Seyir Defteri’ni açsak mı yine?

Güncelleme Tarihi:

Seyir Defteri’ni açsak mı yine
Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2004 18:57

Yine kalk-gidelimlerdeyim şu sıralar. Fena halde yollara düşesim geldi. Geçenlerde “Vahşetin Çağrısı” dedim, anlamazdan geldiniz. Orman morman bahaneydi aslında. Sadece bir hanım farketti acınacak halimi, “Kaçasın gelmiş senin” dedi. Bu sefer açık açık yazıyorum. Yollar çağırıyor yine beni!..

Ne’tsem bilmem ki, bir “Gezelim Görelim” programı da ben mi şettirsem acaba bir televizyonda? Bir sponsor bulabilir miyim acep? İlla televizyon olması da gerekmez ya, radyo da olur, hatta bu kendi halinde köşecik bile de... Bize kim destek verir ki reklam olmazsak?

Bir kamyonet neyin ayarlasam şööle dizel cinsinden, arkaya, ne olur n’olmaz, bir küçük çadır, bir uyku tulumu, bir gaz ocağı filan... Vursam kendimi yollara, belki nereye gideceğime bile karar vermeden...

Hani yol beni nereye görütürse hesabı... Neresi artık seni cezbederse, hangi yol gel gel der, gözün hangi temiz oteli keser, canın ne yemeyi isterse...

Gitsem. Size her ay, mesela 3-5 gün, bir başka yerden söylesem. Ne siz bilseniz ne de ben, bu sefer neresi, hangi küçük kasaba, hangi fakir köy...

Nedense, mesela Bursa-Balıkesir tarafı gelgel yapıyor bana şu günler. Ulubat Gölü, Gölyazı, Durabeyler...

Sonra, çocuklarıma sözüm var, Kastamonu, Taşköprü yapacağız beraber.

Tuncer arkadaşım bana kazık attı. Erkenden bırakıp beni gitti. Halbuki bu bahar Kapadokya’ya gidecektik beraber. Kuzu çevirecek, rakı içecektik. Hele hele Fener de atarsa turu... Eylül kızıma sözüm var bu sefer. Biz de, ölüme inat, beraber gideceğiz oralara...

Sonra Amasya, nedense? Yalnız gideceğim. Yeşilırmak’ın kıyıcığında, restore edilmiş bir evde kalacağım. Mamuş’um rahmetli “Amaaan, ne o öyle, su akar deli bakar!” derdi. Su akacak, ben bakacağım.

Bir de babama sözüm var, Bartın’a götüreceğim onu. Orada kökümüz kökenimiz varmış diyorlar. Dedemin dedesi Bartın’dan gelmiş galiba. Amasra’ya da uzanırız gitmişkene...

Mersin’e, Adana’ya da bir sözüm var sonra hanidir. Sevgili Cengiz Hoca gel diyor aylardır. Dünya tatlısı bir insandır, Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Cengiz Dündar Hoca. Üniversitenin bahçesindeki o meşhur gölde balık yiyeceğiz nasipse. Sonra Sinan’la (Tanyıldız) - bana yasak ama, kimseye söylemeyiz artık - Ceyhan kıyısında kebap... Gitmişken artık Kenan’ımı da bir ziyaret ederim. Hatay’da, Dörtyol’da yatıyor. Neredeyse 30 sene oldu, başında bir dua okuyamadım hâlâ.

Gideyim gideyim, siz de arka çıkın da gideyim...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!