Güncelleme Tarihi:
Moda tarihçisi Caroline Cox ‘Stiletto’ adlı kitabında çivili ya da iğne topuk olarak bilinen ayakkabının tarihini şöyle anlatıyor: “Kadınlar İkinci Dünya Savaşı’nın ardından feminen bir görünüme kavuşmak istediler. Christian Dior, zamanın ruhunu yakalayarak ‘New Look’ (Yeni Görünüş) adlı, bele oturan, balon etekli yeni bir siluet yarattı. Ayakkabı tasarımcısı Roger Vivier, bu siluete uygun ince topuklu ayakkabılar üretti. Ancak o dönemde topuklar tahtadan yapılıyor, inceldikçe kolaylıkla kırılıyordu. Londra’da 1954’te Kıbrıslı göçmen Mehmet Kurdaş, topuğun içine alüminyum bir çubuk geçirerek bugünkü tabirle ‘stiletto’yu yarattı.”
İşte bundan iki yıl sonra İtalya ayakkabı fuarında İtalyan ayakkabıcılar, içine madeni çubuk geçirilmiş stilettoları dünyaya tanıttı. Artık ayakkabı ökçesi istenildiği kadar inceltilebilirdi. Önce Marilyn Monroe, Gina Lollobrigida gibi ‘femme fatale’ kadınlar giydi. Sonra iyi aile kadınları benimsemeye başladı bu ‘tehlikeli icadı.’ Takvimler 1959’u gösterdiğinde topuklar 15 santimetreyi bulmuştu, tabii bir savaş başladı. Önce, sağlığa zarar verdiği iddia edildi. Sonra kadınların cazibesini ön plana çıkardığı için genel ahlakı bozduğu öne sürüldü. Hatta “Parkeleri çiziyor” bile denildi. Sonuçta tasarımcılar baskılara dayanamadı ve 1965’te stiletto, yerini düz pabuçlara bırakarak moda sahnesinden çekildi.
Cox’a göre, 1980’lerde punk akımından etkilenen İngiliz modacı Vivienne Westwood uzun ince topuğu yeniden canlandırdı. Vogue’un meşhur genel yayın yönetmeni Anna Wintour, güçlü dergisini İspanyol asıllı ayakkabıcı Manolo Blahnik’i ve stilettolarını dünya çapında bir ikona dönüştürmek için kullandı. Sex and the City dizisinin yıldızları bu iki markayı dillerinden düşürmedi. Ve son olarak genç Fransız modacı Christian Louboutin, stilettonun içindeki düzeneği gösteren şeffaf topuklu pabuçlarıyla gözleri kamaştırdı.
Yıllar süren avaşın tartışmasız galibi olan stiletto, bu yıl da son 20 yıldır olduğu gibi trend listesinin en yükseklerinde. Hangi markanın nasıl bir stiletto tasarladığına gelince…