Güncelleme Tarihi:
Son konserinde Sezen Aksu'yu çok sevdiğini dile getiren Goran Bregoviç, "Onunla çocuk bile yaparım" dedi.Sezen Aksu ile çalışırken müthiş keyif aldığını vurgulayan Goran Bregoviç, Türk pop müziğinin usta ismi Sezan Aksu'ya olan duygularını anlattı. Kendini Aksu'ya yakın hissettiğini söyleyen Bregoviç, "Konserde Sezen'i çok sevdiğimi söyledim ve ondan çocuk yaparım dedi. Bu sözleri söylerken kendimi ona çok yakın hissetmiştim ve kendimi tutamadım. Bu tamamen onun doğası ile ilgili. Ülkemde çok büyük bir yıldızım, ama kendimi hiçbir zaman onun kadar rahat hissetmedim" dedi. Türkiye'deki kendisini rahat hissettiğini söyleyen Bregoviç, sorularımızı yanıtladı:
- Türkiye’ye sık sık gelmeye başlamanızın özel bir nedeni var mı?
- Türkiye'ye senede bir kez mutlaka geliyorum, çünkü burada kendime ve müziğime ait olan müthiş bir özellik hissediyorum. Bunun yanı sıra burada beni inanılmaz etkileyen çok geniş bir taraftar kitlesi var. Burada kendimi evimde gibi buluyorum. Yediğim yemekler bile aynı. Tek farkı, Türk yemeklerinin daha iyi pişmiş olması. Ben müziği de burada daha iyi çalıyorum. Bu çok taraftarımın olmasından kaynaklanıyor, ama bunu hak edip etmediğimden emin değilim.
- Türkiye ile ilgili anlatabileceğiniz önemli bir anınız var mı?
- Rock yıldızıyken çok fazla boş vaktim olduğu için sürekli geziyordum. Bir kere Pakistan'a gittim ve orada çok fazla zayıfladım. Evime kilo almadan dönmek istemedim. Bunun için İstanbul'a uğramaya karar verdim. Sırf o kaybettiğim kilomu kazanmak için üç hafta kadar kaldım. İstediğim kiloları da aldım zaten. İstanbul'da çok küçük bir otelde kaldım. Bir gece orada doğum günü kutlaması yapılıyordu. Otel sahibi kendi arkadaşlarını davet etmişti, ama biz de otelde kalan 5-6 kişi olduğumuz için bizi de çağırdı. Yedik içtik ve içtikçe, doğum günü uzadıkça alkolün dozu arttıkça hüzünlü şarkıların sayısı da arttı. Oradaki insanlar da bizi anlayamadılar tabii. Hüzünlü şarkılar söylüyorduk, ama aynı anda eğleniyorduk.
- Konserlerde genelde hep beyaz giyiyorsunuz. Bunun anlamı nedir?
- Ben beyazı mutluluk veren bir renk olduğu için seçiyorum.
- Konserlerinizde binlerce kişiyi eğlendiriyorsunuz. Peki ya siz nasıl eğlenirsiniz?
- Çalarken, söylerken eğleniyorum ben. Genelde alkol kullanmıyorum ama, içtiğim yer benim bulunduğum sahne oluyor. Mukavelemde 'sahnede alkol olacak' diye özel madde ekletiyorum. Bu bana düğün gibi geliyor.
- Emir Kusturica ile çalışmaya devam edecek misiniz?
- Hayır, bitti. 10 yıl beraberdik. Artık çalışmayacağız.
- Böyle söyleyince "acaba küstüler mi" diye de düşünüyor insan ?
- "Underground" filmi savaşla ilgiliydi ve savaşın ortasında çekildi. Oradaki tüm ekip biliyordu ki, bu yaptığımız film son filmimiz olacaktı.
- Hayata geçirmek istediğiniz fakat içinizde kalan bir şeyler oldu mu?
- Savaşla her şeye ikinci kez yeniden başladım. Bu yeniden başlamayı hayatımdaki şanslardan biri olarak görüyordum. Her şeyin en baştaki güzelliği çok güzel. Bu kariyerimin dönüm noktası gibi bir şey oldu. Saraybosna'da hayatlarımız savaşa kadar ve savaştan sonra olmak üzere ikiye bölündü. Bir insanın hayatında savaş olması değişik bir tecrübe. Savaşa kadar çok ünlü ve zengin biriydim. Bir gün içinde tüm bunları kaybettim. Savaşta, her şeyini kaybediyorsun. Eski yaşantına aynen devam etmeyi düşünüyorsun ama hiçbir şey öyle gitmiyor. Dolayısıyla hayata olan bakış açın büyük oranda değişiyor. Biraz daha ciddileşmeye başlıyorsun. Bu anlamda içimde kalan bir şeyler yok. Elimdeki şansları değerlendiriyorum.
- Sizin sihirli bir müziğimiz olduğunu söylüyorlar. Siz de böyle düşünüyor musunuz? Eğer öyleyse bunu nasıl başarıyorsunuz?
- Sihir yok, ama insani bir şey var. Benim orkestram da öyle aletler çalıyor ki, savaştan kalma. Çok çok eskiler. Onları da ayarlamak imkansız. Böyle olunca da benimkilerin müzği biraz da delilik sergiliyor aslında. Ben de bunu seviyorum zaten. Aslına bakarsanız dediğiniz sihir de buradan geliyordur belki.