Şiir Dünyası

Güncelleme Tarihi:

Şiir Dünyası
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2000 00:00

Haberin Devamı

Bir portre: Seher SERPEN

Sevginin ve hasretin şairi

ANTALYA'ya yeni yerleşmişlerdi. ‘‘Ayağının tozuyla’’ derler ya... İşte, daha ayağının tozu gitmeden, bir şiir akşamında buluvermişti kendini Seher Serpen ve eşi Erol Kaptan. (Erol Bey'in mesleği pilotluk)

Antalya Radyosu'nun birbirinden güzel spikerleri, güzel sesleriyle, güzel şiirler okuyorlardı o akşam Antalya Gazeteciler Cemiyeti Lokali'nde...

Ne güzel bir ortam, diye düşündü Seher Hanım. (Bu cemiyete de bir şeyler oluyordu son aylarda... Şiir akşamları gibi... Ah, bir de n'olur iki gazeteci ağabeyimizin cemiyete bağışladıkları yüzlerce kitap ve dergiyle, bir kütüphane açıverseler, hazır kültürel etkinliklere başlamışken)

SEVGİYLE YAŞAMAK

Daha bir sevdi Seher Serpen Antalya'yı. ‘‘Yokluğun Yüreğime Sığmadı’’ adındaki, 101 şiirden oluşan ilk şiir kitabı, yeni çıkmıştı.

Artık onlar da Antalyalıydı. O akşam, sıra konuklara geldiğinde, bir şiir de kendisi okudu özlem üzerine. Sevgili, kimi zaman masmavi, kimi zaman bulutlar içinde bir gökyüzünde uçarken o, dizelere döktü duygularını, düşüncelerini ve de hasretini.

‘‘Yalnızlığı, çoğumuz yaşamışızdır içimizde. Öyle zamanlar olur ki, sabahları uyanmak istemeyiz. Yüreğimiz alır götürür bizi bilinmeyene. Sevdiklerimiz, bizden ayrı, bizden uzakta olunca, hasret ateşi daha acımasız girer yüreğimize... ’’ diyor Seher Serpen. Serpen'in şiirlerinde hep hasret, hep sevgi var.

İki kitap

Sessiz Arka Bahçeler

SESSİZ Arka Bahçeler kitabıyla, 1999 Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülü'nü alan şair Gülten Akın ile ilgili sempozyum bildirileri, kitap olarak yayınlandı.

Altın Portakal Kültür ve Sanat Vakfı tarafından yayınlanan kitap, 216 sayfadan oluşuyor. 15 Ocak 2000 tarihinde, Antalya Kültür Merkezi'nde ‘‘Sessiz Arka Bahçeler Odağında Gülten Akın Şiiri’’ konulu bir sempozyum düzenlenmişti.

Sempozyuma katılıp bildiri sunan eleştirmen ve araştırmacıların dışında, dışardan katkıda bulunlarla birlikte, 17 bildirinin yer aldığı kitapta, ayrıca Gülten Akın ve ailesine ait, siyah-beyaz fotoğraflar da yer alıyor.

Aşk Şiirleri Antolojisi

AKDENİZ Kitabevi, Unutulmayan Aşk Şiirleri Antolojisi'nin 12. baskısını yayınladı. 78 Türk şairinin en güzel aşk şiirlerinin yer aldığı antoloji, Emine Kerse tarafından düzenlendi.

Kitabevi yöneticilerinden Kerse, ‘‘Nedir Aşk?’’ diye sorduğu sunu yazısında, antoloji ile günümüzün sevgisiz ortamına, birer umut ışığı yakmak istediklerini vurguluyor ve sorularını şöyle sürdürüyor:

‘‘Nedir aşk? Yoğun bir sevgi ve bağlılık mı? Bir varoluş nedeni, yaşamsal bir gereksinme mi? Yaşamı anlamlı kılan bir iletişim türü mü? Değişik bir yaşam biçimi mi? Aşırı duygulanımdan doğan bir hastalık mı yoksa? Arzu ve tutkuyla coşan bir cinsel etkinlik mi? Bir saygı tutumu, dostluk ve hayranlık duyguları mı? Bir oyun mu, bir aldanış, bir yanılsama mı? Belki de bunların tümü. Çünkü insana özgü...

FAKSIMIZA DÜŞENLER

Gurbetteki Öğretmenin İlk Dersi

Sevmekle başlıyordu kurtuluşun ilk hecesi Ve sensiz ve yağmurluydu yaşadığım ilk gurbet gecesi

Dersimiz hasret çekmekti çocuklar

Salın mor yelkenli oyuncak gemilerinizi Ak köpüklü sulara

Dışarda ölüm gibiydi uçup giden baharın sesi Ansızın yüreğimizde büyüdü ölümün sesi Sırma saçlı, siyah

önlüklü, beyaz yakalıklı oğlan

Büyümekle bitmiyor herşey

Büyümek zor geliyor bazen

Katlanamıyorum büyümeye

İğreniyorum kendimden

Dersimiz yalnız uyumak çocuklar

Korkmayın, vurun sinesine gecenin

Umut hançerini Benim kastım korkmak değil Ağlamak değil

Benim kastım anlatılmaz her zaman

Dersimiz mutlu olmak çocuklar

Ve karanfiller Ve karanfiller getirin bana Bahçenizden Sevmekle başlıyordu kurtuluşun ilk hecesi

Ve sevgilim Geniş bir sınıfa seni anlatmakla geçirdim bütün dersi.

Ali AKYOL

Yitik denizler

Bir esinti var

Baktığım o camdan görünen Sanki şu gözlerimde

Bir ağacın salınışı gibi

titrek Ve kaçırır gibi

gözlerini benden

O rüzgar mı sensiz

Salkım saçak

salınan Sonra durgun bir hale düşen sen gibi

Mevsimler böyle mi geçer söyle Yitik denizlere dalan bu gözlerim Esintisine kapılmış tüm sevgililerin

Ansızın büyüyüverirse

güneş O zaman anlarsın belki beni Tünelin tam

ortasıdır Bu bulunduğum

yer sanki

Cerayanlı gölgeli ve puslu

Tek bir renk var solgun

Şekiller renksiz hasta ve

yorgun İçimde öyle bir dert var Seninle bir gibi

Bu yitik denizlerde

Beklerim burada

seniHer sabah gün

doğuşu gibi.

Cengiz ALACAOĞLU

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!