Sığınabilecek bir yer

Güncelleme Tarihi:

Sığınabilecek bir yer
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2012 20:34

Geleceğimiz, bir iş planı yaparmış gibi planlanamaz. Aslında her çağın tapındığı ve kendini niteleyen bir belirteci vardır. Bizim çağımız, neden ve nasılı ısırgan otlarına attığı gibi artık sadece bir belirteci tanıyor... O da: ne kadar?

Haberin Devamı

Yukarıdaki paragrafta belirtilen düşünce Fransız yazar Regis Debray’nin yeni kitabı ‘Reverie de Gauche’un 57. sayfasında dile getirilmiş ve sadece Fransa’da değil, dünyanın pek çok ülkesinde yaşanılan zor günlerin özünde yatan probleme işaret ediyor...
Avrupa’da bugünlerde Alman yazar Botho Strauss’un 1978’de yazdığı gerçeküstü tiyatro oyunu ‘Gross und Klein’ konuşuluyor. Neden diyeceksiniz...
Zoë Caldwell, Geoffrey Rush, Hugh Jackman, Judy Davis ve Nicole Kidman’la birlikte Avustralya’nın en iyi oyuncularından biri olarak kabul edilen Cate Blanchett, son yıllarda kocası Andrew Upton’la Sidney Tiyatro Kumpanyası’nın sanat yönetmenliğini üstleniyor. Avustralyalı oyuncu bu bahar Botho Strauss’un oyununu Avrupa’ya taşıyor. Modern materyalizmi eleştiren ve Avrupa’da ‘Big and Small’ adıyla sahnelenen oyunun biletleri kısa sürede tükendi.
Oscar ödüllü Cate Blanchett, tiyatro sahnesinin yabancısı değil. Tiyatro tutkusu için ‘Tiyatro hayatımın can alıcı noktası’ diyen Blanchett, 2009’da Liv Ullman yönetimindeki ‘Arzu Tramvayı’ oyununda Blanche DuBois’yı başarıyla canlandırmıştı. ‘Big and Small’daki Lotte rolüyle 2011 En İyi Kadın Oyuncu dalında Sidney Tiyatro ödülünü kazanan Cate Blanchett, Fransız eleştirmenleri de fethetmeyi başardı. ‘Le Monde’ gazetesinin tiyatro eleştirmeninin nutkunun tutulmasına sebep olan bir performans veren Blanchett, bu arada bir tiyatro oyununun eleştirisiyle ‘Le Monde’ gibi önemli bir gazetesinin baş sayfasına çıkılabileceğini de kanıtlamış oldu. Paris’ten sonra Londra’da sahnelenmeye başlayan oyun, 17 Haziran’a kadar Viyana ve Recklinghausen şehirlerinde de sahnelenecek.
Kocasından ayrılan Lotte’un hikâyesini anlatan ‘Big and Small’ üç saat sürse de Blanchett’ın büyük oyunculuğuyla izleyicileri etkisi altına alıyor. Sahnedeki kadın insanlar tarafından ya reddediliyor ya da sürekli terk ediliyor. Toplumdan soyutlanmış yalnız bir kadının ayakta kalma mücadelesini izlediğimiz ‘Big and Small’da  Lotte, bu zor dünyada sığınabileceği bir yer arıyor.
Cate Blanchett canlandırdığı karakterin hayal kırıklıklarını, yalnızlığını, öfkesini ve sinir krizi eşiğindeki ruh halini canlandırırken zaman zaman dans ediyor...
Avantgarde tiyatrodan hoşlanmayanlar için izlenilmesi kolay bir oyun olmasa da, Cate Blanchett her hareketi ve her aldığı nefesle ‘Big and Small’u izlenilir kılıyor. Oyunun her dakikasında Lotte’un ne düşündüğünü biliyorsunuz, Lotte’u anlıyorsunuz. Cate Blanchett canlandırdığı Lotte karakteriyle bugüne kadar oynadığı en önemli rollerden birine imza atarken ‘neden’ ve ‘nasılı’ sormak yerine ‘ne kadar’a odaklanmış ve gittikçe zalimleşen bir dünyada günümüzün isimsiz, yalnız insanlarına ses vermeyi başarıyor...

Haberin Devamı

MELANKOLİNİN SESİ
Patrick Watson

Haberin Devamı

Grubuna kendi ismini veren Kanadalı Patrick Watson için melankolinin sesi diyebilirsiniz. 1979 yılında Kaliforniya’da doğan ve Quebec’te büyüyen Watson’ın Kanada’da piyasaya çıktığı hafta listelere iki numaradan giren yeni albümü ‘Adventures In Your Own Backyard’ İngiltere’de yarın, Amerika’da ise salı günü piyasaya çıkacak. Watson’ın Montrealli grubuyla kendi evinde kaydettiği bu dördüncü albümün prodüksyonu oldukça başarılı. Patrick Watson’ın falseto vokallerinin Jeff Buckley’i anımsattığı yeni albümde piyano melodileriyle grup, dinleyiclerini başka diyarlara götürüyor. Albümün en kuvvetli şarkılarından ‘Quiet Crowd’la ‘Into Giants’ın sözleri CD’nin kitapçığına yazılmış, ‘Adventures In Your Own Background’ şarkısı içinse sadece müziği dinlemeniz ve hayal dünyanızın kapılarını açmanız yeterli olacaktır.

DRY THE RIVER

Haberin Devamı

2009 yılında kurulan folk/rock grubu Dry The River ilk albümleri ‘Shallow Bed’i çıkardıkları mart ayının ilk günlerinden beri İngiliz müzik çevrelerinin gözdeleri arasında. 25 yaşındaki Norveçli antropolog Peter Liddle’ın kurduğu grubun müziği Elbow, Doves, Noah and the Whale, Fleet Foxes, Radiohead ve The National’ı andırıyor. ‘New Ceremony’, ‘The Chambers & The Valves’, ‘Bible Belt’, ‘Demons’ ve ‘Shaker Hymns’ albümün en iyi şarkıları arasında yer alıyor. Dry The River’ın yaptığı müzik büyük bir olasılıkla hiçbir zaman Coldplay, Mumford&Sons ya da Radiohead’in müziği kadar popüler olmayacak ama belki de grubun hayranlarını asıl cezbeden de budur... Dry The River derin sözleri ve sağlam müziğiyle 2012’nin dikkat çeken ilk gruplarından.

SUAREZ

Haberin Devamı

Madagaskarlı üç kardeş Dada, Maximin, Pata Njava’yla İtalyan-İspanyol asıllı Belçikalı Marc Pinilla’dan oluşan Suarez, Avrupa’da yükselmekte olan gruplardan. Belçika’da geçen yıl çıkan ve altın plak ödülü kazanan albümleri ‘L’Indecideur’ü geçen günlerde Fransa’da da piyasaya süren grup bir anlamda bu yıl dinleyebileceğiniz ilk yaz albümlerinden biriyle şansını deniyor. Suarez’in albümü bitmek bilmeyen bir kışın ardından güneşli havayı özleyenler için... Grubun solisti olan Marc, Madagascar seyahatinden sonra edindiği Afrika deneyimiyle birlikte gözlerinin açıldığını ve Belçika dönüşünde farklı bir albüm yazabildiğini söylüyor. Bu gezinin meyvelerinden ‘Ta Difference’, ‘L’indecideur’le birlikte albümün en iyi şarkılarından... Suarez grubunun, dinleyicilerine sürprizi ise büyük bir ustalıkla yeniden yorumladıkları ‘Porque Te Vas’.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!