OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 05, 2004 00:00
EÄŸlence dünyasının ünlü ismi Fatih Ãœrek, gizli dünyasının kapılarını ilk kez açtı. Sıradışı görüntüsüyle yıllardır konuÅŸulan Ãœrek, ‘Üç kızdan sonra ben doÄŸduÄŸumda babam 40 büyükbaÅŸ hayvan kesmiş’ dedi. Ä°ÅŸte Fatih Ãœrek’in bugüne kadar kimseyle paylaÅŸmadığı, geçmiÅŸiyle ilgili müthiÅŸ açıklamaları...Babam Erzurum’da pastırma, sucuk tüccarıydı. Üç kızdan sonra ben doÄŸunca 40 tane büyükbaÅŸ hayvan kestirmiÅŸ. Ancak bir süre sonra iflas edip, hastalanmış. Küçücük bir çocukken Bursa’ya geldik. ÇocukluÄŸum yokluk ve sefalet içinde geçti. 6 yaşında çalışmaya baÅŸladım. Ä°lk olarak bir terzinin yanında iÅŸe girdim. Ardından kumaşçıda, kuÅŸ satan bir dükkanda, mobilya maÄŸazasında, züccaciye dükkanında, kuyumcuda ve son olarak da avukatlık bürosunda çalıştım. Yani aklınıza gelebilecek her iÅŸi yaptım. Ancak daha sonra televizyona, sinemaya, tiyatroya karşı ilgi duymaya baÅŸladım. Televizyonun başından kalkmazdım. Hiç unutmam iÅŸe giderken Bursa’daki tiyatronun önünde durur, saatlerce afiÅŸlere bakardım. Sonra birgün korka korka içeri girdim. Duvarda bir kurs açılacağı ve öğrenci alınacağı yazıyordu. ÇekindiÄŸim için kimseye bir ÅŸey söylemeden eve gittim. Aklımda hep o yazı vardı. Birgün yine tiyatronun önünde yazıyı okurken bir aÄŸabey geldi yanıma. Elimden tuttuÄŸu gibi bana bir form verdi ve o formu doldurmamı istedi. Anlamıştı sanatçı olmak istediÄŸimi. Formu doldurdum, sınava girdim ve kazandım. Elimden tutan kiÅŸi ise ‘Mahalle’nin Muhtarları’ dizisindeki Temel olan Erkan Can’dı. Böylece 9 yaşında tiyatroyla tanıştım. 10 yıl kadar aralıksız çalışmalarım oldu. Kaşımı ilk olarak o yıllarda bir oyun için aldırmıştım. Sonra da bu böyle devam etti... Süslü olduÄŸum için annem çok döverdiBabam Bursa’ya geldikten sonra iflas ettiÄŸini bir türlü hazmedemediÄŸi için ailesini terkedip gitmiÅŸti. Bizi ne aradı, ne sordu. Annem çok güçlü bir kadın olduÄŸu için bütün çocuklarıyla tek tek ilgilendi. Ancak en sorunlu çocuk bendim. Bu yüzden aile içinde çok büyük tartışmalar olmuÅŸtur. O zamanlar da böyle süslü püslüydüm. Hep deÄŸiÅŸik kıyafetler giyerdim. İçimde vardı. Ablalarımın kullanmadığı kıyafetleri kendime göre deÄŸiÅŸtirirdim. Bu durum bir süre sonra doÄŸal olarak ailemi rahatsız etti. Sürekli annemden dayak yiyip oturuyordum. Ancak bir süre sonra baÅŸarılarımı görmeye baÅŸladıkça, annem de benim bu süslü halimi kabullenmeye baÅŸladı. Ve hep destek oldu. Ä°ÅŸim bittikten sonra evime gelirdim. Kendimi hiçbir zaman sokaklara atmadım. SaÄŸlam bir aile terbiyesi almıştım ve gerçekten çok katı kurallarım vardı. EÄŸer bu kurallarım olmasaydı belki de ÅŸimdi Taksim’de sürünüyor olacaktım. Hayatımı kurtaran tiyatro olmuÅŸtur. Ä°zzet Çapa’ya beddua etmiÅŸtim, evi yandıTiyatrodan para kazanamayınca, ÅŸarkı söylemeye baÅŸladım. Ä°lk olarak Taylan Gazinosu’nda sahneye çıktım. Ä°stanbul’a ise 20 yaşında geldim. Ve kurtlar sofrasında da kendimi asla ezdirmedim. Çok zor günler geçirdim. Ama pavyonlarda falan asla çalışmadım. Tesadüfler sonucunda Caddebostan’da Minder Bar’da ilk kez sahneye çıktım. Sonra Maçka’da Cartoon Bar’da sahne aldım. Ä°lk olarak sosyetenin içine burada girdim. Birçok kiÅŸinin piyasa girmesine yardımcı olmama raÄŸmen, hep arkadaÅŸlarımdan kazık yedim. ÇeÅŸme’de Dedikodulu Meyhane açılacaktı. Solist olarak baÅŸlayacaktım. Fakat Ä°zzet Çapa ve Cenk Eren beni saf dışı ettiler. Bir gün Ä°zzet Çapa’ya beddua ettim. Ä°nÅŸallah yanarsın dedim ve Ä°zzet’in evi yanmıştı. Çok üzülmüştüm. Åžimdi benim çok iyi arkadaşım. Bülent Ersoy’dan sonra günah keçisi ben oldumYeni jenarasyon çok farklı. 10 yıl önce benim görüntüm çok göze batıyordu. 90’lı yıllara kadar sanat camiasında ÅŸorolo, travesti ÅŸarkıcılar vardı. Bu Bülent Ersoy ile gelen bir akımdı. 90’lı yılların başında birisi çıktı, ÅŸov yapmaya baÅŸladı, herkesin gözü ona takıldı. Her halimle farklıydım. Sahne, kostüm, makyaj, ÅŸov... Ä°nsanların dikkatini çekmeye baÅŸladım. Ä°ÅŸte bana karşı o yıllardan gelen bir önyargı var. Åžimdi 2 binli yıllardayız. Mekroseksüel erkekler çıktı. Benden daha süslü püslüler, daha feminenler. Bu durum hiç kimsenin gözüne batmıyor. Åžimdiki gençlerin yaptıklarını yıllar önce biz yaptık, eÅŸcinsel, gay olduk. Bu iÅŸin günah keçisi ben oldum. Benden öncesinin günah keçisi de Bülent Ersoy’du. Kendimi kadın hissetsem gider ameliyat olurdumBir de ÅŸuna çok sinirleniyorum. Diyorlar ki, kadın beyinli erkekler. Bu nasıl bir ÅŸeydir? Bana biri, ‘Sen kadın beyinli bir erkeksin’ dese, bunu asla kabul etmem. Kadın beyinli olsam gider ameliyat olur, kadın olurdum. Benim her ÅŸeyim yerimde. FiziÄŸimle erkeÄŸim. Dış görünüşe aldanmamak gerek. Türkiye Cumhuriyeti’nde mavi renkte kimlik taşıyorum. Cinsiyetimde de erkek yazıyor. Ben hiçbir zaman kendimi kadın gibi hissetmedim. Bunun aşılması gerekiyor artık. Ayrıca ben çok fazla kırıtmıyorum ki. Her zaman buna çok dikkat ettim. Sahneye ya da dışarı çıktığım zaman, ‘Ay, uy’ demem. Sert taraflarım çok fazladır. Ben DoÄŸulu bir ailenin çocuÄŸuyum. Tam bir Dadaşız. Benim örf ve adetlerim, kurallarım vardır. Dolayısıyla çok sertimdir.. Dışarıda göründüğüm gibi deÄŸilim. Deli gibiyimdir. KardeÅŸlerime aÄŸabeylik, aileme babalık yaparım. ‘Höt’ dediÄŸim zaman korkarlar benden. KaÅŸ almak, makyaj yapmak normal hale geldi Åžimdi yeni bir tiyatro oyununa baÅŸladım. ‘Hamam’da küçük yaÅŸta ameliyatla transeksüel olmuÅŸ bir kadını canlandırıyorum. Ãœstelik bu kadın, sosyal hayatta da kadın olarak yaşıyor. Hamamın iÅŸletmecisi ve evli. Canlandırdığım role tamamen bir oyuncu gözüyle bakıyorum. Gerçek hayattaki Fatih’le, oyundaki Fatih arasında hiçbir baÄŸlantısı yok. Evet, sorunlarım var ama bunun tiyatroyla ya da canlandırdığım karakterle ilgisi yok. Sorunum nedir? Yaptığım ÅŸeyler hiçbir zaman ciddiye alınmadı. Ä°nsanların beni tanımadan, ön yargılı davranmasına artık tahammül edemiyorum. Bu bir yargısız infaz. Fatih Ãœrek’i tamamen fiziÄŸiyle, dış görüntüsüyle deÄŸerlendirmeleri kırıyor beni. Åžimdi metroseksüellik diye bir kavram var. Ortalıkta benden daha feminen insanlar dolaşıyor. Gencecik erkek çocukları öyle pantalonlar giyiyorlar ki, neredeyse kuyruk sokumları gözükecek. Ama bunun adı moda... Sorarım size bunun neresi moda? KaÅŸ almak, makyaj yapmak o kadar normal bir hale geldi ki. Ben makyajı ya sahnedeyken yapıyorum ya da özel bir davete gittiÄŸim zaman. Dışarıda makyajla dolaÅŸmıyorum ki.Â
button