Güncelleme Tarihi:
İşitme engelliler için kültür turu. Fatih Eğitim Özel Meslek Lisesi öğrencileri ile yapılan ilkine katıldık, şehre duymadan bakmanın neye benzediğini anlamaya çalıştık. Rotamız Süleymaniye-Zeyrek bölgesiydi.
“İşitme engellilere özel turun, yabancı dile çevrilen herhangi bir turdan ne farkı olabilir” diye düşünebilirsiniz. Öyle ya, Türkçe’deki kelimeler İngilizceye, Fransızcaya değil de işaret diline çevrilecek...
Dürüst olmak gerekirse, o yağmurlu İstanbul sabahında, buluşma yerimiz Bozdoğan Kemeri’ne doğru ilerlerken, kafamdan buna benzer şeyler geçiriyordum. Sonraki iki saat ise, sadece kültür ve tarihe değil, Türkiye’de üç milyona yakın kişinin karşılaştığı gündelik sıkıntılara açılan bir kapı oldu.
Kültür turlarıyla bilinen Antonina Turizm’in işitme engellilere özel ilk programı, Fatih Eğitim Özel Meslek Lisesi’nden 30 erkek öğrenci ile yapıldı. Sadece yatılı öğrenciler katıldığından, aralarında kız yoktu.
Az sözcükle çok bilgi
Rehberimiz, Antonina’nın kurucusu ve sanat tarihçisi Atilla Tuna’ydı. O, her zamanki gibi önemli yapıları, tarihlerini, insan hikâyeleri anlatacak, okulun edebiyat öğretmeni işaret diline çevirecekti. Atilla Bey, belki dudak okuyan vardır diye, yavaş yavaş ve bolca el kol hareketiyle anlatıyordu ama çocukların arasında dudak okuyabilen yoktu.
Türkçe işaret dili sözlüğünde 1986 kelime ve deyim var. Ve bu kelimeler arasında, İstanbul’da yapılan bir kültür turunda sıkça geçecek Konstantinopolis, minber, barok, sur ve daha pek çok kelime yok. İronik ama kültür sözcüğü dahi yok. Günümüzde kişilerin ortalama 400 kelime ile günlük hayatlarını sürdürdüklerini düşünürsek, 1986 kelime çok bile diyebilirsiniz. Oysa Türk Dil Kurumu sözlüğündeki kelime sayısı yaklaşık 110 bin. Fransız yazar Victor Hugo’nun, eserlerinde 40 bin farklı kelime kullandığı söylenir.
Kelimelerin yokluğunda, pek çok şey gençlere kodlanarak, yani tek tek harflerle anlatıldı. Ya da ikame işaretler kullanıldı, ‘sur’ yerine ‘duvar’ dendi örneğin. Göz teması önemliydi. Şehzadebaşı Camii’nin muhteşem kubbesini hem anlatıp hem göstermek olanaksızdı. Önce anlatılacak, sonra bakılacak... Soyut kelimeleri, duyguları anlatmak da hayli güç, pek çoğunun işaret dilinde karşılığı yok. Gördükleri, dokundukları şeyler var bu çocuklar için daha çok. Caminin Sultan Süleyman tarafından genç yaşta ölen oğlu Şehzade Mehmet için yaptırıldığını duyan ekipte bir heyecan dalgası oluşuyor. Meğer grubun yarısı Muhteşem Yüzyıl dizisinin takipçisiymiş. “Anlayabiliyor musunuz diziyi” diye sorduğumda, az buçuk anladıkları kadarıyla yetindiklerini söylüyorlar. Hele turun son durağının Süleymaniye Camii olduğunu, Kanuni’nin burada yattığını öğrenince, gençler için aradaki her şey teferruat halini alıyor.
Şehzadebaşı’ndan Vefa’ya doğru ilerlerken, ünlü bozasından içmemek olmaz. Öğrenciler ne daha önce boza tatmış ne de niteliğini biliyor. Atilla Tuna, uzun uzun bozanın ve Hacı Sadık Bey’in hikâyesini anlatıyor. Bu deneyimden sonra artık kelime haznelerinde bir sözcük daha var: Boza. Ama yüzlerinin ifadesine bakılırsa tadını pek sevmediler.
Her ay bir tur
Yolumuzun üzerinde sadece kültürel ve tarihi varlıklar yok, ara sokakların terk edilmişliğinde, Suriyeli mülteci ailelerin sefaletine de şahit oluyoruz.
Tur, Darülziyafe’de yenen öğle yemeğinin ardından Süleymaniye Camii’nin görülmesiyle son buluyor.
Bu ilk tur, sosyal sorumluluk kapsamında İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği ile ortaklaşa yapıldı ve bundan sonra böyle 5-6 tur daha yapılacak. Ancak nihai amaç, bu hizmeti yaş gözetmeksizin tüm işitme engellilerin alabilmesi.
Antonina’nın ilan ettiği mevcut turlardan ayda biri işitme engellilere de hizmet verebilecek şekilde düzenlenecek. Bu turların duyurumuna “işitme engellilere uygundur” ibaresi koyulacak. Bir kişi bile kayıt yaptırsa, işitme engelli rehberi o tura eşlik edecek.
ATİLLA TUNA
Nice güzel şey işitenlere göre hazırlanıyor
‘Sessiz İstanbul’ projesinin hayata geçme sebebini “İki elimizi kulağımıza koyup kulaklarımızı bir an için kapattığımızı düşünelim. Ve hiçbir ses olmadan Dolmabahçe Sarayı’nda, Topkapı Sarayı’nda, Ayasofya’da, Süleymaniye’de, Zeyrek’te, Vefa’da gezmek isteyelim. Kültürün, tarihin, eğlencenin ve daha nice birçok şeyin hep ‘işitenlere’ göre hazırlandığı bir dünyada bu güzellikleri işitme engellilerin de merak edebileceğini maalesef yeni anladık. Dünü bugüne, tarihi geleceğe taşımanın sorumluluğuyla Antonina Turizm olarak işitme engellileri Kültür Turları’yla buluşturmaya karar verdik.”
NERELERİ GEZDİK
Tur boyunca katılımcılar Ankaravi Medresesi, Bozdoğan Kemeri, Burmalı Minare Mescidi, Kuyucu Murat Paşa Medresesi, Hasan Paşa Medresesi, Kalenderhane Camii, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Medresesi / Direklerarası, Kaptan-ı Derya İbrahim Paşa Medresesi, Medreset ül Kuzat, Ekmekçizade Ahmed Paşa Medresesi, Kayserili Ahmet Paşa Konağı, Vefa Lisesi, Vefa Bozacısı, Şeyh Vefa Camii, Atıf Efendi Kütüphanesi, Recai Mehmed Efendi Mektebi, Molla Hüsrev Camii, Hüsrev Kethüda Darülkurrası, Mimar Mehmed Ağa Camii, Kilise Camii, Kâtip Çelebi, Hızır Bey Mezarları, İMÇ Blokları, Şebsefa Camii, Hacı Kadın Hamamı, Zeyrek Aşık Paşa Külliyesi, Eski İmaret kilise-camii, Pantorkator Kiliseleri ve Sarnıcı, Şeyh Süleyman Mescidi, Zembilli Ali Efendi Mektebi, Çinili Hamam, Sunullah Efendi Camii ve Türbesi ve Gazanfer Ağa Medresesi’ni gezerek özel tercüman eşliğinde bu bölgenin tüm tarihi ve kültürel özelliklerini keşfediyor. www.antoninaturizm.com