Sezen’li Kuruçeşme’den Sibel’li Kuruçeşme’ye

Güncelleme Tarihi:

Sezen’li Kuruçeşme’den Sibel’li Kuruçeşme’ye
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2012 00:00

Ece Bar Kuruçeşme’den taşındığından beri, Sezen Aksu’lu akşamların hatırasına oraya adımımı atmamıştım. Ben yemini bozdum. Acaba Arşipel’in ahtapotunu tatsa Sibel Tüzün de bozar mı?

Haberin Devamı

2001 krizinde başka birçok arkadaşım gibi ben de işsiz kalmış ve uzunca bir süre hiçbir gazetede iş bulamamıştım. O kabus günlerde Ece Aksoy , “İş bulana kadar gel benimle çalış, barıma geç barmen ol” demişti ve bir buçuk yıl sürecek barmenlik kariyerim başlamıştı.
O bir buçuk yıl hayatımın en özel dönemlerinden biriydi. Yer; Kuruçeşme’deki iki katlı Ece Bar. Alt kattaki Aynalı Meyhane’de Pakize Suda çıkıyor, üst kattaysa Sezen Aksu’dan tutun Sertab Erener’e, Levent Yüksel’den Emre Altuğ’a kadar tanıdığınız, sevdiğiniz kim varsa resmi geçit gibi sahne alıyor.
Ama bunu normal bir gece programı olarak düşünmeyin... Sezen Aksu, Ece Aksoy’un yakın arkadaşı olduğu için ‘Sezen ve yavruları’ kendi aralarında, kapalı devre eğleniyor, türkü/marş/şanson akıllarına ne gelirse çalıyor söylüyorlar... Tabii müşteriler gibi, barda ben de mest...
Gel zaman git zaman ben yeniden gazetede iş buldum, Ece de Kuruçeşme’den, Asmalımescit’te daha küçük bir yere taşındı. O ‘Sezenli Kuruçeşme geceleri’ de tatlı bir hayal olarak kaldı hafızamda.
Öyle tatlı bir hayal ki, ondan sonra bir daha oraya gidemedim, sanki gitsem kendimi kutsal bir hatıraya ihanet edecekmişim gibi hissettim...
Ta ki yayın koordinatörümüz Fikret Ercan, “Şu Kuruçeşme’deki Arşipel balıkçısını Hiperaktif’e yapsana. Çok güzel bir yer” diyene kadar... Öneri ‘büyük yerden’ gelince sıkıştırdım hatıralarımı kolumun altına, tuttum Arşipel’in yolunu. Yani eski Ece Bar’ın yolunu.

Haberin Devamı

HİKAYE İÇİNDE HİKAYE

Ben kendi hatıratımla meşgulken, Arşipel’in sahibi Cemal Ülman’ınkiler daha ilginç geldi: 60’lı yıllarda basıyor Afrika’ya gidiyor. Tanzanya’da bir sirk kurup bu kumpanyayla Afrika ülkelerini geziyor. Yıllarca bu işi yaptıktan sonra yine kafasına esiyor birden bire her şeyi bırakıp küt diye memlekete dönüyor: 1991-Bodrum... Birkaç yıl hiçbir şey yapmıyor; sonra Bodrum’un efsane balıkçısı Arşipel’i açıyor. Ardından Arşipel İstanbul’a sıçrıyor: Suada. Koç’lar Sabancı’lar hep orada. Oradan da karaya çıkıyor, şimdiki yerine yani eski Ece Bar’a geçiyor.

Haberin Devamı

TAKANİK TRENDİ TERSİNE DÖNDÜ

Hatırlar mısınız bir ara Boğaz’daki balıkçılar birer tekne tutup, karaya bağlayıp ucuza balık-ekmek satmaya başlamışlardı. Hatta en bilineni Takanik’ti. Arşipel şimdi bunu tersine çevirmiş. Hani balık lokantalarının girişinde balıklar sergilenir ya Arşipel tam teşekküllü bir balıkçı açmış girişe. Şık bir balık restoranına balıkçının içinden girmeyi ilk başta yadırgıyorsunuz ama üst kata çıkıp taptaze deniz ürünleri masanıza gelince “Çıkarken şundan iki kilo alayım” demeden edemiyorsunuz.

PARK AŞIRTMALI BOĞAZ MANZARASI

Ece Bar’da çalışırken işe erken gidip Kuruçeşme manzarasını seyretmeye bayılırdım. Hatta bazen Ece’yle karşılıklı rakılarımızı koyar; müşteriler gelmeden önce akşamüstü kızıllığına karşı karşılıklı keyif yapardık. Mis gibi tatlı tatlı eser o saatte Kuruçeşme ve önündeki parktan aşırtmalı Boğaz’ın güzelliğini seyredersiniz. Bu yüzden, eğer Arşipel’e gitmeye niyetlenirseniz erken gidip güneşi orada batırmaya gayret edin. Ve unutmayın, rezervasyonunuzu yaptırırken önde, cam kenarındaki masalar için ısrar edeceksiniz.

Haberin Devamı

SİBEL TÜZÜN’Ü MÜ GÖTÜRSEM

Sibel Tüzün Survivor’da ahtapot avlamış, öldürürken de “Bir daha asla ağzıma ahtapot koymayacağım” demişti. Acaba bir akşam Sibel Tüzün’ü Arşipel’e mi götürsem? Ahtapot ızgarayı o kadar iyi yapıyorlar ki yemini bozacağına eminim. Sadece ahtapot ızgara mı? Mürekkepli sübyeden taramaya, kalamarın dolmasından tavasına kadar bütün mezeler çok leziz. Yalnız bizim gibi abartmayın çünkü sonra balığa yer kalmıyor.

İSTANBUL’UN EN POPÜLER SMIRTING YERLERİ

Havaların ısınmasıyla birlikte mekan kapısında titreye titreye sigara içmek eziyet olmaktan çıkıyor, hatta keyfe ve sosyalleşme aracına dönüşüyor: Smirting. En popüler smirting yerleri de genelde birkaç kafe ve barın ortaklaşa baktıkları yerler oluyor. İnsanlar içkileri ellerinde açık havanın tadını çıkarıyor. İstanbul’un en popüler smirting mekanları nereleri diye düşündüm, aklıma ilk elden şu beş nokta geldi:
* Atiye Sokak - Nişantaşı
* Corner - Teşvikiye
* Lokal’in önü - Tünel
* Off Pera - Asmalımescit
* Tomtom Sokak - Galatasaray

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!