Şerefine asker

Güncelleme Tarihi:

Şerefine asker
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2007 00:00

Geçen hafta nöbet sırasının bana geldiğini söylediler. Şimdiiii; askerdeki adamın köşesinde hızlı álemler anlatmak yanlış olur. Daha mütevazı, her zaman değerini bir şekilde koruyan bir klasikten, Çiçek Pasajı’ndan bahsedeceğim.

Savaş’ın askere gideceğini duyduğumda, daha önceden askerlik yapmış biri olarak arayıp birkaç tüyo vermek, kısa künye okumayı öğretmek filan istemiştim, olmadı.

Sonra köşesinin başkaları tarafından yazılmak suretiyle devam ettirileceğini öğrendiğimde kafam karıştı, "Yoksa bu insanlar (editör milleti) çocuğun askerliğini mi yakmak istiyorlar?" diye düşündüm.

Öyle ya, sen tüfek omuzda askerlik yapacaksın, milet senin köşende "Ohhh! Şööööyle bir ballı börek yapıyorlar Nişantaşı’nda, parmaklarını yersin Savaşım!" diye atıp tutacak.

Savaş efendi çocukmuş, ben firar edebilirdim.

Birileri çıkıp "Bizimkisi ’Usta bankaya kadar gitti, yerine ben bakıyorum’ durumu. Savaş askerdeyken dükkan açık kalıyor böylece" dedi de sakinleştim.

Yine de arada bir köşeyi okurken "Peeeeh! Biriniz de gidip Savaş’ın yerine 3-5 nöbeti tutmuyor, hepiniz geziyorsunuz!" diye heyheylendiğim oluyor.

*

Uzatmayalım, geçen hafta nöbet sırasının bana geldiğini söylediler.

Şimdiiii; askerdeki adamın köşesinde hızlı álemler anlatmak yanlış olur.

Daha mütevazı, her zaman değerini bir şekilde koruyan bir klasikten, Çiçek Pasajı’ndan ve yıllardır Pasaj’a gittiğimde tek oturduğum yer olan "Kimene"den bahsedeyim. Dileyenler "Kime Ne?" de diyebilir ama göz öyle bir alışmış ki tabelaya...

Eskiden, tabelası "Bizbize-Dizdize-Kimene"yken adını daha çok severdim.

Pasaj’a küçükken babamla gittiğim günleri saymazsak, ilk olarak üniversite yıllarında takılmaya başlamıştık.

Biraz bütçemizi zorlasa da, Entelektüel Cavit’in asma katı önemli günlerdeki toplanma yerimizdi.

Sonra bir gün niyeyse küstük biz oraya kendi kendimize ve "Kimene"ye gitmeye başladık.

Pasaj’ın 1980 sonrasında "dağınık düzen"den, "bitişik düzen"e geçtiği dönem.

Kimene’ye akşam gitmeyi, paramız olmadığı için bahşiş vermekten köşe bucak kaçtığımız saz heyetini dinlemeyi severdik...

Fakat asıl sevdiğimiz, okul çıkışı, Demir Özlü kitaplarında anlatılan türden bir kış akşamüstünde, Balıkpazarı’ndaki su dolu minik kaldırım taşı tuzaklarına küfrederek Pasaj’a koşmaktı...

Akşamcılar basmadan, öğle rakıcıları hesaplarını isterken...

O arada oturup iki bira, bir patates, bütçe elveriyorsa bir de kağıtta kokoreçe girişip sonra akşamın getireceklerini beklemeye koyulmaya bayılırdım. Hálá da bayılıyorum.

*

Bu yazıyı yazacağım belli olunca İstiklal’e çıktım, Aslı Han’daki sahaflardan 2 YTL’ye karıştırmaya bayılacağım türden bir kitap aldım, Balıkpazarı tarafından Pasaj’a girdim.

Dışarıda, kapı ağzındaki iki kişilik masa boş.

Personel yıllardır tanıyor ama yine de öğrencilik yıllarının kavrukluğuyla "Dışarıya oturuyorum" diyorum. "Ne demek, tabii. Nasılsın, işler ne alemde?" diyorlar ama yine de tedbiri elden bırakmamak lazım: Faça veya vitrin masaya bir bira içip üç saat oturacak tiplerin kurulmasına pek sıcak bakılmaz Pasaj’da!..

İstiklal Caddesi’ndeki insan kalabalığı jöle kıvamında salınırken, Çiçek Pasajı’nda günü bir saatliğine "pause"layıp, bir bira, bir de köfte ısmarladım.

Eski usul, evdeki gibi, fıstık gibi kızarmış patatesleri hüpletirken bardağımı Savaş için de kaldırdım.

Şerefine asker!

CAZ SEVENLERE

Üç gece üç proje

Sex & the City dizisinin sezon finali için özel bir beste yapan, hazırladığı son albüm "A New Day"le Amerika’da liste başı olan New York’un ünlü piyanisti Vana, Nublu Weekends kapsamında üç gece üç özel projeyle Ghetto’da. Çarşamba gecesi Gene Jack ile beraberdi, bu gece usta basçı Sean Conly; yarın Trio plus Brazilian Percussio ile birlikte. Kalyoncu Kulluk Caddesi No: 10 Beyoğlu-İstanbul 0 212 251 75 01

Al Di Meola Ankara’da

Kendine has gitar tekniğiyle ünlü Al Di Meola ve grubu, Vokaliz organizasyonuyla üç yıl aradan sonra tekrar Ankara’da. Yok satan son albümü "Consequences of Chaos"tan da parçalar çalmak üzere 20 Mayıs’ta Ankara Anatolia Gösteri Merkezi’nde sahneye çıkacak. Biletler 75 (VIP), 50, 30 ve (öğrenci) 15 YTL bedelle Biletix’te.

FLAMENKO SEVENLERE

Çağdaş İspanyol müziği

Flamenko gitarın ve çağdaş İspanyol müziğinin tanınmış ismi Juan Manuel Canizares, dün geceden sonra bu gece de Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında İstanbul Jazz Center’da sahne alıyor. Sanatçıya, ikinci gitarda Juan Carlos Gomez, bas gitarda Jose De Lucia, cajon ve perküsyonda Roberto Vozmediano eşlik edecek. Çırağan Cad. No: 48 Beşiktaş-İstanbul, 0212 327 50 50

DJ MÜZİĞİ SEVENLERE

Chocolate Puma

Bebek’teki Pearl Restaurant & Bar bu gece Avrupa listelerinin 1 numarası Hollandalı DJ Grubu Chocolate Puma’yı ağılıyor. DJ’ler Zki ve Dobre’den oluşan Chocolate Puma ilk kez İstanbul’a geliyor. Canlı performans saat 23.00’te başlayacak, 04.00’e kadar sürecek. 0212 263 87 00 www.pearl.com

ZUHAL OLCAY SEVENLERE

Mayısta dört konser

Johnnie Walker Black Nights, mayıs ayında Zuhal Olcay’la sürüyor. İlk olarak 9 Mayıs’ta sahneye çıkan Olcay, 16, 25 ve 30 Mayıs’ta da Banlieue Gold’da hayranlarıyla buluşacak. Banlieue Gold, İstanbul’da Açıkhava Tiyatrosu’nun yanında.

Savaş ÖZBEY

ARKADAŞLARI NÖBETTE
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!