Güncelleme Tarihi:
* 2002’de Judi Dench ve Kate Winslet’a en iyi kadın oyuncu dalında Oscar adaylığı getiren “Iris”i, izlemiş miydiniz?
- Çolpan ilhan: Oyun için teklif gelmeden önce hayır.
* Bu oyunu sahneye koyma fikri nereden çıktı peki?
- Çolpan İlhan: şehir Tiyatrosu’ndan emekli olur olmaz kendimi burada buldum aslında... Benim oynayabileceğim bir oyun arıyorduk. Öncekilerin tekrarı da olmasın istiyorduk. O günlerde yönetmenimiz Naşit Özcan, daha önce izlediği “Iris” filmini hatırladı. Beşiktaş’a gidip filmin DVD’sini bulduk, izledik. Ve “Iris” beni çok etkiledi...
* Nesi etkiledi sizi?
- Çolpan İlhan: Iris hoş bir kadın... Hür, marjinal, yaşamayı çok seven biri. Sonunda aşık oluyor, bağlanıyor, evleniyor. Ama bir süre sonra hastalığı baş gösteriyor. Okuyorsun, bir yerlere geliyorsun, çok popüler oluyorsun, derken bu hastalık yüzünden her şey silinmeye başlıyor. Bu bakımdan çok çekti oyun beni... ınsan hayatının garip bir penceresi.
* Iris’i en çok hayal kırıklığına uğratan ne oluyor?
- Çolpan İlhan: Unutmalar, fark edememeler... Kendisi çok akıllı, entelektüel bir kadın. Profesör ve yazar gibi titrleri var. Her unutuşunda “neden bunu unutuyorum” diye kendine kızıyor. Sonrasında Alzheimer’ın sıkıntıları başlıyor. Yazma zorluğu yaşıyor, yazdıklarında saçmalıyor. Kocası John Bayley ile arasında sürtüşmeler başlıyor ama tüm bu dramın içinde komedi de var.
ÇOLPAN HANIM’IN ADINI DUYMAK YETTİ
* Oyun size ilk geldiğinde ne düşündünüz?
- Begüm Birgören: Bu yıl dizi yapmak istemiyordum zaten... Senaryo geldiğinde, Çolpan Hanım’ın adını duyduğumda, bir de onun gençliğini oynayacağımı öğrenince, “hayır” deme şansım kalmadı.
* Siz de Iris’in gençliğini oynuyorsunuz.
- Begüm Birgören: Evet... Onun en dinamik, en marjinal dönemlerini ben canlandırıyorum. Tabii o zamanlarda kendisinde hastalıktan eser yok. Iris Murdoch, 20. yüzyılın en çok okunan, varoluşçu felsefenin de en önemli yazarlarından biri. Kafasının en zehir gibi çalıştığı, en idealist ve tutkulu olduğu dönemse gençliği. Eşiyle tanışıp evlenmeden önce günümüzde bile uçuk görünebilecek bir yaşam sürüyor.
- Çolpan İlhan: Partilerle, maskeli balolarla hayatını yaşıyor o dönemde.
- Begüm Birgören: Gençliği, bizim özgürlüğünü vurguladığımız dönem... Çolpan İlhan’ın oynadığı karakterin gençliğini oynamak da heyecanlı ve stresli bir süreçti benim için ama... Umarım beğenilir. Ben Alzheimer evrelerini üstlenmedim. Onu Çolpan Hanım oynadı. Ben daha dinamik ve marjinal dönemlerini oynuyorum.
BAZI SAHNELERDE GÖZYAŞIMI TUTAMIYORUM
* Kafanızı karıştıran ya da kızdığınız bir olayı, durumu var mı Iris’in?
- Begüm Birgören: Kızdığım bir yanı yok, bilakis hayranlıkla bakıyorum. Bir de onun yaşadığı dönem, benim için her zaman özeldir. Günümüzde o derece özgür düşünmek söz konusu değil.
* Oyunda sizi en çok üzen nokta nedir?
- Çolpan İlhan: Hem o zeki kadının yaşadığı dram... Hem de kendisine aşık kocasının yaşadığı dram... Kadının yaşadıkları beni o kadar etkiliyor ki bazı sahnelerde kendimi tutamıyorum, gözümden yaş geliyor.
* Gençliğinizi Begüm hanımın canlandırmasını nasıl buluyorsunuz?
- Çolpan İlhan: Begüm, çok yetenekli. Hem yeteneği hem de fiziği bu role çok uygundu. Benzerliği biraz daha vurgulamak için ikimiz de çok karakteristik sarı peruklar kullanıyoruz.
- Begüm Birgören: Iris’in saçı çok karakteristik olduğu için aynı renk ve aynı kesimli saçla oynamamız gerekiyordu.
SEYİRCİ FİNALDE HAYRETE DÜŞECEK
* Siz provalarda Çolpan İlhan’ı izlerken ne hissettiniz?
- Begüm Birgören: Kendisi çok enerjik ve bu durum bizim enerjimizi de çok yukarıda tutuyor. Çolpan Hanım öyle güzel ördü ki Iris’in hastalık dönemini, öyle yavaş yavaş belirtileri bize veriyor ki, oturduğun yerden “aaa yavaş yavaş unutuyor” diyorsunuz. Ve finalde zaten hayrete düşüyorsunuz.
* Genç bir kadroyla çalışmak nasıl?
- Çolpan İlhan: Zaten okulda hocalık yapıyorum ben. Başarılı talebelerim var. Gençlerin her zaman için yanındayım ve her şeyleriyle uğraşabilirim. Onlar da sorumluluklarının bilincindeler. Tiyatro ve sinema oyunculuğu zengin kadrolara kaldı artık. O kadar çok başarılı oyuncu var ki, tiyatro ve sinema aynı hızla yükselecek.
ROLE HAZIRLANMAK İÇİN HASTALARLA YEMEK YEDİM
* Role hazırlanırken özel bir çalışma yaptınız mı?
- Çolpan İlhan: Hastaneye gittim, hastalarla yemek yedim. Fark ettiğim ilk şey o hastaların uzak geçmişi daha iyi hatırlamalarıydı. Yemek masasında tatlı istedim, sesimi duyan uzaktaki bir kadın “Çolpan İlhan’ın sesi” dedi. Filmlerde hep kendimi seslendirdim ya, o sesi algıladı, yanıma geldi. Geçmişe ait konuştular, filmlerimden bahsettiler. Enteresan bir hastalık.