardır. Ayrıca kulakçık ve karıncıklardaki gelişme bozuklukları ve koroner damar anomalileri de birlikte veya yalnız bulunabilir. Bu grup kalp hastalıkları en sık görülendir.
-Romatizmal Kalp Hastalıkları: Sık geçirilen boğaz enfeksiyonları özellikle de 'beta' olarak bilinen streptokok mikropları ile oluşur. Bu grup kalp kapakçıklarını tutar ve daha çok gelişmekte olan ülkelerde sık olmakla beraber ülkemizde de halen etkindir. Dikkatli takip ve zamanında müdahale ile kolaylıkla tedavi edilebilir.
-Ritm ve elektriki ileti bozuklukları: Kalbin çalışmasını sağlayan elektriksel uyarı ve iletim sisteminde yavaşlama, duraklama, hızlanmalarla ortaya çıkan bozukluklardır. Daha çok okul çağı ve erişkin yaşlarda kendini gösterir. Bu rahatsızlıkla birlikte doğumsal kalp anomalileri de bulunabilir ve bunun nedeni olarak ortaya çıkar. Bazen de altta yatan herhangi bir neden yoktur. Ayrıca kalp kası iltihapları, kalp zarı iltihapları altta yatan sebep olarak ortaya çıkar.”