Oluşturulma Tarihi: Ağustos 07, 2001 01:53
Mankenliğe başladığı ilk günlerde Sezen Aksu'nun oğlu Mithatcan'la flört ederek adını duyuran, daha sonra da podyumların vazgeçilmez mankenleri arasında yer alan Selin Toktay, sön zamanlarda aşırı zayıflığıyla dikkat çekiyor. Neredeyse bir deri bir kemik kalan Selin Toktay'ın zayıflığı, görenleri şaşırtıyor. 1996 yılında Elite Model Look 2. Güzeli seçilen 21 yaşındaki genç manken, o günlerde ideal vücut hatlarıyla herkesin beğenisini kazanıyordu. Toktay'ın yeni halini görenler ise ona ‘‘sağlıksız’’ gözüyle bakıyor. Uzmanlar, mankenlerin formlarını korumak için yeme içme konusunu ‘‘saplantılı’’ biçimde düşündüklerini, bunu da hem ruhsal, hem bedensel rahatsızlıklara yol açtığını belirttiler. Uzmanlar, mankenlerin kilo alma korkusuyla aşırı rejim yaptıklarını da belirtiyorlar.
Anoreksiya Yaşına, boyuna, cinsiyetine uygun vücut ağırlığı olmasına karşın, kilo almaktan endişe duyma, korkuya kapılma durumu. Zayıf görünme isteği, saplantılı ve takıntılı kişilik yapısı hastalığın ortaya çıkmasında en büyük etken oluyor. Gerçeğe uymayan şişmanlama korkusu, aşırı rejim ve egzersiz yapmakla kendini gösteriyor. Bu insanlar, önemli ölçüde kilo kaybetmelerine rağmen rejim yapmaktan vazgeçemezler. Beyinde yer alan açlık merkezinin duyarsızlaşması nedeniyle
yemek istemezler. Bir süre sonra hipofiz ve böbreküstü bezlerinin fonksiyonlarının bozulması ile ádet kanamaları durur, vücutta hormon faaliyetleri tümüyle aksar. Bilinçli ve sistemli bir tedavi gerektirir.
Bulimia Yeme bozukluklarından biri olan ‘‘Bulimia’’da, Anoreksiya'dan farklı olarak hasta genellikle çok yemek yer, yemek yiyişlerinin anormal olduğunu anlar ve yedikçe depresif olur. Oburca atıştırmak, dolgunluk hissi gelene veya karın ağrısı duyulana kadar sürer. Hasta kilo almaktan korktuğu için kendi kendini kusturmaya, yediklerini çıkarmaya ve aşırı dozda laksatif (müshil) almaya başlar. Sonuçta beslenme bozukluğuna bağlı olarak anoreksiya'ya benzer tablolar görülür. Bu rahatsızlıkta da sistemli tedavi gerektirir. Kişi, önce gerçekten tedaviye ihtiyacı olduğu konusunda psikolojik olarak rahatlatılmalıdır.