Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2005 00:00
Sevgili ablacığım, ben 23 yaşında bir genç kızım. Benim sevdiğim bir genç adam var ama ne yazık ki, daha önce evlenmiş, boşanmış ve iki çocuklu bir adam bu. Evliliği biteli iki buçuk yıl olmuş. Çocukları da şu anda memleketlerinde, annelerinin yanında kalıyor. Ancak ailem bunu öğrenince, benim onunla görüşmemi yasakladılar. Arkadaşlarım da bu beraberliği hiçbir şekilde onaylamıyorlar. Ama ben onu çok seviyorum ve bir türlü unutamıyorum. Yine de görüşmeye devam ediyorum. Üstelik onunla çok da iyi anlaşıyoruz ve beni çok mutlu ediyor. Ondan asla ayrılmak istemiyorum. Onun için intiharı bile düşünebilirim. Başından kötü bir evlilik geçmişse, bu onun kötü bir insan olduğunu mu gösterir? Onun da mutlu olmaya hakkı yok mu? Boşanmış olmak bu kadar mı kötü bir şey? Siz ne düşünüyorsunuz? RUMUZ: MELEKBir yerde çok haklısın kızım; gerçekten belki de başından kötü bir evlilik geçmiş, eşiyle asla anlaşamamış ve boşanmak zorunda kalmışsa bu onun mutlaka kötü bir koca olduğunu göstermez. Hem biz, iyi gitmeyen, mutsuz evlilikleri sürdürmemek gerektiğini sık sık hatırlatmıyor muyuz? Ailenin böyle bir evlilik yapmana karşı çıkması da bir bakıma doğal. Ama, sonuçta, ikinci evliliğinde mutluluğu bulan pek çok insan var. Kadınlar da, erkekler de ilk evliliklerinde huzursuz olmuşlarsa, mutsuz bir evlilik yaşamışlarsa, ikinci evliliklerinde daha olgun ve daha aklı başında davranabiliyorlar. İlk evliliklerinde yaşadıkları tecrübesizlikleri, şımarıklıkları ikinci evlilikte elbette ki tekrarlamıyorlar. Ama, çocuklarını ilerde sorun yapmayacağından, onları kabul edebileceğinden emin misin? Çocukları ve ailesi memlekette kalmışsa, herhalde onlara en azından maddi yardım yapıyordur. Düşün ki, kabullenemezsen, çocukları aranızda her an sürtüşme konusu olabilir. Onun çocuklarından uzak tutmaya da hakkın yok! Belki tatillerde, bayramlarda yanınıza geleceklerdir. Büyük bir ihtimalle o da gidip onları arada bir görecektir. Görmelidir elbette. Ama sen bunları kaldırabilecek misin? Bunları önceden iyice düşünmelisin. Senin hiç tereddüdün kalmamalı ki, ondan sonra sıra aileni ikna etmeye gelsin.Halk Eğitim Merkezi’nde sizlerle buluşacağızSevgili okurlarım... Mayıs ayı boyunca, Halk Eğitim Merkezleri’nde birkaç konuşma yapacağım. Bu konuşmalarda, daha çok ev kadınlarına sesleneceğim. Kısacası, onlarla buluşmaya, dertlerini paylaşmaya geliyorum. Genellikle ev hanımlarının sorunlarını dinleyeceğim, evlilik, erkekler, çocuklar ve tüm aile konularında duygu ve düşüncelerimi paylaşacağım. Hem de kendimi tanıtma fırsatı bulacağım. Onlar bana gelemediklerine göre ben onlara gideceğim. Bu konferans dizisinin ilki 13 Mayıs Cuma günü Kadıköy’de Kartal Halk Eğitim Merkezi salonunda saat 12.30’da gerçekleşecek. O halde, gelin, sizlerle daha yakın ve sıcak kucaklaşma fırsatını yakalayalım. Hepinizi sevgiyle selamlıyor ve Kartal’a bekliyorum. Cinsel paylaşım isteyip duruyorSevgili Güzin abla, 23 yaşında genç bir kızım. Erkek ikizim var. Sevdiğim insan ikizimin en yakın arkadaşı vi şimdi asker. Yüz yüze onunla konuşmaya cesaret edemediğimden mektuplarla ona duygularımı anlattım. Bana karşı boş değildi ama ileriye dönük söz veremeyeceğini söyledi. İlk başlarda hak vermiştim. Fakat daha yakınlaşalı bir ay olmasına rağmen duygusal paylaşımlarımızın yanında seks açısından da yakınlaşmamız gerektiğini söyledi. Bir an çok şaşırdım! Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum. Sizce sözleri doğru mu yoksa benden faydalanmaya mı çalışıyor? Yoksa bu olay ailem tarafından duyulursa mahvolurum. RUMUZ: C.B.Kızım seks öyle bir şeydir ki, ancak karşılıklı paylaşımla ve uyumla, her iki tarafın da eşit arzusuyla gerçekleştirildiğinde bir anlam kazanır. Bir tarafın diğer tarafa baskısı ve zorlamasıyla asla olmaz. Bu evlilikte de, evlilik öncesi beraberliklerde de böyle kabul edilmelidir. Eğer bu genç seninle ileriye dönük ciddi bir beraberlik düşünmüyorsa, ne demeye cinsel paylaşımdan söz ediyor? Eğer sen de onunla aynı heyecanı yaşamaya hevesli olsaydın, sorun değildi. Ama gördüğüm kadarıyla sen aynı duygu ve düşünceleri taşımıyorsun onunla. Şu ‘faydalanma’ ya da ‘kullanılma’ sözcüğünden hiç hoşlanmam. İnsanlar beraberlikleri sırasında elbette birbirlerinden faydalanırlar. Bir beraberliği yaşamak, kullanılmak değildir, her şey karşılıklıdır çünkü. Böyle olmalıdır.Bu konuda iyi düşün ve öyle karar ver. Kimse sana zorla bir şeyi kabul ettiremez, ettirmemeli. Sen kendin karar vermelisin.
button