Güncelleme Tarihi:
ŞENAY AKAY FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...
'Otomobil Osman' lakaplı eski sevgilisi Osman Güney hakkında önemli açıklamalarda bulunan Akay, asıl çarpıcı açıklamayı kendisine sözlü tacizde bulunduğunu iddia ettiği Antalya Ticaret Odası Başkanı Kemal Özgen hakkında yaptı. Ünlü manken, "Seçimler yaklaştığı için Kemal Özgen konuşmamam için bana para teklif etti" dedi.
Biliyorum. Yıllarca da konuşulmaya devam edecek. Oysa hayatımda bir kere transparan giymiştim. Hem de hiç istemeyerek. Neden giydiğimin sebeplerini anlatabilirim ama insanlar görmek istedikleri gibi görmeye devam edecekler. O yüzden eski defterleri açmaya hiç gerek yok.
- Bence bu konuyu boş vermeyelim. Neden giymiştiniz?
Eşim giymemi istedi.
- Eşiniz "Ben giymesini istedim" demişti ve bu sözlerinden dolayı da eleştirilmişti. Bir erkek karısına böyle bir kıyafeti hangi ruh hali içinde giydirmiş olabilir?
Bilmem...
- Sizden boşanmak istiyordu ve böyle bir plan yapmış olabilir mi?
Yok canım, o kadar kötü olmak istemiyorum (Gülüşmeler). Öyle olması gerekiyordu. Ayrıca beni aldattığını öğrenince boşanmayı kendim istedim... Neyse, o elbiseyi giydiğime pişman mıyım? Hayır, değilim. Ama şimdi o görüntüme baktığımda kendimi hiç de güzel bulmuyorum. Ayrıca saçım ve makyajım da çok kötüydü. Zaten o saç modelini ve makyajı da Buğra Bey istemişti.
PARA KARŞILIĞI REKLAM AŞKI YAŞAMAM TEKLİF EDİLDİ - Hiç para karşılığında reklam ilişkisi teklifi aldınız mı?
Aldım tabii. Kendisini playboy zanneden birisiyle dışarı çıkacaktım ve bunun karşılığında büyük para alacaktım. Bu teklif bir aracı vasıtasıyla gelmişti. Gelen aracıyı, en son kaçarken görmüştüm. Bana yazık ya! Neden böyle bir insan olarak biliniyorum? Bir sorun, araştırın ya. Bu kadın bugüne kadar para karşılığında biriyle beraber olmuş mu, para karşılığında reklam ilişkisi yaşamış mı? Böyle bir zihniyete sahip mi, bir araştırın. Ama bunları düşünen yok. Hemen yargısız infaz yapıyorlar. O yüzden ben de huzurlu olmak için evimden dışarı çıkmıyorum. Asosyal bir hayatı tercih ettim.
Aslında bir elbise hazırlanmış ama üzerime olmamıştı. Dolayısıyla o kıyafeti giymekten başka hiçbir seçeneğim yoktu. Yoksa Best Model gecesine gidemiyordum. Ve o gece tacımı devredecektim, çok önemliydi benim için. Bütün bir yıl bu geceyi hayal etmiştim. Prenses gibi olmayı düşünürken, iğrenç olmuştum ama gitmeliydim...
- Kocanızdan çok mu korkuyordunuz?
Evet, ama asıl kaybetmekten korkuyordum. Kaybetme korkusu bir insana her şeyi yaptırır. Pasif birisi olmuştum ama şimdi öyle değilim. Kimse beni sindiremez, kimse beni korkutamaz, aştım bu duyguları. Yalnızlık gerçekten çok güzelmiş. Uzun bir süre daha yalnız kalmak istiyorum. Bir ilişkide yapmamam gerekenleri artık çok iyi biliyorum.
- Peki, boşandıktan uzun bir süre sonra Osman Güney ile bir ilişkiniz oldu. Herkes sizin evleneceğinizi düşünürken, ayrıldınız. Sorun neydi?
Osman Bey ile biz iki yıl beraber olduk. Çok güzel giden bir ilişkimiz vardır. Bir gün kendisi benden ayrılmak istediğini söyledi ve ayrıldık. Hepsi bu.
- Neden ayrılmak istedi?
Kendine göre sebepleri varmış. Beni çok seviyormuş, onun için çok değerli ve kıymetliymişim ama ilişkiyi devam ettirmek istememiş... İlla benimle olacak diye bir kaide yok, tercih meselesi. Ama ayrıldığımız dönemde bildiğim kadarıyla başka bir sevgilisi yoktu. Ya da beni aldatmadı. Zaten Osman Bey bunu yapacak karaktere sahip birisi değildi.
- Sevdiğiniz adam ayrılmak istediğini söylediği anda ne hissettiniz?
Çok kötü oldum. Sizinle vakit geçirmek istemeyen birisi var karşınızda ve siz o insanı seviyor, hayatı paylaşmak istiyorsunuz... Çok, canım yandı, çok ağladım.
Sormadım. Benden ayrılmak isteyen birisine neden sorayım ki? Ama ben hissetmiştim... Sanırım evlenmek istemediği için benimle ilişkisini noktaladı.
- Fazla iyimsersiniz gibi geliyor bana...
Şuursuz iyimserim. Zaten ben Osman Güney olsaydım, Şenay Akay'la birlikte olamazdım. O da olamadı...
- Şenay Akay nasıl birlikte oldu?
Ben Osman'ı tanıdığımda onun 'Otomobil Osman' olduğunu bilmiyordum ki. Onun 'Otomobil Osman' olduğunu bilseydim hakikaten arkama bakmadan kaçardım. İyi ki de bilmiyor muşum, çünkü 'Otomobil Osman'la alakası olan birisi değildi. Osman, çok iyi okullarda okumuş, düzgün, akıllı bir adamdı.
'OTOMOBİL OSMAN' OLDUĞUNU BİLMİYORDUM
- Şenay Hanım siz de bu dünyanın içindesiniz, nasıl 'Otomobil Osman' olduğunu bilmezsiniz?
Evet, büyük şuursuzluk. Bu işi yapıyorsunuz, magazinin içindesiniz ve 'Otomobil Osman'ın kim olduğunu bilmiyorsunuz! Çok büyük rezillik. Bu kadar akılsızca hareket etmemeliydim. Ama meğer bana öyle planlar yapılmış ki, asıl o konu çok yaraladı beni.
- Ne planı yapılmış?
Bir gün kuaförümde bir kadınla tanıştım. Kadın beni rüyasında gördüğünü söyleyerek hakkımda kimsenin bilemeyeceği açıklamalarda bulundu. Şaşırdım! Daha sonra onunla arkadaş olduk. Derken beni eşiyle tanıştırdı ve biz ailecek görüşmeye başladık. Çok geçmeden bir gün beni Osman Bey'le tanıştırdı. Karşımda efendi, hoş birisi duruyordu, etkilendim. Ve Osman Bey'le beraber olmaya başladık. İlişkimizin üzerinden bir hafta geçmeden beni yakın bir kız arkadaşım aradı, "Şenay sen 'Otomobil Osman'la mı berabersin?" dedi. O kişiyi tanımadığımı ve o adamla asla bir şey yaşamayacağımı söyledim. Söyledim ama çok geçmeden durumu öğrendim. Deliye döndüm. Beni tanıştıranlar da Osman'ı tanımadığımı bilmelerine rağmen onun 'Otomobil Osman' olduğunu bana söylememişlerdi. Ancak iş işten geçmişti ve çoktan ateş bacayı sarmıştı. Ayrılığı hiç düşünmedim. Osman da durumu öğrenince onu terk edeceğimi düşünmüştü fakat kendisine, onu tanımak istediğimi söyledim. Birlikteliğimiz devam etti. Aradan bir ay geçti ve Osman benden ayrılmak istediğini söyledi.
- Neden?
Bazı arkadaşları, "Şenay o Cavalli marka kıyafetleri nasıl alıyor, o kız şöyle bir kız, böyle bir kız" diyerek onu doldurmuş. Ayrılmak isteyince ben de ona, "Beni tanıma şansına erişemeyeceğin için çok pişman olacaksın" dedim. Kendime çok güveniyordum. Çünkü kendime aldığım her şeyin faturası ben de vardı. Hiç kimsenin benim üzerimde hakkı yoktur. O yüzden başım dikti.
- Sonra ne oldu?
Ayrılmadık. Ama sonrasında daha da ilginç bir olay oydu. İlişkimizin üzerinden bir buçuk yıl geçtikten sonra anladım ki Osman Bey, o kuaförde tanıştığım arkadaşını bana yakılaşması için aracı etmiş. Meğer üç yıldır benimle tanışmanın yollarını arıyormuş. Şimdi, ben mi buldum kardeşim seni, ben mi tanıştım seninle? Madem ben para yiyen kadınmışım da neden üç yıl boyunca benimle tanışmak için uğraştın. Tanışmasaydın o zaman!
- O yüzden mi ayrıldınız?
Hayır. Bütün bunlara rağmen ilişkimiz yine devam etti. İlişkimizin son altı ayında benden ayrılmayı planlamış. Ve bir gün içinde ayrılmak istediğini söyledi. Karşıma bir hain plan daha çıkmıştı. Kaderime bakar mısınız? Bu çok acı. Ama Osman Bey, çok akıllı, çok kültürlü, çok beyefendi, Türkiye'nin önemli isimlerinden biri bence. Eşsiz bir insandır her konuda.
TACİZİN HESABINI VERECEK
- Doğrusu size ne söyleyeceğimi bilemiyorum...
Kızmıyorum kendime. Çünkü ben Osman Bey'i çok sevdim. Dolayısıyla kendimi kullanılmış hissetmiyorum. Tavanı, duvarı seyrettiğim çok güzel günlerim oldu ama mutluydum. Ben böyleyim. Şuursuz iyimserliğimle mutluyum. Ama artık şuursuzca aşık olmak istemiyorum. Bana dair çok şey söylendi, bundan sonra da çok şey söylenecek. Önce insanın dönüp kendi hayatına bakması gerek. Allah herkesin gönlüne göre versin. Yine de Osman Bey hakkında kötü bir şey söylemem.
- Ayrılığı Osman Bey'in ailesi istememiş olabilir mi? Çünkü böyle zengin aileler genelde mankenlere para peşinde koşan insan gözüyle bakıyorlar.
Ailesi de, dostları da istememiş olabilir, her şey olabilir. Bilmiyorum. Bu konu hakkında hiç konuşmadık. İstemedilerse de mutlaka kendilerine göre haklı oldukları sebepler vardır. Saygı duymak gerek. Ama herkesi aynı kefeye koymasınlar. Elmalarla, armutları karıştırmasınlar. Bir şeyi ispatlamak çok önemli. Bana neler teklif edildi, dönüp bakmadım bile. Benim arkamdan konuşurlarken vicdanları nasıl rahat ediyor çok merak ediyorum.
- Bir başka erkekle de taciz şoku yaşadınız. Antalya Ticaret Odası Başkanı Kemal Özgen'in bir otelde size, "Oda numaramı söyleyemeyeceğim?" dediğini iddia ettiniz. Kavganız da medyaya yansımıştı zaten...
İş kazası yaşadığım defileden moralim bozuk bir şekilde ayrılırken, merdivenlerde karşılaştığım bu beyefendi bana o lafı söyledi. Dövmek için peşinden koştum. Sonra "Onu sana söylemedim yanımdaki arkadaşıma söyledim" dedi ama yanında arkadaşı yoktu. Ben de bu sözlerin üzerine "Sen gay misin?" dedim. "Kameralara şov yapıyorsun" deyince gazetecilerin geldiğini anladım ve hemen otelden ayrıldım. Daha sonra beyefendi, önce o lafı bana söylemediğini, sonra da benimle birlikte olduğunu iddia etmiş. Bunu bana basın mensubu arkadaşlar söyledi. Güya beni terk etmiş, ben de sinirlenmişim ve otele giderek olay çıkarmışım. Senaryoya bakın! Çok geçmeden de bana para teklif etti...
- Ne için para teklif etti?
Yani direkt para teklifinde bulunmadı ama konuyu oraya getirdi. Araya tanıdık birilerini sokarak, seçimlerin yaklaştığını, bu konuyu uzatmamı istemediklerini ve bunun bir ılıman yanı olup, olmadığını sordular. Ilıman yanı var mı demek, ne demek? Ben böyle bir şey kabul eder miyim. Herkes hayatında hatalar yapar ve bunun bedelini öder. Bu beyefendi de hatasının bedelini ödeyecek. Gerçekten o beyefendiye zarar vermek istiyorum. Bulunduğu konumdan nasıl atılır bilmiyorum ama oradan gidecek, bunu yapacağım.
- Neden mahkemeye vermediniz?
Şahidim yok ki. Ben de bireysel mücadelemle ona en kötüsünü yapacağım. Neden insanlar tanımadığım birisiyle berabermişim sansınlar. Neden taciz ediliyorum? Manken olduğum için mi, kadın olduğum için mi, evlenip ayrıldığım için mi? Bunu bana yapmaya kimin hakkı var? Ben insanlar tarafından neden kötü kadın olarak anılayım? Herkes düşüncesizce, şuursuzca hareket ederek çok büyük yanlışlar yapabilir. Fakat o yaptığınız yanlış, özellikle bir kadının namusuna, şerefine zarar veriyorsa, bunun bedelini ödemek zorundasınız. Çok kadın taciz ediliyor ve bir çoğu susuyor. Ama ben susmayacağım.