Seksi değil sevimliyiz
Güncelleme Tarihi:
Vokaliz dört yıl önce kurulan bir acapella grubu. Bu altı erkeğin tek enstrümanları sesleri. Hem şarkılarını söylüyor, hem de ağızlarıyla müzik yapıyorlar. İkinci albümleri ‘Dinle Burayı!’ bu hafta çıkıyor. Yeni çalışmalarını “Damağınızda fast-food değil çok özenle hazırlanmış bir yemek tadı bırakacak” diye özetliyorlar
ALTI ERKEKTEN OLUŞAN ACAPELLA GRUBU ‘VOKALİZ’ YENİ ALBÜM ÇIKARDI
- Vokaliz nasıl kuruldu?
TOLGA GÜLEN: 1991’de Marmara Üniversitesi’ne girdiğimde arkadaşım Cengiz Ünal, üçüncü sınıftaydı. Vokal yapmak üzerine değişik çalışmalarımız vardı. 1995’te mezun olurken “Türkiye’de neden bir acapella bir grup yok?” diye düşündük, “Olacaksa, biz olmalıyız” dedik. 2003’te Cengiz aradı ve dokuz ay içinde Kerem, Gökçer ve Atakan da aramıza katıldı ve beş kişilik ekibimiz kuruldu. 2007’de ilk albümümüz çıktı.
- İsmi nasıl ortaya çıktı?
TOLGA GÜLEN: Kelime oyunlarını seviyorum. Vokalle bir iz bırakmak ya da biz birer vokaliz gibi anlayabilirsiniz.
- Neden enstrümanlı bir albüm dinlemek varken, sizi dinleyelim?
GÖKÇER ALP: Aslında enstrümanlar doğadakileri ve insan sesini taklit etmek için yapılmış. Biz tam tersine enstrümanları taklit ediyoruz. Bu sesle ilgili bir ilüzyon ve insanları çekiyor.
- Türkiye’de neden kimse acapella’ya cesaret edemedi de siz yaptınız?
CENGİZ ÜNAL: Çünkü deliyiz. Aslında sorunun cevabını ben de merak ediyorum. Konservatuvarda yetişenler sanatçı oluyor. Biz müzik öğretmeniyiz. Yokluktan bir şeyler yaratıyoruz. Bununla ilgili olabilir.
- Acapella müzik yapmak ve aynı anda şarkı söylemek zor bir iş mi?
UMUT DURMUŞ: Her birimiz gördüğünüz şovun altıda birini yapıyor. Bu yüzden yorucu değil. Ayrıca bu müziği yorumlamak değil, aranjmanını yapmak zor. Örneğin albümde yer alan ‘Kaç Yıl Geçti Aradan’ şarkısında tekniğin yaratılması ve oturması neredeyse bir sene sürdü.
- Orkestra ücreti ödemiyorsunuz. Bir pop şarkıcısına göre daha mı çok kazanıyorsunuz?
TOLGA GÜLEN: Keşke öyle olsaydı ama sanmıyorum. Bizi eğlence sektörünün ortasında görmüyorlar. Ayrıca Türk pop tarihinde olmayan bir kulvarı açıp, lider olmak, paradan çok daha önemli. Bu işten para kazanmayıp sürünmüş dahi olsam Türkiye’de acapella müziği ‘Vokaliz’ yaptı denmesi bizi amacımıza ulaştırıyor.
- İçinizden biri hastalanırsa, sahnede ses olarak bir eksik oluyor mu?
KEREM SEVEN: Büyük konserler öncesi kendimizi sağlık kampına alıyoruz. Tabii beşimiz aynı anda da hastalanmıyoruz. Yine sahneye çıkıyoruz ve bir kişi eksik, pek fark edilmiyor.
- Peki içinizden biri grubu terk ederse?
ATAKAN YÖRÜK: Birbirimize vicdani ve gönülden bağımız var. Herhalde bunu sadece bize özel soruyorsunuz. Mor ve Ötesi’ne “Basçınız giderse, ne olur?” diye sormazsınız.
ERKEKLERİN SESİ DAHA GÜÇLÜ
TOLGA GÜLEN
- Grubunuzda neden kadın yok?
- Grubun kuruluş aşamasında “Bir kadın sesi olmalı mı” diye düşünüyorduk. Ama erkek erkeğe daha rahat ediyoruz. Ayrıca erkeklerin sesinin daha güçlü olduğunu düşünüyorum. Hem kalın hem de ince sesleri verebiliyorlar ama kadınlar kalın sesi veremiyor. Sadece erkek topluluğu daha da sempatik geliyor. Kadın eklenince farklı bir şeye dönüyor, seksilik ekleniyor.
- Siz o zaman seksi değil, sevimli bir grup musunuz?
- Geçen hafta bir kolejden ‘yılın en sempatik grubu’ ödülünü aldık. Gerçekten sahnede öyle duruyoruz. Tabii hepimiz kendimizi seksi de buluyoruz. Hepimiz seksiyiz!
- Sahnede altı erkeği daha çok kadınlar mı dinler?
- Bizi çocuklar ve yaşlılar da dinliyor. Ama genelde orta tabaka, 30-40 yaş arası, gece yaşamını seven bir kitlemiz var. İzleyicimizin çoğu kadın olsa bile, özel bir ilgileri yok. Mekânla da alakası olabilir. Vedat Sakman’ın mekânında sahneye çıktık. Öyle bir profil gelmedi. Sahneye kimse iç çamaşırı falan da atmadı. Kadınlar Facebook ve mail üzerinden sevgilerini dile getiriyor.
BU BİR POP ALBÜMÜ
CENGİZ ÜNAL
- Geçen dört yılda neler değişti?
Ritim anlamında hep bir eksik vardı. Biz de Beatbox çılgınlığını takip ediyorduk. Ve grubumuza bir kişi daha eklendi. Arkadaşımızın işi nedeniyle bir de yedek gerekiyordu. Böylece yedi kişi olduk.
- Albümdeki cover şarkıları nasıl seçtiniz?
- Hepimiz beğendiğimiz şarkıları söyledi. Bunların arasında acapella olabilecekleri seçtik. ‘Muhabbet Bağı’, ‘Zor Dostum Zor’, ‘Gençlik Marşı’, ‘Al Yazmalım’, ‘Kaç Yıl Geçti Aradan’ gibi 10 şarkı var.
- Albümde sadece neden ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’da enstrüman kullandınız?
- Cahit Berkay çaldı. Türkiye’de ilk defa bir acapella grup enstrümana eşlik etti.
- Bu albümün sound’u arabesk mi, pop mu, caz mı?
- Bu bir pop albümü. Kendimizi sound olarak birkaç gömlek yukarıya çıkardık. Dinleyenleri şaşırtacağız.
- Albümde yapmak isteyip de yapamadığınız bir şey var mı?
- Aslında her albümde bir kadınla düet yapmak istiyorduk. İlk albümümüzde Funda Arar’la gerçekleştirdik. Bu sefer teklif götürdüğümüz hiçbir kadın solist bizimle düet yapmadı. Kimi albüm, kimi dizi çalışmasında olduğunu söyledi. Albümde yapamadığımız tek şey herhalde bir kadınla düet yapamamak...