Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2007 00:00
1970’li yıllarda yayımlanan Hey Dergisi’nde 25 yıl süreyle çalışan gazeteci Hulusi Tunca’nın "Hey Gidi Günler-Bir Best Offf Çeksem/ 70’li Yıllar" adlı kitabı çıktı. Tunca’nın 70’li yıllarda Hey’de yayımlanan röportajlarından derlenen kitapta, ünlü isimlerin ilginç anıları var.
Cebir’den 2 aldı
"Babam Sami Yıldırım, İnan Lisesi Müdürü, annem Şehriban Yıldırım da İzmir Kız Lisesi’nde fen dersi öğretmeniydi. Lise 2’de cebir ve geometri derslerine annemin geleceğini öğrenince havalara uçtum. Arkadaşlarıma, ’Siz çalışın bakalım, benim bu sene çalışmama gerek yok. Nasılsa sınıfı geçeceğim’ diye hava atıyordum. Annem de çalışmam konusunda bana bir şey söylemiyordu. Yıl sonunda karnemi aldığımda cebir ve geometriden 2 alarak, sınıfta kaldığımı öğrendim ve yıkıldım."
Çıplak pozlar verdi
"İyi şarkı söylediğime inanıyordum ama çıkış yolunu bir türlü bulamıyordum. Özel hayatımda bir sürü problemle karşı karşıya kalmıştım. 18 yaşındaydım. Yevmiyem olmuş 500 lira. Ve Türk sinemasında şimşek hızıyla yayılan bir seks furyası. Yeşilçam’da soyunanlar, gazinoda hem benden sonra sahneye çıkıyorlardı hem de benden daha fazla para alıyorlardı. Bunu kendime yediremiyordum. Soyunarak bir yerlere geleceğime inanmıştım. Yabancı dergilerde de birçok yıldızın çıplak fotoğrafları yayınlanıyordu. Onlar çektirdiğine göre, ben haydi haydi çektirirdim. Gençtim, güzeldim, ayrıca vücuduma da güveniyordum. Çektirdim. Ailemi kızdırdım, hata yaptığımı anladığımda çoktan iş, işten geçmişti."
Babasından niye borç istedi
"Şarkıcı olmama kesinlikle karşı olan babam, gazetede Altın Mikrofon’un 12 finalisti arasında benim de fotoğrafımı görünce bana bir telgraf çekmişti. ’Başarını kutlarım. Dile benden ne dilersen’ diyordu. Beş bin lira diledim ondan. Borç harç bulup göndermişti bana o parayı. Elbise ve ayakkabı alarak yarışma ekibi ile birlikte Anadolu turnesine çıktım. Gaziantep’e girişimiz büyük olay olmuştu. Konvoylar yolumuzu şehre girmeden kesti. Hemşerilerimin elleri üzerinde üç kilometrelik yolu ne kadar zamanda geçtik inanın hatırlamıyorum."
Pakize Suda’ya imzalı resim gelince
"Ben Erol Büyükburç’un, Sezen de Kartal Tibet’in hayranıydı. Hiç unutmam Erol Büyükburç’a mektup yazıp, imzalı bir resmini istemiştim o da göndermişti. O gün havalara uçmuştum ama sevincim akşam babam eve dönünceye kadar devam etmişti. Babam küplere bindi. Allah’tan o sırada Sezen geldi de babam biraz sindi. O gece babamı sakinleştiren Sezen, şarkıcılığa başlamamda da en büyük yardımcım oldu. Okulu bırakıp, şarkıcı olmaya karar vermiş ancak bu kararımı babama nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum kara kara. Sonunda Sezen imdadıma koştu"
Bülent Ersoy ilk gecesini anlattı
n İlk gece çok önemlidir değil mi efendim?
- Hangi mánáda efendim?..
n Sahne... Yani assolistlikte ilk gece... Kimlerden destek gördünüz?
- Çok hassas bir konuya temas buyurdunuz efendim; sahneye güven içinde çıkmam için ilk gece Müjdat Gezen Beyefendi’nin yardımlarını ömrümce unutmayacağım. Esprileriyle bana güç verdi, moral verdi... Daha doğrusu her yönüyle beni sahneye hazırladı.