SevebildiÄŸim için mutluyum

"Sıla" dizisi ve "Son Osmanlı-Yandım Ali" filmindeki rolleri kadar Cem Yılmaz’la ilişkisi ile de sık sık kendinden söz ettiren Cansu Dere, Elele dergisinin şubat sayısına konuştu. Özel hayatıyla gündeme gelmekten rahatsız olduğunu belirten Dere, "Ben bir insanı sevebildiğim için çok mutluyum. Ama o insanla birlikteyimdir, ayrıyımdır, bunlar kimseyi ilgilendirmez" dedi.

Soğuk bir görünümünüz var. Sevdiklerinize karşı da böyle misinizdir?

- Ben eğlenceli bir insanımdır. Ama sadece gereken kişilere, gerektiği yerlerde... Yoksa tamamen somurtup oturduğum karanlık bir hayatım yok... Gerçi arkamdan "Çok sevgi dolu" diye de bahsetmezler.

Erkekler tarafından şımartılmayı sever misiniz?

- Yok, hiç sevmem. Çok övgü ve egoya yönelik cümleler gerçek değilmiş gibi geliyor. Şımarıklıkla ilgili şeyleri de, şımarık kadınları da sevmem.

Sizi ne heyecanlandırır?

- Beni en çok heyecanlandıran o insanın kendisidir zaten. Yaptığı işlerdir. Onun dışındaki çabaları pek sevmem...

Şımartılmayı sevmiyorsunuz, romantizm sevmiyorsunuz... Ne seversiniz?

- İnsanlar romantizmden mum ışığı ve kırmızı şeyler anlıyorlar. Ben öyle şeyleri sevmiyorum. Mıncık mıncığı sevmem.

Bağlandığınız erkeklerin ortak bir özelliği yok mu?

- İnanın hiç yok.

Şu an yaşadığınız ilişkide sizi ne bağlıyor birlikte olduğunuz adama?

- Şu anda bir ilişki yaşamıyorum ki...

Okan Bayülgen ve Cem Yılmaz’la iliÅŸkiniz basına yansımıştı... Bu birliktelikler sizi nasıl geliÅŸtirdi?Â

- İsim geçince ben gerildim ama... İlişki dendiğinde zaten insanların aklına belli bir isim geliyor ve ben konuştuğumda onunla ilgili yorum yapmış gibi oluyorum.

Aşk acısının size ne öğrettiğini düşünüyorsunuz?

- Aşk acı falan değil ya, hiç öyle düşünmüyorum. Hiç kimse bana hiçbir şey öğretmedi... Aşk acı falan değil, öyle bir şey yok. Yaşarken güzel olan bir şey.

Yaşadığınız ilişkiden hiç pişmanlık duydunuz mu?

- Tercih etmediğim durumlar oldu ama yaşadığım hiçbir şeyden pişmanlık duymadım. Çok sevdiğin ya da hiçbir zaman vazgeçemeyeceğin şeylerin, aslında öyle olmadığını öğrendim. "Doğru şeyi ben buldum mu?" O da bana kalsın. Bu bir ilişki yaşıyorum anlamına gelmiyor. Bir şeye inanmakla ve senin için çok özel olmasıyla ilgili bir durum ve benim için öyle bir durum var bu hayatta. Ama kimseye bu durumu anlatmak durumunda değilim... Sevginin trajik değil güzel bir şey olduğunu öğrenmek güzel.

Bir dönem ilişkinizde bir dönüş yaşadınız, ikinci kez birlikte olmayı denediniz. Orada yaşadığınız neydi?

- Ben bir insanla birlikteyim, kimse yaşadığım şeyleri bilmiyor. Yok ayrılmış, dönmüş, sonra tekrar birlikte olmuş, bak oraya gitmiş, o ona kızmış... Bizim yaşadığımız şeyi kimse bilemez ve yorumlayamaz. O yüzden hiçbir şekilde sevgilim var, yok, döndüm, dönmedim demiyorum. Bunları bir tepki olarak cevaplamıyor değilim. Bunlar bana ait. Ben yaşıyorum. İlişki iki tarafa da birçok şey öğretir. Aldatılmak, terk edilmek. Bunlar zaten ortaya döküldüğünde ilişki yanlış bir yola sapmış demektir. Terk etmek de terk edilmek de insanı üzen şeyler.

Halkı ilgilendiren işler yapmanın bir sonucu da merak edilmek... Ve Türkiye’nin en çok konuşulan adamlarından biri Cem Yılmaz...

- Neden bu kadar merak ediliyor? Bir birliktelik yok. Şu an bunu söylüyorum. Daha fazla üstüme gelmeyin. Önemli olan sevginin dinamiğini yakalayabilmek. Ondan sonraki birliktelik, görüşmek, görüşmemek, evlenmek, ayrılmak... Bunlar hayatın getirdiği durumlar. Bir insanı sevebilmek çok önemli. Ben bir insanı sevebildiğim için çok mutluyum. O insanla birlikteyimdir, ayrıyımdır, hiç görüşmem, büyük aşk yaşarım... Bunlar kimseyi ilgilendirmez. Önemli olan içteki duygudur.

Aşkın heyecanı hiç kaybolmazsa insanı yorar

AÅŸk olmadan idare edebiliyor musunuz?

- Aşk bir heyecanlanma durumu bence. Biriyle tanıştığında hissettiğin heyecan... Sonrasında sevgiye dönüşüyor. İşte o zaman asıl güzel şeyler başlıyor, daha güzel şeylere dönüşüyor o duygu; bağlılık, huzur, mutluluk, aynı şeylere bakmaktan zevk almak. Aşkın heyecanı hep kalsa yorar insanı. İki yol vardır hayatta; ya sürekli seni heyecanlandıran şeylerin peşinden gideceksin, ki bu mutluluğun baş kaynağı. Genelde insanlarda bunu görüyorum. Ya da huzurun olduğu bir hayatı seçeceksin.

Şubat ayında okurlarına gri, kırmızı ve siyah renk alternatifli Adil Işık marka tayt hediye eden Elele, içeriğiyle de yine dopdolu... Ummadığı anda aşkı bulanlar, taşıyıcı anne sayesinde hayallerine ulaşan aile ve bir taşıyıcı annenin itirafları, Elele’nin şubat sayısında...