Senin yazdığın da bir şey mi?

Aşkım, karın geliyor diye bir hikaye yazdım bir süre önce. Yaşanmış bir olaydı, beni etkilemişti. Derken bu aşağıda okuyacağınız hikaye geçti elime. Olağanüstü. Tabii bence. Teşekkür ediyorum bu olayı benimle paylaşan hanfendiye...* * *Üniversitedeyiz.Millattan önce bindokuzyüzküsürler...Belma, Sevim, Didem, Nurşen ve Ayla...Ayla'nın birinci sınıftan beri beraber olduğu erkek arkadaşı var: Timur. Yakışıklı, tatlı, yetenekli Timur. Büyük aşk yaşıyorlar. Şiirler, romantik buluşmalar, kalpli hediyeler. Elele, gözgöze ve sekssiz bir aşk. Ayla, Timur'un onu ‘‘kötü kız’’ sanmasından korktuğunu, o yüzden öpüşmeyi bile abartmadığını anlatıp, bizi güldürüyor. Timur da Allah için iyi aile çocuğu. Yalnız kalsalar bile ‘‘belden aşağı’’ kesinlikle yok! Evlilik planları yapıyorlar. Öyle romantik, öyle tatlılar ki. Timur, gitar çalıp Ayla'ya besteler yapıyor. İki saat ayrı kalsalar mahvoluyorlar. Hem şaka hem gıpta konusu onların aşkı. Sonunda söz yüzüklerini alıyorlar. Aile söz kesiyor. Arkadaşları olarak bizler de onlara güzel bir söz partisi düzenliyoruz.Yer Sarıyer'de Timur'un bir akrabasının evi. 25 kişi filanız. Pek çok çift var. Flört edenler, arkadaş olanlar. Herkes samimi. Tek tük yeniler de var. Ayla, prensesler gibi. Aramızda en güzelimiz o. Bir evin bir kızı. Narin, uysal, tatlı. Hayatında içki içmez. O mutaasıp bir aile kızı.Hepimiz evlerden birşeyler getiriyor ve kendi çapımızda çok güzel bir masa hazırlıyoruz. Pastalar, sandviçler, kekler, kanepeler, dolmalar, salatalar. Hatta yılbaşından kalma şapkalar. Bu işin uzmanı bir arkadaşın müthiş DJ'liğiyle son derece güzel bir müzik. Mütevazı ama büyük bir salonda, milattan önce bindokuzyüzküsürlerde üniversite gençliği nasıl eğleniyorsa biz de öyle eğleniyoruz.Hafif sarhoşuz hepimiz. Ayla bile içiyor o gece. O kadar mutlu görünüyor ki. Gecenin bitmesini istemiyor kimse. Saat ilerliyor, ritm düşüyor, müzik iyice hafif artık. Ama kimse gitmiyor. Mırıl mırıl sohbetler, birkaç çift dans ediyor. Uzananlar var, balkonda manzarayı seyredenler var...* * *Ayla kayboluyor bir ara, farkında değiliz önce. Mutfakta ya da tuvalettedir diyoruz. Paranoyak lakaplı arkadaşımız Nurşen huzursuz. Hepimize göz işareti yaparak onu aramaya gittiğini söylüyor. Bir süre sonra onu Didem takip ediyor. Timur da arkalarından gidiyor. Nurşen, Ayla'yı ne mutfakta ne de tuvalette bulabiliyor. Zaten adı Paranoyak Nurşen! Korkuyor. Balkondan düşmüştür, eve hırsız girmiş onu vurmuştur diye düşünüyor. Bahçeye bakıyor. Ayla yok! Tam diğerlerine ‘‘Bulamadım onu!’’ diye haberdar edecekken, sandık odası denilen yerden sesler geldiğini duyuyor. Kapıyı açtığında gözlerine inanamıyor: Ayla, prenses elbisesi beline kadar sıyrılmış, o gece aramıza ‘‘bir arkadaş arkadaşı’’ olarak katılan sporcu olduğunu bildiğimiz Mehmet'le resmen sevişiyor! Hem de kendi söz kesme töreninde! Timur'un bizi davet ettiği evde! Arkadaşlarının onun için verdiği partide! İyi aile kızı Ayla. İçki içmeyen, romantik aşık Ayla. Gözleri kaymış bir vaziyette, Mehmet denilen çocuk da ter içinde. Karşılarında Nurşen'i görmekten çok korkmuş ama fazla bir şey de yapamadan, aptal, şaşkın, şarhoş öylece bakıyorlar. Nurşen de ne yapacağını şaşırmış bir durumda ama dan anan annnnn! Arkadan Timur'un geldiğini hissediyor, sesini duyuyor. Nasıl oluyorsa oluyor, alelacele Ayla'nın pembe tuvaletini giydiriyor, aynı anda da kendi göğüslerini ve eteğinin fermuarını açıyor, çılgınca bağırmaya başlıyor:- Sana ne Ayla! Sana ne oluyor? Sözlenen ben değilim ki! Başıma namus bekçisi kesilme! Eğleniyoruz işte...Bunları söylerken de Mehmet'i kendine çekip duruyor. Didem ve Timur'un gördüğü sahne işte bu. Timur da aynı esnada Ayla'nın bu çirkin olaya tanık olmasını istemez bir havayla şöyle diyor:- Tamam Ayla. Arkadaş seçiminde hata yapabilir insan! Bırak onları. Sen bu güzel gününü mahvetme. Nurşen'e leşe bakar gibi bakış fırlatmayı ihmal etmiyor. Mehmet denilen yaratık ise sürüne sürene kaybolup, gruptaki kimseye de bir daha görünmüyor...* * *Ayla ve Timur milattan önce bindokuzyüzlerden beri evliler. Çok da mutlular. Timur, Ayla'nın Nurşen'le görüşmesini önce birkaç yıl istemedi. Ama sonraları, Ayla'nın ısrarlı tutumu, herşeyin içki yüzünden olduğuna Timur'u ikna etmesi ve zaten Nurşen'le Mehmet arasında o gece ‘‘birşey’’ yaşanmamış olduğunu söylemesiyle Timur görüşmelerine ses çıkarmadı. Ama Timur, Nurşen'e hep mesafeli hep soğuk...Geldik hikayenin sonuna: Timur'un ayak seslerini duyduğumda tüm bunları yapan ben değildim! İçimden yeni bir ben çıktı. Ama biliyor musunuz sizin de çıkardı. Çünkü dostluk bunu gerektiriyor... (Paranoyak Nurşen)