Sevgilinin hayali

BİR süre önce Gözcü Gazetesi’nde ilginç bir magazin haberi dikkatimizi çekti.Habere göre; uzun süredir aşk yaşadığı Gökhan Şükür’ün bir dediğini iki etmeyen Seda Sayan, sevgilisinin hayalini gerçekleştirmiş ve Şükür’ün uzun süredir hayalini kurduğu otomobili, bir an bile düşünmeden alıp, sevgilisine hediye etmiş.Sayan, 160 bin Euro (yaklaşık 300 milyar lira) değerindeki Nissan Infinity otomobile ‘34 SGS 79’ plakasını almış. SGS’nin açılımı ise, Seda Sayan’ın hayali olan ‘Seda-Gökhan Şükür’ çiftini simgeliyormuş. Sayan böylece, sevgilisiyle evlenmek istediğinin sinyallerini de vermiş.Ne diyelim, demek ki insan çok sevince, gözü 300 milyar lirayı 300 lira gibi görüyor. Delikanlıya da helal olsun...BAKKALIN DAMADI Bu olay, bize aşağıdaki fıkrayı hatırlattı:Adamın birisi markete gitmiş; - 100 gram zeytin, 150 gram peynir, 2 yumurta, 100 gram helva...derken, o sırada gelen müşteriyi gören tezgahtar, siparişlerini almış; - 5 kilo peynir, 3 kilo zeytin, 60 yumurta, 10 kangal sucuk, 3 kilo helva, 4 kilo tulum peyniri...Ardından, parayı da ödemeden dışarıdaki otomobile doğru yürümüş. Marketteki çırak da, paketleri alıp, müşterinin arabasına koymuş. Kendisi 150 gram peynir, 100 gram zeytin almaya çalışan müşteri; adamın aldığı 5 kilo peynir, 3 kilo zeytin, 4 kilo tulum peynir siparişini görünce şaşkınlık içinde sormuş;- Kim bu beyefendi? O kadar alışveriş yaptı, üstelik para da ödemedi...- O mu? O bizim patronun damadı. Devamlı gelir, alışveriş yapar, patronun damadı olduğu için de, tabii ki para ödemez...- Yapma yahu, arkadaş sen o patronuna söyle, ben o erzakların yarısına patronun değil kızını bütün sülalesini severim...VERGİSİ NE OLACAK?Unutmadan belirtelim, otomobil hediyesi olayının bir de vergi boyutu var. Gökhan Şükür’e hediye edilen bu otomobil, Veraset ve İntikal Vergisi’ne tabi. Otomobilin adına tescil ettirildiği tarihi izleyen ayın sonuna kadar beyanname verip, yaklaşık 40 milyar lira vergi ödemesi gerekiyor.İstanbul Defterdarı Kadir Boy, bu tür haberleri ve olayları, dedektif gibi izletiyor ve beyan etmeyenleri tespit ettirip, anında cezalı vergi alıyor. Birbirini çok sevdiği anlaşılan sevgililere, bizim de ‘küçük bir katkımız olsun’ diye, uyaralım istedik.Fazla vergi ödemenin cezası‘Fazla vergi ödemenin de cezası mı olurmuş?’ demeyin, oluyor. Yaşanmış bir olay.Çok sayıda çalışanı olan bir kurum, çalışanlarının ücretinden kestiği vergiyi, her ay banka aracılığıyla vergi dairesine ödüyor.Haziran ayında ödenmesi gereken 500 milyar lira civarındaki vergiyi de yine banka aracılığıyla ödüyor. Ancak, bankanın dijital sistemindeki bir hata nedeniyle, banka vergi dairesine arka arkaya beş kez 500 milyar TL gönderiyor yani ödenecek verginin 5 katı vergi ödeniyor. Tabi, durum hemen farkediliyor. Vergi dairesi de ‘Tamam olay çok net, iki trilyon liranızı düzeltme yolu ile iade edelim’ diyor. Ardından, düzeltme işlemlerini yapmaya başlıyor.Sonuçlanma aşamasında, banka yetkilisi, vergi dairesine gittiğinde, kendisine; ‘düzeltme yolu ile iade edilecek 2 trilyon lira nedeniyle, binde 7.5 üzerinden 15 milyar lira Damga Vergisi ödeyeceksiniz’ denilince, şaşırıp kalıyor.Vergi dairesi yetkililerine ‘Siz zaten fazla ödediğimiz 2 trilyon lirayı yaklaşık 10 gündür sıfır faizle kullanıyorsunuz. Fazla vergi ödemenin 15 milyar cezası mı olur?’ diye itiraz ediyor ama sonuç alamıyor. Bu gidişle, havaleyi yapan banka görevlisine 15 milyar TL zimmet çıkabilir ve dijital bir hata nedeniyle görevli bir yıllık maaşını aşan ödeme riskine girebilir.Konuyu noktalarken, Maliye Bakanlığı yetkililerine duyuralım; çok şeyden vergi alınıyor tamam ama hiç değilse, fazla ödenen verginin vergisi olmasın!..Sarhoş olacaksan böyle ol!AKŞAMDAN kalma adam, büyük bir baş ağrısı ile sabah uyanmış. Zorlukla gözlerini açıp, yerinden doğrularak, şöyle bir etrafına bakınmış. Komodinin üstünde bir bardak su ve iki aspirin duruyor. Yatağın ayakucundaki sandalyede elbiseleri temiz ve ütülenmiş.Aspirinleri içerken, komodindeki not dikkatini çekmiş: ‘Sevgilim, günaydın. Kahvaltın mutfakta. Ben alışverişe çıkıyorum, erken dönerim. Seni seviyorum.’Kalkıp, giyinmiş ve kahvaltı için mutfağa gitmiş. Bakmış oğlu oturmuş, kahvaltı ediyor. Masada da kendi servisi ve gazeteleri duruyor. Oturmuş, kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş; - Evlat, dün gece ne oldu, biliyor musun?- Evet, dün gece saat 03.00’ü geçiyordu, sarhoş olarak eve geldiğinde. Önce koridordaki sandalyeyi devirdin, ardından kustun, daha sonra da odanın kapısına kafanı çarptın, bir gözün morardı.Adam şaşırmış vaziyette: - Anlayamadım. O zaman niye her şey temiz, kahvaltı hazır ve gazetem alınmış?- Onu mu soruyorsun. Annem seni sürükleyerek yatak odasına götürüp pantalonunu çıkarmaya çalıştığında, ‘Bayan, beni yalnız bırakın, ben evli bir adamım’ dedin.(Teşekkürler Erdoğan Dodanlı)Günün sözüEn kötü insan bazen en iyi öğüdü verebilir.P.J Bailey