Hazırlayan: Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2006 00:00
Ses kısıklığı, sesimizdeki anormal değişimleri tarif eden genel bir deyim. Ses kısıldığında ses çıkarımı nefesli, hışırtılı, çatallı, rahatsız edici ve zordur. Sesteki değişimler sıklıkla boğaz bölgemizde bulunan, ses üretiminden sorumlu ses tellerimizle ilgili hastalıklara bağlıdır.
Hangi faktörler ses kısıklığına zemin hazırlar?
Sigaranın çeşitli yollarla ses kısıklığı yapması olasıdır. Sigara, içerdiği zararlı maddeler nedeniyle ödemden, gırtlak kanserine kadar farklı sorunlara yol açabilir. Kanser ses tellerine ulaştığında ses telleri uygun şekilde hareket edemez ve ses kısıklığı ile belirti verir. Her ses kısıklığı kansere bağlı değildir. Telaşlanılmamalıdır. Ancak her ses kısıklığı kanser yönünde araştırılmayı gerektirebilecek şekilde değerlendirilmelidir. Sorunun en büyük nedenlerinden biri de sesin kötü kullanılması. Sesin kötü kullanımı sürekliyse, temas yüzeyleri yeteri kadar iyileşemez ve adeta nasır gibi ses tellerinin birbirlerine bakan kısımlarında yumrular oluşur. Ayrıca çeşitli enfeksiyonlar ses tellerini direkt veya dolaylı olarak etkileyebilir. Üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında (nezle, grip, sinüzit vs.) boğaz bölgesine doğru iltihaplı veya şeffaf akıntı olur. Bazı ciddi enfeksiyonlar, solunum sıkıntısına da yol açabilir. Son zamanlarda gelişen teknikler sayesinde mide asidinin ses telleri üzerindeki olumsuz etkilerini belirleyebiliyoruz. Ses kısıklığına yol açabilen ve "reflü" olarak adlandırılan bu durumda özellikle gece yatar pozisyondayken asit mideden yukarıya yutak bölgesine gelebilmektedir. Asidin yakıcı etkisiyle ses tellerinde hasar ve ödem oluşur. Bu durumda kuru öksürük, boğazda bir şey varmış hissi ve ses kısıklığı olur. Ses kısıklığına yol açan diğer nedenler arasında alerji, guatr, sinirsel hastalıklar ve ses teli felci sıralanabilir.
Kış, soğuk hava ve enfeksiyonların ses kısıklığıyla ilişkisi var mı?
Nezle ve grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığı kış aylarında artar. Çevreden alınan mikroplar nedeniyle veya vücut direncimizin düşmesiyle bu gibi enfeksiyonlara maruz kalırız. Normal koşullarda burundan soluk alıp vermeliyiz. Burun tıkanıklığı durumlarında kişi ağız solunumu yaptığında, alınan hava direkt olarak alt solunum yollarına ulaşmaktadır. Halbuki burnumuzun görevi alınan havayı ısıtmak, temizlemek ve nemlendirmek. Alt solunum yolları için uygun duruma gelemeyen hava ses telleri ile temas eder. Böylece, mikroorganizmalar ve soğuk-kuru hava ile karşılaştığında enfeksiyon oluşabilir. Nezle genellikle hafif atlatılır ve basit önlemlerle geçebilir. Ancak özellikle iltihabi enfeksiyonlarda uygun tedavi yapılmazsa veya "larenjit" gibi durumlarda hastalık ses tellerini etkiler ve ses kısıklığı meydana gelir.
Ses kısıklığı nasıl tedavi edilir?
Çoğu ses kısıklığı, sadece ses istirahati veya ses kullanımının düzeltilmesi ile düzelir. KBB hekimi, sesin kullanımı konusunda bazı tavsiyeler verir veya hastayı foniatri (konuşma patolojisi) bölümüne yönlendirir. Geçmeyen nodül veya polip varlığında cerrahi uygulanır. Sigara içilmesi ve pasif içicilikten kaçınılmalıdır. Bol sıvı alınması oldukça önemlidir. İltihabi hastalıklarda uygun antibiyotik ve destek tedavisi uygulanır. Reflü varlığında mide asidini azaltıcı tedavi ve önlemler verilir. Tümöre bağlı ses kısıklığı varsa uygun cerrahi veya radyoterapi uygulanır. Günümüzde erken yakalanan ses teli ve gırtlağın diğer bölgelerinin kanserleri yüksek başarıyla tedavi edilebilmektedir.
Ses kısıklığına karşı hangi önlemler alınmalı?
Sigara içilmemelidir, pasif içicilikten kaçınılmalı, alkol ve kafein gibi vücuttan su kaybına neden olan maddeler kullanılmamalı, bol su içilmeli, ev nemlendirilmeli, baharatlı ve asitli gıda ve içeceklerden kaçınılmalı, uzun süre ve yüksek sesle konuşulmamalı. Ayrıca sesini profesyonel kullananların ses eğitimi almaları gerekir. Ses kısıklığında çok konuşulmamalı, tezahürat yapılmamalı ve şarkı söylenmemeli.