Sihirli dokunuşlarla bir saatte iyileşme vaadi

Güncelleme Tarihi:

Sihirli dokunuşlarla bir saatte iyileşme vaadi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2010 00:00

Kuantum Duygusal ve Fiziksel Rahatlama terapisti Paul Emery ikinci kez Türkiye’de. 16-31 Ekim’de Sapanca Richmond Nua’da özel ve grup seansları düzenleyecek olan Emery, insanı bir saatte kötü alışkanlığından kurtarmayı vaat ediyor. “Gerçekten olabilir mi!” dedik, Sapanca’nın yolunu tuttuk. Röportaj sırasında beni neyin rahatsız ettiğini sordu. Ara verip sigara içmek istediğimi söyledim. “İçmemek ister misin?” dedi ve birkaç küçük ‘vuruş’la beni kendime getirdi. İsterseniz ‘psikolojik’ deyin ama gerçekten sigara içme isteğim geçti. Üstelik sonra denemek için içtiğim sigaradan da rahatsız oldum. Galiba sigarayı bırakıyorum!

Burada ne yapıyorsunuz?
- Quantum Emotional&Physical Release ile insanları her türlü duygusal bağımlılıklarından kurtarıyorum.

Duygusal bağımlılıklar ne? Mesela aşk acısını mı tamir ediyorsunuz?
- Aşk acısını değil de onun altında yatan duyguyu tamir ediyoruz. Bu kızgınlık, öfke ya da hayal kırıklığı olabilir. Yani ben duyguyla ilgileniyorum. Kadınlar en çok, kilo vermek ve endişelerinden kurtulmak için geliyor. Duydukları endişenin altında genellikle büyük korkular yatıyor. Bunları buluyoruz. Terapileri dört ana grupta topluyorum, ‘Duygular’ (stres, merak, endişe, korku, fobi, depresyon, sinir, panik, üzüntü, keder, travma); ‘Bağımlılıklar ve alışkanlıklar’ (sigara, alkol, uyuşturucu, yemek arzusu); ‘Akut veya kronik fiziksel problemler’ (bağ ağrısı, migren, boyun, omuz ya da sırt ağrısı) ve ‘Detox-arınma’ (baş dönmesi, açlık ağrıları, abartılmış duygular, yeme bozuklukları).

Peki kuantum nerede devreye giriyor?
- Vücuttaki enerji yani akupunktur noktalarıyla çalışıyorum. Kuantumda herşey enerji ve birbirine bağlı. Enerji hatlarına dokunarak ya da uzaktan kişiye yardımcı olabilirim çünkü etrafımızı saran enerji bunu yapmama müsaade ediyor. Kuantum aynı zamanda hız demek. İşin içine psikoloji girdiği zaman çok daha yavaş sonuç alınıyor. Kuantumda psikoloji değil enerji var ve süratle sorunun çözümüne ulaşabiliyoruz.

O halde neden bütün dünya bu tekniği kullanmıyor?
- Bilmiyorlar çünkü... Bence onların da bu tekniği öğrenmesi lazım. Bazı insanlar bir seansta bazıları birkaç seansta iyileşiyor. Benim tek seansta başarı oranım yüzde 85. Tabii ki benim de hiç yardım edemeyeceğim insanlar var.

Neden?
- Zamandan kaynaklanıyor olabilir beni daha uzun süre görmesi gerekiyordur ama bunun için sabırlı değildir ya da en önemlisi, giydiği veya yediği bir şeyin yarattığı toksinlerden ötürü enerjisi kapalıdır.

Yediğiniz ya da giydiğiniz şey nasıl engelleyici olabilir ki?
- Benim sosyal fobim vardı ve sebebini uzun yıllar bulamadık. Zaten bütün bu eğitimleri almamdaki temel amaç, kendi problemimi çözebilmekti. Eğitimlerimi tamamladıktan sonra başkalarına terapi yapabiliyordum. Mesela insanların uçak korkularını geçiriyordum, onları bağımlılıklarından kurtarıyordum ama kendime etki etmiyordu. Ailemle bile birlikteyken endişe içindeydim. 28 yıl bu problemle uğraştım. Bu vuruşları bulan, bana öğreten yani TFT’yi bulan, bu işin gurusu Dr. Roger Callahan şu anda 85 yaşında. Hala kendisiyle görüşüyoruz. Callahan benim üzerimde neden hiçbir metodun işe yaramadığını araştırdı. Yediklerimi, giydiklerimi ve içtiklerimi listeledik ve benim bir numaralı toksinimin süt olduğu ortaya çıktı. Başka toksinlerim de var. Mesela parfüm, deodorant kullanmıyorum. Enerji hatları bloke oluyor ve o noktalara ulaşılamıyor.

Bu herkes için farklı bir şey anladığım kadarıyla. Peki bizde neyin toksin etkisi yaptığını nasıl anlayacağız?
- Bunun iki yolu var. Birincisi yüz yüze ya da telefonda sesin enerjisinden. Yüz yüze olan testte vücuttaki elektriğin akımının sağlanması için bol su içilmesi gerekiyor. Sonra sizi ayağa kaldırıp üzerinizde bir baskı uyguluyorum. Enerjinizi kapatan toksinleri birlikte buluyoruz. Toksinlerin ne olduğunu söylerken, örneğin su sizin için toksin değilse suya yoğunlaştığımızda kolunuzu kuvvetlice kaldırabiliyorsunuz ama ekmek sizin için toksinse ekmeğe yoğunlaştığımızda aynı gücü gösteremiyorsunuz.

Bu toksinlerin kişiyi terapiye kapattığını söylediniz. Eğer terapi görmeyeceksek de bizlere bir zararı var mı?
- Duygusal ve psikolojik problemler yaratabiliyor. Korkuya, endişeye, kaygıya, strese daha açık oluyorsunuz. Fiziksel de zarar verebiliyor; ishal olabilirsiniz, sivilcelenebilirsiniz... Çocuklara yapıldı bu test. Mesela güzel güzel oynayan çocuklara vücutlarında toksin etkisi yapabilecek gıdalar veriliyor çocuklar bir anda canavara dönüşüyor... Bu süt de olabilir bendeki gibi... Bir şeyin sağlıklı olması sizin için toksin olmayacağı anlamına gelmiyor. Yanlış kararlar almasına sebep olabilir. Problemi biliyorsunuz ama engelleyemiyorsunuz. Mesela kitap yazmak istiyorsunuz ama enerjiniz tersine çalıştığı için buna müsaade etmiyor sürekli erteliyorsunuz... Kötü enerji bizi olmak istediğimiz kişiden uzaklaştırıyor. Bloklanmış enerji her türlü terapiyi reddeder.

Peki neyin bizim için toksin etkisi yarattığını biz nasıl anlayabiliriz?
- Kişiler kalp atışlarının hızlanmasından yedikleri besinin kendileri için toksin olup olmadığını az çok anlayabilir. Bir şeyi yedikten ya da bize rahatsızlık verdiğini hissettiğiniz bir şeyi giydikten yarım saat sonra nabzınıza bakın. Nabız 84’ün üzerinde çıkıyorsa bu sizin için toksin demektir. Ama bir buçuk saat sonra normali dönmüş olması gerekir.

Her duyunun terapisi farklı mı? Kaç nokta var insan vücudunda?
- Ben en fazla 10 nokta kullanıyorum. Mesela canınızın sigara, çikolata gibi şeyleri istediği anlarda endişe ve panik için kullanılan noktalar aynı. Çünkü insanların yemek içmek gibi duyguları endişeden kaynaklanıyor.

Keyif için sigara içilmez mi?
- Yapılacak çok daha güzel şeyler var, sigara keyif için içilmiyor. Sigarayı bırakmayanlar aslında arkadaki problemle yüzleşmekten korkuyor.

Terapilerde bu problem de ortaya çıkıyor mu?
- Evet, çoğunlukla kendileri de itiraf ediyorlar. Zaten sigarayı keyif olarak gören kişi neden bana bırakmak için gelsin ki?

Paul Emery kimdir?

İngiltere’de doğdu. University of Wales’te psikoloji okudu, Fritz Perls ve Dr Carl Rogers’ın tekniklerini öğrendi. Daha sonra NLP (Neuro-Linguistics Programming) tekniği üzerine yoğunlaştı, uzmanlık seviyesine yükseldi. EFT (Emotional Freedom Techniques) tekniğini bulan ve ilerleten Gary Craig ile çalıştı. TFT (Thought Field Therapy), üzerinde çalıştığı bir başka alan oldu. Burada yine tekniğin kurucuları Dr Roger Callahan ile çalışma fırsatı buldu. Teknik, temel olarak vücuttaki anatomik hatlarda oluşan blokajları, duygusal hassasiyeti ve toksinleri tespit ederek bunları etkisiz hale getirmek üzerine kurulu. Paul Emery, yıllar süren araştırma ve deneyimin ardından kendi enerji iyileştirme modeli olan QEPR (Quantum Emotional and Physical Therapy) tekniğini geliştirdi. Bu teknik, vücuttaki küçük vuruş noktalarını keşfederek ortaya çıktı. Avustralya’dan Alaska’ya kadar dünyanın birçok yerinde terapi uygulayan Emery, Tayland’da yaşıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!