Güncelleme Tarihi:
İşte programdan bazı bölümler….
- Bizim müzik sektöründe bazı tabular vardır. Eleştirilemeyenler, dokunulmayanlar. Mesela Bülent Ersoy’a laf söyleyemezsiniz, Zeki Müren’le ilgili konuşamazsınız. Sezen Aksu’ya bayılırım ama o da dokunulmazlar içinde görünür. Bu tabuları yıkmak lazım. Herkeste eleştirilicek bir yan, herkesin yaptığı hatalar var. İnsanız sonuçta.
-
- Deniz Uğur’u tanıyosunuz. Bence iyi oyuncu ama adı Tamer Karadağlı ile duyuldu. Daha birkaç hafta önce kahramanım dediği adam Tamer Karadağlı için bugünlerde kavgada söylenmeyecek şeyler söylüyor. Hangisi doğru bunların. Aşk bu kadar kısa ömürlü mü?. Bu kadar kolay nefrete döner mi? En korkuncu, işin içine hem kendi çocuğunu hem Tamer Karadağlı’nın kızını karıştırması. Oğlumu iki kere babasız bıraktı ne demek ? Çocukları bu kavgalara karıştırmamak lazım. Hele bir annenin bunu hiç yapmaması gerek.
- Bir internet sitesinde benim için bir yazı yazılmış… "Sibel Alaş Aşka Yürek Gerek" isimli şarkıyı Dilek Budak’a sattıktan sonra birde Mustafa Sandal’a satarak tamamen duygusal davrandığını göstermiştir. Tamamen duygusal tırnak içinde yazılmış. Yani para gözümü döndürmüş benim. Ve bu mesajın yazarı beni sanata ve sanatçıya saygısız ilan etmiş. Çok üzgünüm keşke yapsaymış, çünkü işin gerçeği bu değil. İşin doğrusu, ne Mustafa Sandal’dan ne Dilek Budak'tan "aşka yürek gerek" isimli şarkı için bir lira almışlığım yoktur. İnanması zor gelebilir ama , bu her şekilde ispatlanır bir gerçektir. Bu şarkıyla ilgili sadece,meslek birliğim müzik eseri sahipleri birliği MSG'nin bana ödediği telif haklarını aldım. Dilek Budak’la hiç tanışmadım. Ben şarkıyı Dilek Budak’ın yapımcı şirketine verdim, o şirketin sahibi de arkadaşım olduğu için bir lira talep etmedim. Dilek Budak bu şarkı için para ödedi mi ödemedimi bilemiyorum ama Dilek isterse istediği zaman kendisiyle konuşup, cebimde kendisinden aldığım tek kuruş olmadığını söyleyebilirim.