SeviÅŸme görüntülerinin haber deÄŸeri var

Kenan İmirzalıoğlu, basına yansıyan ve aylardır tartışılan Anna Babkova'yla sevişme görüntüleri için, "O görüntülerinin tabii ki haber değeri var. Ama bunun bir bütün içinde sunulması gerekiyor. 118 dakikalık bir film, 10 saniyelik görüntü için heba edilmemeli" dedi.

* Röportajın en renkli açıklaması ise Anna Babkova'dan geldi: "Osmanlı tarihini biz de okuduk... Evet siz Türkler çılgınsınız. Duygularınızı asla kontrol edemiyorsunuz... Osmanlı da böyleymiş. Hâlâ da öylesiniz. Sakin değilsiniz, yerinizde duramıyorsunuz."

Filmde, Kenan İmirzalıoğlu'nun canlandırdığı Yandım Ali'nin sevgilisi oynayan Cansu Dere ise çekimlerde en çok etkilendiği sahneyi anlattı: "Ben Atatürk'ü canlandıran Alican Yücesoy'u makyaj odasında gördüğümde sarsıldım... Dondum kaldım. Ağlayacaktım neredeyse...

* Yapımcılığını Mehmet Soyarslan'ın üstlendiği "Son Osmanlı Yandım Ali", 1918'de İstanbul'un düşman tarafından işgali sırasında donanmadan terhis edilen Külhanbeyi Yandım Ali'nin Atatürk'le yolunun kesişmesiyle başlayan milli mücadele macerasının anlatıyor.

 İşte Yandım Ali ve yaktıkları

1918’de İstanbul’un düşman tarafından işgali sırasında donanmadan terhis edilen Külhanbeyi Yandım Ali’nin, Atatürk’le yolunun kesişmesiyle başlayan milli mücadele macerasını konu alan "Son Osmanlı-Yandım Ali" filmi, 19 Ocak’ta vizyona giriyor. Yönetmenliğini Mustafa Şevki Doğan’ın üstlendiği, Kenan İmirzalıoğlu ve Cansu Dere’nin başrollerini paylaştıkları filmi, kahramanları anlattı.

Suat Yalaz’ın, ünlü çizgi roman karakteri ’Son Osmanlı-Yandım Ali’ film oldu. Bu filmin yönetmeni de sizsiniz. Söz önce sizde...

- M.Şevki Doğan: Suat Yalaz, Şu Çılgın Türkler romanını 40 yıl önce yazmış. Yazarken de Atatürk’ü ve  tarihsel olayları da anlatmış. Ben de bu çizgi roman vasıtasıyla tarihimizi, çocuklara, gençlere eğlenceli bir şekilde anlatmaya çalıştım. Bunu başardığımızı düşünüyorum. Çünkü filmi uzun süre titiz bir çalışmayla hazırladık.

Neden Yandım Ali ismi? Hiç bunu Suat Yalaz’a sordunuz mu?

- M.Ş.Doğan: Tabii ki sordum. Yakan Ali anlamına geliyor. Nakavt Ali de diyebiliriz... Ali ile karşı karşıya gelen herkes bir şekilde yanıyor. Eskiden kurşun yediğin zaman, ’Yandım Allah’ diye bağırırmışlar. Kadınlar da Ali’yle karşılaştığında işte böyle yanıyormuş...

Bunu bir de kızlara soralım. Gerçekten Ali yaktı mı sizi?

- Anna Babkova: Heyecanlandırdı...

- Cansu Dere: Beni yıllar önce yakmıştı zaten. Özel bir şekilde yakmış ki, canlandırdığım Defne karakteri Ali’nin öldüğünü öğrendiğinde hayattan vazgeçiyor. Yaşıyor ama sadece nefes almaya devam ediyor...

Kendi tarihimizi anlatmaya çok geç kalmadık mı?

- Kenan İmirzalıoğlu: Düşünsenize, Fatih Sultan Mehmet’in filmini, Hollywood yapıyor. Türkiye için çok acı olurdu herhalde. Zaten Makedonya’ya kadar geldiler ve Büyük İskender’i çektiler. Yarın Trakya’dan, İstanbul’a dayanabilirler. İnşallah bu bir başlangıç olur. Bugüne kadar dönem filmlerimiz hep belgesel tadında çekildi.

Yandım Ali nasıl bir karakter?

- K.İmirzalıoğlu: Milli Mücadele yılları... Yandım Ali, Osmanlı’nın son askerlerinden biri. Yavuz Zırhlısı’nda da bulunmuş, çöl seferlerine katılmış. Vatanın birliği için mücadelesini vermiş. Ama Osmanlı’ya inanan bir asker olarak sonunda, ’Artık Osmanlı bitti. Ben bu memleketi tek başıma kurtaramayacağım. Artık düşman içimize kadar girdi. Hayatımın tek ışık kaynağı Defne’yi alıp Viyana’ya gideceğim’ diyor ve hazırlıklara başlıyor. Memleketinden vazgeçmiş durumdayken, Mustafa Kemal’le karşılaşması, onu bambaşka bir boyuta sürüklüyor.

Yandım Ali, kusursuz bir kahraman deÄŸil...Â

- K.İmirzalıoğlu: Evet, zaafları olan bir kahraman. Zaten Kuvayi Milliye mücadelesi ideal bir kahramanla anlatılsaydı film bu kadar keyifli olmazdı. Bu filmde hayatın eğlenceli tarafları da var.

Siz kahramanlığa alışık olmalısınız. Çünkü bugüne kadar yaptığınız bütün projelerde hep kahraman oldunuz...

- K.İmirzalıoğlu: Ne yapayım... (Gülüşmeler) Kahretsin, çok yakıştırıyorlar bana kahramanlığı...

- C.Dere: Ayyy Kenan... Kalkalım bari biz. (Gülüşmeler)

- K.İmirzalıoğlu: Kızlarımız da birer kahraman... Bir Defne’miz var ki filmde, sormayın. Sırtında 250 kiloluk mermiyi taşıdı. (Gülüşmeler)

TEMBEL BÄ°R MÄ°LLET OLDUK

Padişah Vahdettin’in vatan haini olup olmadığı hep tartışıldı. Bu tartışma filmde var mı ve siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

- M.Ş.Doğan: Filmde Vahdettin hiç geçmiyor. Vahdettin, kocaman bir imparatorluğun son temsilcisi durumunda. Liderlerin etrafında genelde ona zekalarıyla yardımcı olan insanlar olur. Vahdettin’in döneminde ne yazık ki, böyle bir paylaşım göremiyoruz. Vahdettin biraz da bu yüzden çaresiz bir duruma dönüşüyor.

- K.İmirzalıoğlu: Bu çok önemli bir durum. Akşemsettin olmasaydı, Fatih Sultan Mehmet olmazdı.

Yani vatan haini olmadığını mı düşünüyorsunuz?

- K.İmirzalıoğlu: İlkokulda böyle okuduk ama resmi olarak iade-i itibar edildi diyebiliyorum. Vahdettin biraz günah keçisi ilan edildi. Çünkü o dönem bir kan değişimine ihtiyaç vardı. Yani Türkiye Cumhuriyeti’ni kurabilmek için o eski sayfayı çevirmek gerekiyordu. O sayfayı hürmet ederek çevirmek, çok zor olacaktı. Motivasyonu adına böyle çıkış yolu doğruydu. Artık arşivler açılsa da tarihimizi gerçek anlamda öğrensek.

Şu dönemde ülkenin Yandım Ali’lere ihtiyacı var mı?

- K.İmirzalıoğlu: Ülkenin Atatürk’e ihtiyacı var. Atatürk gibi bir lider olsun, bir sürü Yandım Ali’ler çıkar. Bence; birey olarak herkesin kendisine, ’ülkem için, gelecek için ne yapabilirim’ sorusunu sorması gerek.

- C.Dere: Keşke herkes kendi kapısının önünü süpürerek işe başlasa.

Tembel bir millet olduk yani?

- K.İmirzalıoğlu: Evet tembel bir millet olduk. Bir köylünün ağaç dikmesi için devlete mi ihtiyacı var? Kendi ağacından bir fide alır, diker.

SİZ TÜRKLER SAKİN DEĞİLSİNİZ

Yandım Ali şimdi yaşasaydı yine gider miydi bu topraklardan?

- K.İmirzalıoğlu: Bir kez daha bu ülkeden gitmeyi düşünürdü, evet. Hatta çoktan gitmişti. Çünkü inanacağı bir adam, bir Mustafa Kemal yok. Şu an gençlerin durumu Yandım Ali gibi. Hepsi, ’Bu memleketi ben kurtaramam, sevgilimi alıp Viyana’ya kaçayım’ diyor. Eğer gençler, bu filmde, karakteri iyi takip ederlerse, inanın salondan başka bir ruh haliyle ayrılacaklar. Kendi kahramanlarımızı üretmek zorundayız.

Film aslında çılgın Türkleri anlatıyor değil mi?

- K.İmirzalıoğlu: Çılgınlık kanımızda var.

Siz Türklerin çılgın olduğunu düşünüyor musunuz?

- Anna Babkova: Çılgın ne demek? (Gülüşmeler)

- M.Åž.DoÄŸan: Crazy, Crazy...

- A. Babkova: Ok, tamam, tamam. Osmanlı tarihini biz de okuduk... Evet siz Türkler çılgınsınız. Duygularınızı kontrol edemiyorsunuz. Osmanlı da böyleymiş. Hálá da öylesiniz. Sakin değilsiniz, yerinizde duramıyorsunuz.

Atatürk’ü görünce dondum

Atatürk’le karşılaşma sahnesinde neler yaşadınız?

- K.İmirzalıoğlu: İlk başlarda bu sahnenin beni çok etkileyeceğini düşünmüyordum. Fakat hiç de öyle olmadı.

- C.Dere: Atatürk’ü makyaj odasında gördüğümde dondum kaldım. Ağlayacaktım neredeyse.

- K.İmirzalıoğlu: Rol gereği Atatürk’le göz göze geldiğimiz bir sahne var. O sahne beni çok etkiledi. İnanın tüylerim diken diken oldu. Orada biraz rolden çıktım. Gerçekten Atatürk’ün karşımda olduğunu zannettim. Alican

Yücesoy çok güzel canlandırdı Atatürk’ü. Bugüne kadar Atatürk’e en çok benzeyen oyuncu, Alican’dır.

Sevişme Yandım Ali’yi kurtarma operasyonuydu

 Anna Babkova’nın sevişme sahnesi hikayenin önüne geçti gibi...

- M.Ş.Doğan: O kareler bizden çıkmadı... O sahne, Yandım Ali’yi bir tehlikeden kurtarma planıdır. Bu sürprizi filmi seyrederken görecekler...

- K.İmirzalıoğlu: Bu duruma karşı yapacak bir şeyimiz yok. Tabii ki bu kareler verilir, tabii ki bu görüntülerin bir haber değeri vardır. Ama bunun bir bütün içinde sunulması gerekir. 118 dakikalık bir film, 10 saniyelik görüntü için heba edilmemeli. O sahne aslında bizim en başından itibaren gizli tutmaya çalıştığımız bir sahneydi.

- A.Babkova: Ben de bu sahnelerin ortaya çıkmasından dolayı çok üzüldüm.

Fotoğraflar:Sinan ÖZBALKAN