Güncelleme Tarihi:
Maria Sharapova, sakatlanma nedeniyle verdiği yaklaşık bir yıllık aranın ardından profesyonel tenis turnuvalarına geri döndü. 23 yaşındaki başarılı tenisçi, özellikle meslektaşlarının gösterdiği sıcak karşılamanın kendisi için hoş bir sürpriz olduğunu söylüyor ve duygulanarak “Bazılarının ‘Tanrıya şükür geri döndün’ dediğini hatırlıyorum. Bu gerçekten çok tatlıydı” diyor.
Bu, olağanüstü rekabetçi bir spor dalında alışılmadık bir iyi niyet seviyesi. Daha önce Sırp raket Ana Ivanovic, bayanlar turnuvasında arkadaşlık eksikliğinden hayıflanmıştı ve sporcuların “kimin en güzel ve en şık giyinen kişi olduğu” konusundan, “kimin basında en çok yer aldığı” konusuna kadar her şey için rekabet ettiğini iddia etmişti.
16 yaşındaki İngiliz yetenek Laura Robson da bir röportajında gece kulüplerine giden kadın sporculardan şikayet etmiş, ahlak konusunda yetersiz olduklarını öne sürmüştü. Gerçi daha sonra özür de dilemişti. Böyle bir atmosferde kıskançlığın hedefi olmayı bekleyecek bir kişi varsa, bu kişi üç kez Grand Slam şampiyonu olan ve bu yılın başında Nike ile 43 milyon euro’luk kontrat imzalayarak spor tarihindeki en yüksek ücretli kadın unvanını kazanan Maria’dan başkası olamaz...
GECE SAAT 22:00’DE YATAKTA OLUYORUM
Wimbledon Tenis Turnuvası’nı 17 yaşındayken kazanan, 1,88 cm boyundaki Rusya doğumlu tenisçiye süper modellere has bir güzellik bahşedilmiş. Bununla birlikte, zaman zaman karşılaştığı her türlü sinsilik ona dokunmadan geçip gidiyor. Daha doğrusu o, bunun üzerinde durmayı tercih ediyor. Maria, 7 yaşındayken Florida’daki Nick Bollettieri Tenis Akademisi’nin en küçük yatılı öğrencisiymiş. O zamanlar diğer kızların kendisine çok sataştığını itiraf ediyor: “Hiçbir zaman gruplarının bir parçası olmadım. Gerçekten çok zordu, fakat bu iyi bir öğrenim tecrübesiydi.”
Şimdi ise kendisine Laura Robson gibi bazı tenisçilerin oyunu gerektiği kadar ciddi almadıklarına inanıp inanmadığı sorulduğunda gülerek “Dürüst olmak gerekirse, ben onun yaşındayken gece kulübünün ne olduğunu bile bilmiyordum. O tür bir hayatın olduğunu gerçekten hiç bilmiyordum” yanıtını veriyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Son olarak ne zaman dışarı çıktığımı hatırlamıyorum. Turnuvaların dışında bile asla başka biriyle görüşmüyorum; gece saat 22:00 veya 23:00’te yatakta oluyorum ve kitaplarımı okuyorum, yani başkalarının ne yaptığını gerçekten bilmiyorum.”
GERÇEKTEN ÇOK MUTLUYUZ
Maria Sharapova’nın yüzündeki aralıksız gülümsemenin nedeni omzunun tedavi edilmesi olsa da, inkar edilemez mutluluğu daha çok Los Angeles Lakers’ta oynayan Slovenyalı basketbolcu Sasha Vujacic’in hayatındaki varlığıyla ilgili. Çift ilk kez geçtiğimiz kasım ayında bir U2 konserinde seyirciler arasında sarmaş dolaş haldeyken görüntülenmişti. Maria birlikte olduklarını Hello!’ya doğruluyor.
“Onun da bir sporcu olması, ilişkinize çok faydalı oluyordur herhalde?” deyince, “Neyi yaşadığınızı gerçekten bilen biriyle çok daha iyi ilişki kurabiliyorsunuz” diyerek onaylıyor. Yani bu iş tamam mı? “Tamam olan ne?” diyerek gülüyor ve fark edilebilir bir şekilde kızarıyor: “Gerçekten çok mutluyuz. İkimiz de atletiz, gidip performans göstermek ve sürekli seyahat etmek zorundayız. Ama günün sonunda birlikte olduğumuzda normal bir hayatımız oluyor.”
ÇOK GÜZEL BİR ŞEY BENDEN ALINMIŞTI
Sharapova’nın bu memnuniyeti, 2008’de Avustralya Open’ı, yani üçüncü Grand Slam Şampiyonası’nı kazanarak birincilik sıralamasını geri aldıktan hemen sonra karşı karşıya kaldığı mücadeleden dağlar kadar uzak. Aynı yılın ekim ayında, ameliyat gerektiren ve onu yaklaşık 10 ay süreyle oyunu bırakmaya zorlayan omuz problemleri yüzünden yatağa düştü. Geçen sene mayıs ayında geri döndüğünde altı yıldan beri ilk kez top 100 sıralamasından düşmüştü. O andan itibaren teklerde üç unvan kazandı ve altı yıl önce genç bir çaylakken Serena Williams’i finalde yenerek heyecan yaratmış olduğu Wimbledon’a geri döndü.
Bugünse teşhis edilmeden önce yaklaşık sekiz ay süren acı verici sakatlığına ilişkin hiçbir ipucu yok. “Bu zor bir süreçti” diyor ve o güçlü, artık işlevini tam yerine getiren omuzlarını silkerek itiraf ediyor: “Çok özel bir şey benden alınmıştı. Küçük yaştan itibaren bir işi yapıyorsanız, belirli bir rejime alışıksanız ve bütün bunları artık yapamıyorsanız, bu durum sizi biraz düşündürüyor. Açıkçası, aklımın bir köşesinde omuz ameliyatı geçiren birçok tenisçinin çoğunun asla gerçekten sahalara geri dönmediği gerçeği yer alıyordu...”
BIRAKMAYI ASLA DÜŞÜNMEDİM
Maria Sharapova’nın sporuna duyduğu tutku asla azalmadı ve şüphesiz bu tutku zorlu geçen son birkaç yılda yoluna devam etmesini sağladı. “Açıkçası, bu azimdir. Fakat ben bir şeyi geri istemeniz için onu sevmeniz gerektiğine inanıyorum” diyor Maria. Peki hiç bırakmayı düşünmedi mi? “Hayır, bu asla aklımdan geçmedi” diyor. Omzunun durumu içinse “Şimdi çok daha iyi” diye konuşuyor.
ÇOCUK İSTİYORUM
Maria Sharapova, çok uzak olmayan bir gelecekte ailesi olması konusunda ne düşünüyor? “Çok isterdim. Annem çok gençken bana hamile kaldı ve biz şimdi çok iyi arkadaşız. Ben de kesinlikle bir çocuğum olmasını istiyorum.”