Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2003 00:11
'Assolistlik postiş takıp, bornoz giyerek görüntü vermek değildir' diyen Umut Akyürek, beklenen assolist olarak lanse edildi. TRT İstanbul Radyosu sanatçısı olan Akyürek'in ilk albümü ‘‘O Dudaklar Bülbülleşiyor’’ Doğan Music Company (DMC)'den çıktı.
2003 yılı Japonya’da Türk Yılı ilan edilirken Akyürek, 14 Şubat Sevgililer Günü'ne rastlayan gala gecesinde Japonya’ya çıkarma yapacak ekipte. Japon İmparatoru Akihito Türk Müziği konserinin onun sesinden dinleyecek.
Medyayı reklam bombardımanına tuttunuz. 'Ustaların emaneti Umut Akyürek geliyor...' diye inliyor her taraf. Akla ilk olarak bu kızın arkasında kim var sorusu geliyor...
- Bu kızın arkasında eğitimi var, mücadelesi var, emeği var. Şansı var diyemeyeceğim. Çünkü şansı kendim yarattım. Öncelikle bir kabiliyet gerekli. Allah vergisi donanımınız olmalı. Arkasından da uzun bir eğitim. Bana inanan ustalar var arkamda. Biraz da onların sayesinde Umut Akyürek geliyor.
Peki, hoş geldiniz de siz kimsiniz?
- 27 yaşındayım. İlkokulda ve ortaokulda sınıfın güzel sesli kızıydım. Lisedeyken cemiyetlere devam ettim. Daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarında beş yıllık bir eğitim aldım. Ve altı yıldır da TRT İstanbul radyosunda çalışıyorum.
İstanbullu musunuz?
- Adapazarlıyım ama Ankara'da büyüdüm. Konservatuar için İstanbul'a geldim. 12 yıldan beri İstanbul'dayım.
Ailenizde müzikle ilgilenen var mı?
- Annem ve babam ilgilenmiyor. Ama büyük dedem Sultan Ahmet Camii'nin baş müezziniymiş.
ZARA, ALİŞAN, MAHSUNSINIF ARKADAŞIM
Sizin konservatuarı bitirdiğiniz yıllarda herkes peynir ekmek gibi kaset çıkarıyordu. Nasıl oldu da siz TRT'yi tercih ettiniz?
- Bana da çok teklif gelmişti. Gözde bir öğrenciydim. Zara, Alişan ve Mahsun sınıf arkadaşımdı. Onlar da bilirler, sesimi herkes çok beğenirdi. Fiziğimi falan zaten hiç katmıyorum. Hiçbir zaman bunun arkasına saklanmadım.
Niye fiziğinizi katmıyorsunuz? Güzelliği avantaj olarak görmüyor musunuz?
- Güzel olmaktan ziyade, güzelliği ben asalet ve zarafet olarak görüyorum. Muhakkak artıları var. Güzelliğiniz ile sanatçı kişiliğiniz örtüştüğü zaman bu size yarar sağlıyor.
Tekliflere geri dönersek, ünlü olma hevesinizi nasıl bastırabildiniz?
- Ben istediğim projenin henüz hazır olmadığını hep hissettim. Oluşumum tamamlanmamıştı. Ya istediğim proje olsun ya da yoluma TRT'de devam edeyim diye düşünüyordum. Amacım yalnızca albüm yapmak olsaydı bu benim beşinci albümüm olabilirdi. Çünkü şöhret olmak da albüm yapmak da artık çok kolay.
Şu anda oluşumunuz tamamlandı mı?
- Türk müziğinin eğitimi hiçbir zaman bitmez. TRT'de kayıtlı 20 binden fazla beste var, ben belki daha yüzde 10'unu halletmiş durumdayım.
Albüm teklifi nasıl geldi?
- Kimseden teklif gelmedi. Ben albümü kendim hazırladım. Öncelikle ne istediğime karar verdim. Eğer kendimden emin olmasaydım, kalıplara sokulabilirdim. Biliyorsunuz imaj diye bir şey var. Şirketler sanatçıları yönlendiriyor. Ben DMC'ye geldiğimde hazırdım. Ercan Saatçi beni çok iyi anladı. Türk müziği konusunda çok eğitimli bir insan.
Siz DMC'ye elinizde albümünüzle mi geldiniz?
- Evet. Ben yıllar boyunca uzaktan uzağa bir albümün nasıl hazırlandığını gözlemlemiştim. Ne tarz bir repertuar oluşturulacağını, hatta fotoğrafın kime çektirileceğini biliyordum. DMC ile anlaştıktan sonra stüdyoya girip, tekrar okuduk.
MAKSİM'İ REDDETTİM PROTOKOL SANATÇISIYIM
Albüm hazırlamak için gerekli kaynağı nereden buldunuz?
- Günün birinde bir aileyle tanıştım. Bana sponsor oldular.
Kim bu aile?
- Mustafa Yücel ve ailesi. Emekli bir insan. Türk musikisine gönül vermiş, sayısız gence destek olmuş, bu uğurda tüm servetini tüketmiş. Son kalanlarla bana bu albümü yaptı. Besteleri seçtik, fotoğrafları çektirdik. Kostümlerin çoğunu Dilek Hanif hazırladı. Ama benim kendi diktiğim kostümler de var. Fotoğrafları Nihat Odabaşı çekti.
Tüm bunlar ne kadara mal oldu?
- 80 milyar lirayı buldu. Ama elimde güzel bir çalışma vardı.
Daha önce hiç sahne çalışması yaptınız mı?
- Öğrencilik yıllarımda hayatımı devam ettirmek için küçük yerlerde sahne alırdım. Büyük gazinolardan uzak durdum. Maksim için Fahrettin
Aslan çağırmıştı ama idealim gazinolardan şöhret olmak değildi.
14 Şubat'da Japon imparatoruna konser vermenizin amacı nedir?
- Gala gecesinde ben sahne alacağım. Öncesinde Yıldırım Mayruk defilesi düzenlenecek. Zaten ben protokol sanatçısıyımdır. Daha önce Genel Kurmay'da, Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde ve Başbakanlıkta birçok konser verdim.
USTALAR NE DİYOR?Prof. Dr. Selahaddin İÇLİ Türk Müziği'nin geleceği için mutluluk vermektedir.
Prof. Dr. Alaeddin YAVAŞÇA Türk Musikisi' nde nadir rastlanan (soprano) tipinde bir sese sahiptir.
Necdet TOKATLIOĞLU Türk Musikisi için büyük kazanç olduğunu düşünüyorum.
Erol SAYAN Dinleyiciye kaliteli yorumuyla güzellikler sergileyeceğinden eminim.
Mediha Şen İstikbalini çok parlak görüyorum.