Sevgi'nin Diviti

ErkeknámeErkekler üzerindeki gözlemlerimi dile getirmeyi her zaman düşünürdüm, hazır bu gazetede bu köşeyi kapmışken sizlerle bu fikirlerimi paylaÅŸayım dedim.Sayın Semra Özal Türk Kadınını Güçlendirme Vakfı'nı kurup etrafına papatyalarını topladığı zaman hayretler içinde kalmıştım, zira Türk kadınını güçlendirmeden önce Türk ErkeÄŸini EÄŸitme Vakfı kurulmalıydı.Katiyen feminist deÄŸilim. Çünkü kadınlarla erkeklerin arasındaki fiziksel ve zihinsel ayrılıkların farkındayım. MeÅŸhur Fransız yönetmen Claude Lelouche'un ‘‘Un Homme et Une Femme’’ filmi bu farklılıkları en güzel biçimde yansıtmakta olup beni bir hayli düşündürmüş ve etkilemiÅŸtir. Åžimdi klasik olan bu filmi eminim gençler görmemiÅŸlerdir. Tavsiye ederim.Unutmayalım, ‘‘kadının fendi, erkeÄŸi yendi’’ sözü oldukça anlamlı ve derinlemesine düşünülmesi gereken bir deyimdir. Aklını ve kurnazlığını kullanan her kadın, erkeÄŸine her istediÄŸini yaptırabilir.‘‘DiÅŸi kuyruÄŸunu sallamadıkça erkek gelmez.’’ Ne kadar doÄŸrudur bu laflar. EÄŸer bir kadın istemez ise erkeÄŸin muvaffak olması mümkün deÄŸildir.Birkaç zaman önce kocamın, Dodo'nun, peÅŸine takıldım ve Karadeniz bölgesindeki bayilerimizi dolaÅŸmaya çıktık. Rize'ye vardığımızda meydanda pazar kurulmuÅŸtu. DolaÅŸmaya çıktığımda bütün satıcıların kadın olduÄŸunu görüp hayretler içinde kaldım. Başına yörenin lacivert dokumasını saran kadınlar, köylerinden getirdikleri ürünleri pazarlamaya çalışıyorlardı. Peki, ya erkekler ne yapıyorlardı? Rize bayimizin birinci kattaki ofisinin penceresinden dışarıya baktığımda bir de ne göreyim, tam karşı kaldırımın birinci katındaki kahvede okey oynayan erkeklerle gözgöze geldim. Kahve tıklım tıklım doluydu ve bendeniz bir ikinci ÅŸaÅŸkınlık yaÅŸadı. Kadınlarını çalıştırıp kendileri keyif yapıyorlardı.Bizim erkeklerimiz genelde eÄŸitimsiz olduklarından; münazarayı, münakaÅŸayı, savunmayı ve dillerini kullanmayı bilemediklerinden sözle yapamamakta ve kaba kuvvete müracaat ederek kadınlarını dövmekteler. Ãœstünlük elde ettiklerini zannedip, tatmin olmaktadırlar.‘‘Her muvaffak olan erkeÄŸin arkasında bir kadın vardır.’’ Bu vecizenin doÄŸruluÄŸundan hiç şüpheniz olmasın zira iÅŸinde muvaffak olabilmesi için bir erkeÄŸin evindeki huzurunun yerinde olması gerekir. Bu huzuru da ancak bir kadın saÄŸlar.Bana göre bizdeki erkekler o kadar aç ve susuz ki bir güzel kadın iktidara geldiÄŸi zaman bile feleklerini ÅŸaşırıp, ister asker, sivil, köylü, isterse ÅŸehirli olsun dayanamadılar. Hele hele, elleri iki pamuk elin içine girince sandviç modasını da böylece çıkarmış oldular.Bizdeki erkeklerin, erkeklik ispatı ise bıyıktır, askere gitmektir, kadın dövmektir, kendinden daha zayıfa iÅŸkence etmektir, içki içmektir, süratli araba kullanmaktır... gibi daha pek çok örneklerle doludur.KardeÅŸim Suna'ya göre erkekler risk almakta daha cesurdurlar. Bana göre ise cesaret çok akıllı olmayı gerektirmez.Erkekler poligamdır. Åžehirli erkek metres tutar, köylüsü ise imam nikáhı kıyar.Yahudi erkeÄŸi para kazanınca iÅŸ deÄŸiÅŸtirir.Rum erkeÄŸi para sahibi olunca evini deÄŸiÅŸtirir.Ermeni erkeÄŸi ise para görünce mutfağını deÄŸiÅŸtirir.Türk erkeÄŸi ise zengin olunca erkekçe karısını deÄŸiÅŸtirmektedir.Bizim erkeklerimiz genelde kadın ruhundan anlamazlar, zira kendi ruhlarını bile tanımazlar.Hele hele dul kaldıklarında, tekrar evlenebilmek için her ÅŸeyi yaparlar. Hiç unutmuyorum, annemin 80 yaşındaki amcası karısına hasta iken bakan hastabakıcıyla, karısı ölür ölmez evlenmiÅŸti. Yalnız kalamazlar.Hep kendilerinden daha gene kadınlara bakarlar. Güzel gözlerine hayran olunduÄŸunu zannederler, bilmezler ki hayranlık ceplerinedir.Lakayt, kaba ve cimri erkek boldur. Egoisttirler. TeÅŸekkür etmeyi bilmezler. Genelde dağınıktırlar, tertipli olanları ise mutfaÄŸa bile karışmaya kalkar.Erkekler heyecansız yaÅŸayamazlar.Kimi iÅŸ hayatındaki risklerin heyecanını çeker, kimileri ise kumarla heyecan duyar. Bazıları metres tutarak gizliliÄŸin heyecanını yaÅŸar. Kimileri ise tehlikeli sporlara merak sarıp heyecan tadar. Hiçbir iÅŸe yaramayanı ve heyecan çekmeyeni ise alkolle avunmaya çalışır.Bendeniz, mutlu bir anne babanın çocuÄŸu olup çok da zarif bir adamın eÅŸiyim.Yukarıda yazdıklarım sadece bir gözlemden ibaret. Biz kadınların çok masum olduklarını zannetmeyin, bir gün aÅŸka gelip bir de ‘‘Kadınname’’ yazacağım.Bir ülkenin ekonomik baÅŸarısı, o ülkenin kadın ve erkek iliÅŸkilerini de daha medeni bir seviyeye getirir.Â