Güncelleme Tarihi:
Dünya doğaya dönüyor. Avrupa ve Amerika´da insanlar, bilinçli beslenme sayesinde, ameliyatlara gerek kalmaksızın yaşlanmayı geciktiriyor ve bazı sağlık sorunlarını kolayca bertaraf ediyorlar. Rafine edilmiş pirinçten, beyazlatılmış şekerden uzak duruyorlar. KALP HASTALIKLARI:
MANTAR
KOLESTROL:
ÖDEMLER:
SİNDİRİM SİSTEMİ SORUNLARI:
TANSİYON:
KANSIZLIK:
Dünyada, mutfakları eczaneye dönüştürme eğilimine karşılık, Türkiye´de beslenme kültürü giderek bozuluyor: Etin çok az olduğu Osmanlı mutfağının yerini kebap ve fast-food kültürü aldı. Oysa Hipokrat´ın da dediği gibi, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için yapılacak tek bir şey var:
''Aldığın besin ilacın, aldığın ilacın da besinin olsun...''
Yediklerimiz ne zaman ilaca dönüşür? Konuyla ilgili sorularımızı Doğal Tıp Derneği Başkanı Dr. Ender Saraç yanıtladı...
Bitkiler ilaç işlevi görebilir mi?
Hipokrat´ın da dediği gibi: ''Yediklerimiz ilaçlarımızdır.'' İnsanlar genellikle bir hap aldıkları zaman sağlıklarına kavuşacaklarına inanırlar. Bu, tabii ki doğru ancak hap, bir kere veya belli bir süreliğine kullanılabilecek bir şeydir, oysa yediklerimiz, içtiklerimiz, doğduğumuz andan itibaren, ana enerji kaynağımızdır. Bilinçli beslenirsek, hiçbir müdahaleye gerek kalmadan yaşlanma ve yıpranmayı geciktirebiliriz. Dolayısıyla yiyecek ve içeceklerin ilaç etkisi yarattıklarını da bizzat görürüz.
Örnek verebilir miyiz?
Örneğin ödeme karşı magnezyumun etkilerini çoğu kişi bilmez. Erkeklerde cinsel fonksiyonun iyi çalışması için çinkonun yararlı olduğunu da çok az kişi biliyor. Keten tohumu, mükemmel bir Vitamin B12 kaynağı. Kansere karşı koruyucu, bağırsakları çalıştırıcı ve yüksek oranda posa, lif içeriyor.
Yediklerimiz içinde mutlaka yeşil lifli, yapraklı sebzeleri, lifli, çeperli gıdaları, tahılları daha fazla arttırırken, öbür yandan kırmızı et, sucuk, sosis, salam ve eski, yağlı peynirleri, rafine şekeri azaltmamız lazım. Özellikle çerezler; şişmanlatmayacak kadar yenen badem, ceviz, antepfıstığı, fındık, keşu fıstığı (Hint yerfıstığı) son derece faydalı. Kuru meyveler: Kuru üzüm, kuru incir gibi...
Doymuş yağlardan, doymamış sıvı yağlara dönüş yapılmalı. Özellikle zeytin ve kanola yağı kalp hastalıklarını önlüyor. Başta yeşil çay olmak üzere bitki çayları çok önemli. Ayrıca hem besin değeri olan hem vücuttaki toksinleri atan biberiye, dereotu, taze nane, zencefil, zerdeçal gibi birtakım baharatı sık tüketmek lazım.
Özellikle yaz aylarında ayran ve cacık, hem kalsiyum hem de protein kaynağı. Bol dereotlu, salatalıklı ve naneli cacık çok yararlı. Ayranı ise sulu içmek daha yararlı.
Bitkilerle tedavi nasıl olabilir?
Sağlıklı bir insan, ufak tefek sorunlarda bitkilere başvurabilir. Ancak çok ciddi bir sağlık sorunu varsa, mutlaka doktorla görüşülmeli ve gerekli tetkikler yapılmalı. Tedaviye ek olarak da doğal yöntemlere başvurmak yararlı olabilir.
Besinleri bir ilaç gibi kullanarak uzun süre sağlıklı ve formda kalmak mümkün. Ufak tefek hilelerle de istediğinizi yiyebilirsiniz. Örneğin kolesterol hastasıysanız ve peynir yiyemiyorsanız, az tuzlu ve yağsız peynir alıp üzerine zeytinyağı dökebilirsiniz. Bu şekilde kolesterol de yükselmez. Beslenme işi bir sanattır.
Neden insanlar bitkilerden ve doğal ürünlerden bu kadar uzaklaştı?
İnsan, teknolojinin tadını keşfetti. Hepimiz şu an adeta bir ''teknoloji görgüsüzüyüz''. Bugün insanlar arabaları için uygun yakıtı kullanıyorlar. Dizel bir arabaya, normal benzin koymuyorlar. Ancak kendilerine yanlış yakıt koyuyorlar. İnsanlar doğanın nimetlerini keşfetmeliler. Bir hastalığın mutlaka doğada çaresi vardır. Eski beslenme tarzımıza dönmeliyiz aslında.
Eskiden hoşaflar, kompostolar, şerbetler, zeytinyağlı yemekler, baharatlar vardı. Osmanlı mutfağında çok fazla et yoktur. Kebap kültüründen vazgeçmeliyiz artık. Çocuklar için çok üzücü bir gelecek söz konusu. Çocukların önemli bir kısmı, taze sebze-meyve tüketmiyor, birçok sebze meyvenin adını bile bilmiyor. Kanserli, kalp hastalıklı, daha doğrusu toksik bir nesil yetişiyor maalesef.