Sezen’in elbiseleri İzmirli Nöbetçi Modacı’dan

Güncelleme Tarihi:

Sezen’in elbiseleri İzmirli Nöbetçi Modacı’dan
Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2007 00:00

24 yıldır kendi ismini taşıyan moda evinde haute couture tasarımlar yapıyor. Düsseldorf CPD, Paris Pret a Porter gibi yabancı fuarlarda stand açıyor. İtalya, İspanya, Almanya dahil olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde satıyor. Ama gelgelelim biz Zeynep Acar (42) diye birini tanımıyorduk. Sezen Aksu çat kapı İzmir’deki atölyesine gidip, karşısına dikilmeseydi tanımayacaktık da...

Haberin Devamı

Zeynep Acar bir buçuk yıldır Sezen Aksu’nun sahne kıyafetlerini dikiyor. Kafa kafaya verip arkasında tarihsel bir hikayesi olan kıyafetler yaratıyorlar. Acar, Sezen Aksu’nun sahnede zayıf görünmesinin birinci öncelik olmadığını söylüyor: "Tabii ince dursun istiyoruz ama kıyafetin verdiği mesaj daha önemli."

Zeynep Acar’ın çocukluk deyince aklına gelen ilk karede şunlar oluyor: Küçük Zeynep, kağıt mendilin yapraklarını tek tek ayırıyor. Üç katından elbise, geri kalan bir katından da ince astar yapıyor. Annesinin misafir gelince tepsi altlığı olarak kullandığı işlemeli kağıdı, İspanyol paçalı pantolona işleme olarak konduruyor. Bu çocukluğu çizip, kesip, biçip, diktiği lise yılları izliyor. Ve 9 Eylül İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde okurken çoktan kendi adını verdiği bir moda evi...

İlk yıllarda yakın çevresine kıyafet dikiyor. Sonra ünü İzmir civarına yayılıyor. Denizli, Aydın, Muğla, Balıkesir gibi kentlerin ileri gelenleri müşterisi oluyor: "Ben her şeyden önce iyi bir dinleyici oldum. Gelin, sünnet annesi ya da nişanlanacak kadın, hepsinin mutlaka bir hayali oluyor. Önce anlatmalarını istiyorum, sonra önerilerimi yapıyorum." Acar davetin yapılacağı ortamı da çok önemsiyor. Geniş mekanlara hacimli elbiseler, dar mekanlara vücuda oturan tuvaletler, havuz başı, deniz kenarı davetlerine ise uçuşan şeyler tasarlıyor.

İzmirli kadınların abartıyı çok sevdiğini kabul ediyor. Elinden geldiğince frenlemeye "Ayşe Hanım eteği işlemeli yaptık,

/images/100/0x0/55ea4fb3f018fbb8f8779344
bari üstü sade olsun"u kabul ettirmeye çalışıyor. Peki sizce de İzmirli kadınlar çok mu güzel diye soruyorum. Bana katılmıyor: "İzmirli kadın çok bilinçli. Kendisini çok iyi tanıyor. Yerli yabancı bütün ünlüleri takip ediyorlar. Takıp, takıştırıyor. Burnunun dibindeki Çeşme avantajı sayesinde çabucak bronzlaşıyor, bronzlaşınca da dekolte konusunda daha cesur davranabiliyor. Bu yüzdendir ki herkese çok güzel geliyorlar. Yoksa bana göre İzmirli kadının Aydınlı ya da Ankaralı kadından güzellik olarak bir fazlası yok."

SEZEN AKSU ÇAT KAPI GELDİ

8 SAAT 15 DAKİKA LAFLAMIŞIZ


Zeynep Hanım’ın İzmir’deki lakabı Nöbetçi Modacı. Müşterileri onu her gün her saat arayabiliyor. O da Çeşme’de güneşleniyor bile olsa kalkıp tasarım yapıyor. Kum taneciklerinden, duş alırken cama gelen su zerreciklerinden ilham alıyor. Randevusuz gelen olsa bile her müşteri ile kendisi ilgileniyor. Sezen Aksu da onlardan biri.

İzmir’de bulunduğu bir dönem Zeynep Acar Moda Evi’ne çat kapı gelmiş: "Kapıda Sezen Hanım’ı gördüğümde bayılıyordum. Babasının rahatsızlığı nedeniyle İzmir’deydi. Üç kişiye telefon açıp sormuş. İzmir’de iyi bir modacı arıyorum, kime gideyim, demiş. Üçü de benim adımı verince zili çaldı ve geldi. Çok şaşırdım. Oturup konuşmaya başladık. Kendimizi öyle bir kaptırmışız ki, ilk görüşme sekiz saat 15 beş dakika sürdü. Helenistik tarzdan girdik, Türkiye’ye ait folklorik çizgilerden çıktık. İlk koleksiyon öyle çıktı."

Zeynep Acar geçtiğimiz yıldan bu yana Sezen Aksu için 20’den fazla kıyafet dikti. Hálá da devam ediyor. İlk üç kıyafet Antik Yunan döneminden ilham alınarak hazırlanmıştı. Süper minisi ise ortak kararlarıymış: " O kıyafetler çok uzun süren konuşmaların sonrasında çıktı. Birlikte çizim yaptık. Sezen Hanım’ın beş yıl çizim eğitimi aldığını biliyor musunuz? Harika şeyler çiziyor. Uzun tuvaletler Sezen Hanım’a çok yakışıyor. Dekolteyi ya göğüsten ya da derin yırtmaç kullanarak veriyoruz.

İzmir Fuarı’nda Yunan kültürü ile ilgili bir müze var. Ben resmen müzenin abonesi oldum. Drapeleri tek tek inceledim. Yemeni desenlerini de uzun araştırmalardan sonra ortaya çıkardım. Ege bölgesini karış karış gezdim. Özgürce konuşamayan kadınlar fikirlerini oyalarla anlatırmış. O çiçeklerin hepsinin anlamı var. Ben dört farklı kıyafet yaptım, basına bir tek siyah kıyafet yansıdı."

Yemeni desenli Sezen Aksu kıyafetini tasarımcı Hakan Yıldırım "Çok desenli, Sezen Hanım’ı kilolu göstermiş" diye eleştirmişti. Zeynep Acar eleştirilere şöyle cevap veriyor: "Tarih ve gelenek yansıtmayan kıyafetler Sezen Hanım’ı da beni de tatmin etmez. Biz giysinin anlamlı bir hikayesi olsun istedik. Zayıflık şişmanlık kaygısı taşımadık. Tabii ince dursun istiyoruz ama verdiği mesaj daha önemli."

Kırmızı, beyaz ve siyahtan vazgeçmiyor

Sezen Hanım konserlere ayrı, özel gecelere ayrı kıyafet giyiyor. En son P&G konserleri için bir koleksiyon hazırladık. İzmir’de mağazada, onun evinde, Çeşme’de otelde her yerde prova alabiliyorum. Bir kıyafet bitince diğer kıyafet başlıyor. Kumaşları Hindistan, Fransa ve İspanya’dan ithal ediyorum. En sevdiği üç renk kırmızı, beyaz ve siyah. Üçünden vazgeçmiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!