Sezon finali sendromu
Güncelleme Tarihi:
Televizyon izleme alışkanlıklarıyla ilgili araştırmalar, ortaya yeni bir rahatsızlık koydu: Sezon finali sendromu. Çoğunlukla Haziran’da dizi müptelaları arasında görülen sendrom; morali sıfıra indiriyor, migren belirtileri ortaya çıkarıyor, hastanelik olanlar bile var
ABD’nin Ohio Üniversitesi ve İtalya’nın San Raffaele Tıp Fakültesi dizilere bağımlılığın kötü sonuçlara neden olduğunu öne süren araştırmalar yaparak, özellikle dizilerin sezon finalinin yapıldığı Haziran’ın dizikolikler için kabus olduğunu ortaya koydu.
Ohio Üniversitesi’nden Dr. Emily Moyer-Guse ‘dizikolikler’in yüzde 83’ünün kadın olduğunu ve sezon sonu finalleri sendromunun moralleri sıfıra indirdiğini söylüyor. Migren belirtilerine bile rastlandığını, aile bireyleriyle her an kavga etmeye hazır olduklarını anlatıyor: “Dizinin final bölümü yani ‘Son’ daha da beter. Dizikoliklerin yüzde 67’si finali izlerken strese girip yoğun bir travma yaşıyor, yataklara düşüyor, hatta hastaneye kaldırılarak psikolojik yardım alıyor. 250 bölümden uzun süren dizilerin finali ekranlara yansıdıktan sonra, dizikolikler televizyon binasının önünde protesto gösterisi yapıyor.”
Dizikolik sendromunun en fazla yaşandığı yer Latin Amerika. Özellikle de Brezilya ve Meksika. ABD’nin meselesiyse daha başka: Sezon üzerine sezon geçiren diziler: Örneğin Lost, The O.C, 24 ve Dr. House... Bu dizilerin bitirilme kararıyla anormal olaylar yaşandı.
KENDİNİ YAKMAYA KALKIŞTI
‘Flash Forward’ dizisinin sona erdirileceği haberi üzerine Los Angeles’taki ABC kanalının merkezi önündeki protestolarda kendilerini zincirleyenler, hatta yakma girişiminde bulunanlar görüldü. İtalya’da RAI’nin yayınladığı ve beş sezon süren ‘L’Ispettore Caliandro’nun (Komiser Caliandro) bitirileceği haberleri üzerine
kurumun internet sitesi hack’lendi, kanal diziyi bir sezon daha uzatmak zorunda kaldı. Keza yine ABD’de
‘Star Trek’ (Uzay Yolu) yayından kaldırılınca, hayranları kendi dizi bölümlerini çekerek internetten yayınladı. Kaliforniya’daki ‘Mass Communication and Society’ (Toplum ve Kitle İletişimi Araştırma Kurumu) 2008’de ABD’de senarist grevi nedeniyle, özellikle ‘Desperate Housewives’ (Umutsuz Ev Kadınları) ve ‘Sex and the City’ dizileri tehlikeye girdiği için; sendromun baş gösterdiği 403 dizikoliğin psikolojik tedaviye başvurduğunu ortaya koydu.
HER ŞEY KAÇAK İLE BAŞLADI
Türkiye’deki ilk ciddi dizikoliklik tek kanal ve siyah-beyaz ekran döneminde ‘The Fugitive’ (Kaçak) ile başladı. Dizi salgını ‘Los Ricos Tambien Lloran’ (Zenginler de Ağlar) ile daha da gelişmiş, David Jenssen’in yerini Mariana rolüyle Veronica Castro almıştı. Ardından ‘Görevimiz Tehlike’, ‘Tatlı Cadı’, ‘Flamingo Yolu’, ‘Hanedan’ ve ‘Dallas’... Kötü adam J.R.’lı, Sue Ellen’lı, Bobby’li, Pamela’lı ve küçük Lucy’li Southfork çiftliğinin, Ewing Ailesi’nin tükenmez entrikalarıyla zaten ‘dizikolik’ olmuştuk; üstüne Latin Amerika dizileri, yani pembe dizi modası geldi. ‘Yaban Gülü’ ve ‘Köle Isaura’yla ekrana kilitlenmiştik. Bu bağımlılık ‘komşuculuk’ alışkanlığımızı bile etkilemişti. Sonrasını biliyoruz. Tek tük yerli diziler yayınlanmaya başlayınca, seyirciler yabancı dizilerdeki kötü dublajlardaki ağlamaları ve gülmeleri yavan buldu ve rotayı yerli yapımlara çevirdi. Tiyatrodan ithal oyuncularla çekilen yerli yapımlar yeni salgın oldu.
ABD’DE EN ÇOK İZLENEN 20 DİZİ
Bonanza, Lassie, Dallas, Perry Mason, Dynasty (Hanedan), Happy Days, Lost, 24, Desperate Housewives (Umutsuz Ev Kadınları), Frasier, Flamingo Road (Flamingo Yolu), Star Trek (Uzay Yolu), Simpsons (Çizgi dizi), ‘Sex and the City’, Law&Order, Heroes, Mission Impossible (Görevimiz Tehlike), Flash Forward, Dr. House ve The Sopranos.