A.A
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2008 13:08
Beyin cerrahisi profesörü, Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kaynar, baş ağrısı, apati, bulantı, kusma, vücudun bazı bölgelerinde güçsüzlük, epilepsi nöbetleri, kişilik bozuklukları ve bazı yeteneklerde bozulmanın beynin içinde baskı olduğuna işaret olduğunu, ancak her beyin tümörünün öldürücü olmadığını bildirdi.
Prof. Dr. Kaynar, yaptığı yazılı açıklamada, tümörün insan vücudunda olmaması gereken yerde oluşan bir doku ya da herhangi bir dokunun olması gereken yerde kontrolsüz büyümesi olduğunu belirtti.
Her tümörün öldürücü olmadığını, sadece beyin dokusunun bir istisnası olduğunu belirten Kaynar, açıklamasında “Beyin kafatası içinde kapalı bir odada yer aldığından, iyi huylu tümörler de baskı sonucu öldürücü olabilirler” görüşünü dile getirdi.
Kaynar, kafa içinde yer kaplayan lezyonların bütün vakalarda olduğu gibi öncelikle kafa içi basıncın artmasına bağlı belirtiler gösterdiklerini vurgulayarak, şu bilgilere yer verdi:
“Tümör düzensiz bir şekilde büyümeye devam eder ve genişleme, büyüme imkanı olmayan kafatası içerisinde normal beyin üzerine baskı yapmaya başlar. Beyin baskı altında normal görüntüsünü kaybeder ve işlevlerini yerine getiremez. Baş ağrısı, apati (hareket ve mimiklerde yavaşlama), bulantı, kusma, vücudun bazı bölgelerinde güçsüzlük, epilepsi nöbetleri, kişilik bozuklukları ve bazı yeteneklerde bozulma (hesap yapma, yazı yazma gibi) beynin içinde baskı olduğuna işarettir. Beyin tümörleri yeni doğan çocuklar dahil her yaşta görülebilir, kadınlarda ve erkeklerde görülme oranı da tümör cinsine göre değişir.”
CERRAHİ TEDAVİ
Kaynar, beyin tümörünün kesin teşhisi için beyin tomografisi veya MRG tetkiki gerektiğini ve beyin tümörlerini beyin hücresi kaynaklı olmayan iyi huylu tümörler ve beyin hücresinin kendi tümörleri olan kötü huylu tümörler olmak üzere ikiye ayrıldığını kaydetti.
İyi huylu tümörlerin yavaş üreme hızına sahip olduğunu ve beyin dokusundan kolaylıkla ayrılarak tümü veya tümüne yakın kısmının çıkarılabildiğine işaret eden Kaynar, bu nedenle ameliyat sonrası sonuçların çok iyi olduğunu ve tek bir operasyon ile hayatın sonuna kadar kür şansı bulunduğunu dile getirdi.
Kötü huylu tümörlerin çok hızlı üremesi nedeniyle ameliyatla tamamen alınamadıklarını belirten Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kaynar, şunları kaydetti:
“Tümörleşen doku beynin fonksiyonlarını gerçekleştiren kendi dokusudur. Bu sebeple aslında cerrahi olarak çıkarılan her doku fonksiyon kaybıdır.
Ameliyat sonrası belli bir zaman süresi içinde tekrar büyüyerek beyine baskı yapmaya devam ederler. Kötü huylu tümörlere, vücudun başka bir bölgesinden beyin dokusuna yayılmış metastatik tümörler de girer.
Beyin tümörlerinin tedavisi sıklıkla cerrahidir. Cerrahi tedavi sonrası kimi zaman kemoterapi, kimi zaman radyoterapi bazen her ikisiyle kombine tedavi yapılır. Beyin tümörlerinde uzman ekiplerin gerçekleştirdiği ameliyatlar ile son derece başarılı sonuçlar alınabilmektedir.”