Güncelleme Tarihi:
Londra’daki karanlık otel odasında yere çömelmiş, son filminde başrol oynadığı Emily Blunt’ın göğsüne adını yazıyor Benicio Del Toro. 42 yaşındaki Oscar’lı yıldız, önünde duran bir yığın “Kurt Adam” posterini aceleyle imzalarken, hınzırca kıkırdıyor ve muzır tespitini yapıyor: “Yanlışlıkla Emily Blunt’ın üzerine yazdım!”
Hayatta ve perdede asi rolünü tercih eden Del Toro, her rolün hakkını veren bir aktör. Film için kilo alması gerekirse, büyük bir zevkle kendini abur cubura veriyor (“Vegas’ta Korku ve Nefret”te yaptığı gibi) ya da tam tersi kilo vermesi gerekirse hemen diyete sarılıyor (“Che”deki gibi). Dış görünüşünde değişiklik yapmasına gerek yoksa, bu sefer aksan silahına sarılıyor.
“Kurt Adam”da büyük bir mutlulukla kendini yapay derilere, sahte kürklere bürüdü. Benicio Del Toro, bu filmde babasıyla (Anthony Hopkins) fırtınalı bir ilişkisi olan ve bir süre önce ölen kardeşinin dul eşi Gwen’e âşık (Emily Blunt) aktör Lawrence’ı oynuyor. Lawrence, her dolunay zamanı korkunç bir kurt adama dönüşüyor.
YAPTIĞIMIZ DELİLİKTİ
“Makyaj evresi doğal olarak acı vericiydi” diyor Del Toro. Makyaj dört saatte yapılıp, iki saatte çıkarılıyordu, hem de her gün. “Konuşabilmem için ağzımdaki protezi birinin çıkarması gerekiyordu” diyor hatırladığı bu anıdan ürkerek. “Dişle beraber ağzımdaki sahte kanı da tükürürdüm bir şey söyleyebilmek için, sonra tekrar dişi ve kanı ağzıma yerleştirirdik. Yaptığımız delilikti!”
Del Toro’nun aynı zamanda prodüktörlüğünü de üstlendiği filmdeki hikâye, Lawrence ve nüfuzlu babası arasındaki gergin ilişki etrafında gelişiyor. Bu gerginliğin sebebi, Lawrence’ın annesinin, o daha küçük bir çocukken, bir kurt adamın pençesinde can vermesi. Sonunda babası, davranışlarındaki tuhaflığın nedenini anlamak için Lawrence’ı Londra’daki zalimliğiyle ünlü akıl hastanesine gönderiyor.
Benzer şekilde, Benicio Del Toro da 9 yaşındayken annesini kaybetmiş. Annesinin ölümü, genç ve isyankâr Benicio’yla, saygın bir ceza hukuku avukatı olan babası Gustavo’nun ilişkilerini daha da zorlaştırmış. Babası onu bir domuz çiftliğinde, sabah saat 04.00’te kalkması gereken bir işte çalışmaya zorlamış. Benicio buna, bir güzellik salonunun içine koku bombası atarak tepki vermiş. Babası sonunda onu Pennsylvania’daki Mercersbury Akademisi’ne göndermiş. 13 yaşındaki Benicio’nun bu sert okula gönderilme nedeni, tıpkı Lawrence gibi, ‘tuhaf hareketlerine’ çare aranmasıymış.
KURT ADAM’LA ARAMIZDA BENZERLİKLER VAR
Akrabalara göre, baba-oğul arasındaki çatışma sonraki yıllarda da devam etti. Baba Del Toro, oğlunun mesleğini beğenmiyordu. Benicio, “Traffic”teki rolüyle Oscar kazandıktan sonra babasına “Londra’da herkes senin soyadını söylüyor ama senin sayende değil, benim sayemde!” diyecekti.
Bugünse Del Toro, “Hayatı ‘Kurt Adam’ınkine benziyor” yorumlarına pek katılmıyor. Öncelikle filmi Oidipus sendromlarını keşfetmek için yapmadığını söylüyor. “Bunu kendi kafamda keşfettim” diyor gülümseyerek. “Kurt Adam’a ihtiyacım yok. Hem ben ne babam tarafından akıl hastanesine gönderildim ne de annem bir kurt adam tarafından öldürüldü” diyor. Kaçma belirtisi göstermiyor.
Burada konuyu kapatabilir ama devam ediyor: “Evet, benzerlikler var Lawrence’la aramda. Mesela annelerimizi erken yaşta kaybetmemiz, ikimizin de aktör olması ya da ikimizin babasının da silahı olması gibi. Oturup bu konuda tez yazabilirsiniz ama yine de benzerlikler size hiçbir şey anlatmaz.” Bu röportajla babasına yönelik toplumsal kınamaya son vermek istediği belli: “Evet sert bir babaydı. Ama hep oradaydı. Ben de her çocuk gibi ebeveynlerimle sorunlar yaşadım. Ama daha hayatı tanımıyordum ve kendimi bulmaya çalışıyordum.”
MİMİKLERİ ALAY KONUSU OLDU
Del Toro, Marlon Brando gibi yıldızların da hocalığını yapan drama gurusu Stella Adler’den, Los Angeles’ta bir dönem ders almış bir oyuncu. ılk gençlik yıllarında rol yaparken sergilediği aşırılıklar nedeniyle kötü bir üne sahip olduğunu söylüyor, yüzü hafifçe kızararak. 22 yaşındayken rol aldığı 1989 yapımı James Bond filmi “Öldürme Yetkisi”nde aşırı mimikli tarzıyla, alay konusu olmuş: “Herkesi mimiklerimle deli ettiğimin farkındaydım. Ama film aktörlüğünün ne demek olduğunu öğreniyordum. Bir şey bilmiyormuşum meğer.”
“Olağan şüpheliler”de ise yok denecek kadar az diyaloğuyla senaryoda pek esamesi okunmayan Fenster karakterini, evirip çevirip değiştirdi Del Toro ve kariyerinde ses getiren bir role imza attı. Aynı şekilde “Traffic”teki Meksikalı polis karakterinin de aşırı dürüst bir karakter olmasında ısrar etti. Bu karakter, başta belirsizliklerle doluydu, sonunda Del Toro’ya ‘En ıyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ Oscar’ını getirdi.
BENİM GENLERİM GÜZEL SANIRIM
Ama bazen seçimlerinin geri teptiği de oldu. “Vegas’ta Korku ve Nefret” filminde oynamayı kabul etmesi hataydı. Ticari bir film olan yapım boyunca devam ettirdiği anlaşılmaz aksanlı konuşması, kariyerine büyük hasar verdi. Bu rol için günde 16 donut (bir tür tatlı çörek) yiyerek 20 kilo almıştı: “ınsanlar, ‘Film iş yapmadı, çünkü Benicio Del Toro bir film yıldızı gibi görünmüyor’ diyordu. O kiloyla birkaç iş görüşmesi yaptım ama hiçbirine kabul edilmedim.”
“Film yıldızı” demişken, Benicio Del Toro’nun ‘seksi’ imajı için neler söyleyeceğini merak ediyoruz: “Seksi ne demek gerçekten bilmiyorum” diyor dış görünüşüyle ilgili ilk kez düşünüyormuş gibi bir tavırla. “Belki de halinizden memnun olmaktır ya da başkalarının hakkınızda ne düşündüğünü umursamamaktır. Seksiliğin bir kısmının görüntüyle ilgili olduğunu söyleyebilirim. Bunun için anneme ve babama teşekkür etmelisiniz. Genlerim güzel, sanırım. Diğer kısmı ise Stella Adler’in dediği gibi, ‘Seksi rolü yapamazsınız. Oynamaya kalkarsan hemen belli olur.’ Öyle kalkıp bir anda ‘ben çok seksiyim’ diyemezsiniz. Sonradan olacak bir şey değil. Ama filmlerde oynamak için de bir albeniniz olması gerek.”
LANET OLSUN! NEDEN EVLENMEK ZORUNDA OLAYIM Kİ?
Benicio Del Toro’nun aşk defteri çok uzun ve birçok ünlü isimle dolu: Alicia Silverstone, Claire Forlani, Scarlett Johansson, Valeria Golino, Chiara Mastroianni ve Minnie Driver. Fakat bugünlerde aşk konusunda gelgitler içinde. Hiç evlenip barklanmayı düşünmedi mi peki? “Neden?” diye çıkışıyor sinirle. “Herkes, ‘Bu adam neden evlenmiyor’ diye soruyor. Lanet olsun! Neden evlenmek zorunda olayım ki? Boşanmak için mi?”
Sürekli gelecek projelerle meşgul olduğu için evlenmeye vakit bulamadığını söylüyor. Ufukta iki yeni proje var. Programına göre ya Martin Scorsese’nin yakında çekeceği “Silence” filminde Daniel Day-Lewis’in karşısında bir keşişi canlandıracak ya da Farrelly kardeşlerin son filmi “Three Stooges”a ‘Evet’ diyecek.
KESİNLİKLE MUTLU DEĞİLİM
Benicio Del Toro hayatından memnun mu? “Hayır” diye cevap veriyor ünlü oyuncu: “Hayatımdan engeller eksik olmuyor. Belki onları ben yaratıyorum ya da kendiliğinden oluşuyorlar, bilmiyorum. Ama kesinlikle mutlu değilim. Mutlu olmak fazlasıyla pasif bir söz gibi geliyor kulağa.” Gülümsüyor, yüzünde kurt adamınkine benzer bir ifade beliriyor ve son sözlerini ekliyor: “Hepimizin bildiği gibi, ben sadece bu değilim.”